Cenabı Allah Kuran-ı Kerim Ali İmran süresi 147 ve 148.ayetlerde şöyle buyurmaktadır:
“Onların sözü şunu demekten ibaretti: “Rabbimiz! Günahlarımızdan ve işimizdeki aşırılıklardan ötürü bizi bağışla, sebatımızı arttır, kâfir topluluğa karşı bize yardım et!”
“Bu yüzden Allah onlara dünya nimetini ve âhiret nimetinin de güzelini verdi. Allah işini güzel yapanları sever”
İnsanları uyarmak ve onlara doğru yolu göstermek için gönderilen Kur’an-ı Kerim, insanlığın şeref kaynağıdır. Tarih boyunca O’na uyan ve itaat eden toplumlar yükselmiş, sırt dönenler alçalmıştır.
Kur’an, kendini “Bu (Kur’an), bütün insanlığa bir açıklamadır; takva sahipleri için de bir hidayet ve bir öğüttür” diye açıklamaktadır.
Evet, tüm insanlara bir “beyan-açıklama” olan ilahi mesajın sahibi olan Rabbimiz, bu beyanı kabul etmeyenleri de kendisine iman edenleri de kitabında ayrı ayrı isimlerle tanıtmıştır.
Kâfirleri “Müşrik, Münafık, Fasık, Mücrim, Füccar” gibi isimlerle kınarken; Müminleri “Muttaki, Ebrar, Muhsin, Muhles, Mücahid” gibi güzel isimlerle övmüştür. .
Muhsinlerin Allah’ın övgüsünü kazanmaları sebebiyle Kur’an’da zikredilen birçok vasıfları vardır, şimdi de onlardan bazılarına bakalım.
· Yeryüzünde fesat çıkarmazlar,
· Allah yolunda karışılacakları her türlü sıkıntılara katlanırlar,
· Bollukta ve darlıkta infak ederler,
· Allah yolunda cihat ederler,
· Sabırlıdırlar,
· Kendilerini Allaha adarlar,
· Muttaki kimselerdir,
· Namazı kılarlar, zekât verirler,
· İncitmezler,
· İncinmezler,
· İstikamet sahibidirler,
· Emir olunduğu gibi dost doğru yaşarlar.
Daha onlarca güzel vasıflar sayabiliriz.
Bilindiği Kuran yapılması gereken amalleri emreder, efendimizde (SAV) nasıl yapılacağını bize öğretir.
Muhsinler, kitaba ve sünnete uygun yaşarlar. Kuranı Kerimin feyzi efendimizin güzel ahlakı ile donanmışlardır.
Tabii ki Cenabı Allah’ın kitabında övdüğü bu ihsan sahibi kullardan olmak her babayiğidin harcı değildir.
Bir Müslüman olarak eksiğimiz ile kusurumuzla, hatamız ile sevabımız ile istikamet üzerinde olmak bizim ana gayemizdir.
Şeytanın vesvesesi, nefsimizin istek ve arzularına rağmen..
Cenabı Allah ahir ve akıbetlerimizi hayırlı eylesin. Katında bulunan “Muhsinler” gurubuna bizleri dâhil eylesin.
Yazıyı Kasım Kaplan beyin “İnsan ve İhsan şiiri” tamamlıyorum..
“İnsan ihsana mazhar, Yaratan’dan bedelsiz,
Hakkın tek istediği, kulluğun gerekleri…
Sövene dilsiz gerek, kavga edene elsiz
İnsanlığın üstünde kubbenin direkleri…
Başkasının derdini, dert ederse bir insan,
Hususi dertlerini, alır Mevla’mız ondan.
Bildik, bilmedik yerden, ona edilir ihsan,
Verdiğinin kaç katı, gelir ona Mevla’dan.
Derse ki; benim derdim, zaten kendime yeter,
Bırakır dertleriyle, baş başa onu Allah.
Yardım etmezse eğer, olur daha da beter,
Neye gücü yeter ki, olur mu insan iflah.
İnsanları yücelten bıraktığı eserler,
Kendisinden sonrada, kapatmaz defterini.
Fakire, muhtaçlara, büyük yardım edenler,
Ferah yaşar dünya da unutur dertlerini.”
Bir saniyesine bile hakim olamadığımız, hükmedemediğimiz şu dünya aleminde ok gibi dümdüz yaşama ve Allah’a kul olmak duası..
Baki selamlar