Geçen yazımızda günümüzde yaşanılan dertlere, buhranlara Ahîliğin tarihten gelen çözümleri üzerinde zihin teri dökeceğimizi belirtmiştik.

Güncel olması hasebiyle ekonomik meselelerin en başında enflasyon gelir. Ekonomist değilim, elimde sihirli formüller de yok ancak gücümüz yettiğince tarihi bakış açısıyla mütevazi bir yaklaşım getirmek istiyorum.

Enflasyon üretici ve tüketici olarak  iki kategoride değerlendirilmektedir. Yıllar içinde farklılık göstermekle birlikte üretici - tüketici de enflasyondan mağdur olmaktadır. Fiyat istikrarı sağlanamamakta, dalgalanmalardan dolayı iflaslar, kapanmalar ve nihayetinde işssizlik artmaktadır. Ekonominin ana damarları tıkanmakta, doğal sonucu olarak toplumun fakirleşmesi, toplum kesimleri arasında gelir uçurumları ve sosyal bunalımlar ortaya çıkmaktadır.

Ahîliğin getirdiği çözümde çi-işveren:üretici ve tüketicinin  adil ölçü ve denge ile korunması esas alınmıştır. Bu yaklaşımla: İşçiye, alın teri kurumadan insanca yaşayacağı ücret verilmektedir. Emek sömürüsüne bu sistemde müsaade edilmez. Yani, patron daima yükselirken işçi olduğu yerde kalmaz, hakları korunur ve refahtan payını alır. Çünkü, aşırılığa müsaade edilmez ve çatışma durumuna getirilmez.  Buna mukabil işini aksatan, gerekli dikkat ve özeni göstermeyen, işverenin alet ve malzemelerini ve çalışma zamanını israf eden ve kalitesiz üreten işçiye de aynı hassasiyetle karşı konulur .  İşçi-işveren yani üreticinin ihtiyaca/pazara uygun planlama dahilinde belirli bir standartta üretmesine müsaade edilir.  Ürün fiyatı narh (bir ürünün satılabileceği en düşük ve en yüksek fiyat ) belirlenir. Standart ve narh ile  hem üretici hem de tüketici korunur.

Ahîlik otokontrol sistemi ile devlet müdahalesi olmadan bu sistemi yüzyıllarca ayakta tutmuştur.  Bu otokontrol sayesinde bu sistemde aşırı yüksek fiyat, taklit mal, hileli mal, tefecilik, stokçuluk, karaborsa, sahte ve kalitesiz mal, kıyasıya/yıkıcı rekabet  vb gibi piyasa hastalıkları görülmez.

Günümüz serbest piyasa ekonomisinde üretim miktarı, fiyat vb. her şeyi bir gizli elin belirlemesi öngörülür. Ne kadar serbest olduğu tartışmalı yapıda,  her şey serbest olunca ölçü-denge-koordinasyon-istikrar ve dolayısıyla güven kalıcı hale getirilemiyor. Yaşananlardan yola çıkarak kaleme aldığımız için bu yazıyı  yine de erbabı daha iyi bilir diyerek noktalayalım.