Hakan Şükür, dün istifasını açıklayarak bundan sonra bağımsız milletvekili olarak görevine devam edeceğini açıkladı. Hakan Şükür'ün istifa etmesinde ileri sürdüğü nedenler dışında bir sorun yok. Biliyoruz ki demokrasilerde bu olay her zaman olabilir.

Bizim sorguladığımız yön, istifa dilekçesinin kendisinin de söylediği gibi bir mektuba dönüşmüş olması. Mektubun ilk satırında ne diyor Hakan Şükür?  “Politika benim hiçbir zaman birinci önceliğim olmadı. Sayın Başbakan'ın samimi davetini geri çevirmek olmazdı.”

Hakan beyin bahsettiği konu resmi bir açılışa veya davete gitmek değil. Konu Türkiye Büyük Millet Meclisi Milletvekilliği! Sen 14 milyon nüfusa sahip bir şehirden milletvekili olacaksın; ama istifa ederken bu işe zaten hatır için girdim diyeceksin!

Milletvekilleri, mensubu bulundukları siyasi partinin tüm görüşlerine aynen katılmak zorunda değil. Bunları tasvip veya kabul etmeyebilir. Buna tepki de gösterebilir. Ama bu tepkiyi 4 yıllık milletvekilliği hayatında akıllarda kalan 4 satırlık bir icraat yapmayan bir milletvekili olarak sular durulduktan sonra 4 sayfalık bir mektupla istifa ederek yapmak, insanın aklına acaba bu işte bir bit yeniği mi var sorusunu getiriyor.

Tüm bunlar ışığında Hakan Şükür'ün istifa mektubunda yazılanları bir daha düşünmek lazım!

Operasyon

Dün Türkiye tarihinin en büyük operasyonlardan biri yapıldı. 3 ayrı soruşturma aynı gün operasyona dönüştürülerek aralarında işadamı Ali Ağaoğlu, sanatçı Ebru Gündeş'in eşi İran kökenli Reza Zerrab, Halkbank Genel Müdürü Süleyman Aslan, Emlak Konut GYO Genel Müdürü M.K. Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir'in ve üç bakan oğlunun da bulunduğu şimdiye kadar 52 kişi gözaltına alındı.

Suçlamalar ise ağır yolsuzluk ve rüşvet. Suçlamalardan daha ağır olan ise bu durum karşısında takınılan tavır!

İçişleri bakanı Muammer GÜLER basın açıklamasında; “Operasyon emrini ben verdim. Oğlum suçlu ise gereken yapılır.” diyor.

Peki, bu ülkenin ana muhalefet lideri ne diyor; "Bir zamanlar saltanat vardı, babadan oğula geçen. Günümüz Türkiye'sinde ise yolsuzluklar babadan oğula geçer oldu."

Sayın ana muhalefet lideri, Sayın içişleri bakanının yaptığı bu açıklamayı takdir etmesi gerekirken takdir bir yana karşılığında suç isnat ediyor. Daha gözaltıların içeriği ortaya çıkmadan hatta yargılama bile başlamadan gerek yazılı ve görsel medyada gerekse sosyal medyada gözaltına alınanları, onların yakınlarını hatta ve hatta bu ülkenin başbakanını ve bakanlarını zan altında bırakacak şekilde yayın kampanyası yapmak; operasyonun zamanı, yapılış şekli ve yöntemini bir arada düşündüğümüzde tamamıyla manidar!

Unutmayalım ki bu yapılan yayınlar sadece başbakana ve milletvekillerine zarar vermeye çalışmakla kalmaz. Onunda ötesinde bu ülkenin yıllardır iç ve dış mihraklara karşı kurmuş olduğu güçlü devlet imajını zedeler. Tüm bunlar neticesinde yapılması gerekense bana göre operasyonun tüm ayrıntıları netleşene kadar bekleyip ondan sonra yorum yapmaktır.

Seçim havası;

Çumra'da Milliyetçi Hareket Partisi ve Saadet Partisi'nin belediye başkan adayları daha önce açıklanmıştı.  Adalet ve Kalkınma Partisi'nin belediye başkan adayının ise mevcut aday adayları arasından yakın bir zamanda açıklaması bekleniyor. Başkan adayları daha sahaya tam anlamıyla inmeden sosyal medyada seçim kampanyası başlamış durumda. Seçim süresi boyunca buradan Çumra'nın nabzını tutmaya çalışacağız. Tüm adaylara başarılar dileriz.