“Destanlar yazıldı zalime karşı,

Mazlumun duası kapladı arşı,

Uğruna yazıldı istiklal marşı;

Zemin kan kırmızı, Ay Yıldız’ı ak,

O mübarek bayrak, işte bu bayrak!”

                                             (Ekrem Şama)

Her dinlediğimizde Esat Kabaklı tarafından marş olarak bestelenen “Bu bayrak” şiiri ile kahramanlık duygularımız coşuyor. Tüylerimiz diken diken oluyor. Duygu yoğunluğu yaşıyoruz, gözlerimiz yaşla doluyor.

Bu duyguyu bayrak, ezan ve vatan hasretini gurbette yaşayanlar herhalde daha iyi anlarlar.

Yine arınmak, kendimizi keşfetmek, olgunlaşmak ve hakikate erişmek niyetiyle yola düştük.

Yol bizi bu kez atalarımızın ektiğini biçebileceğimiz bir başka yere Turkeye köyüne götürdü.

Cennetmekan II.Abdülhamit Han :” Bu Millet iyidir. Yalnız bir kusuru var; çabuk unutur."Diyor.

“Asıl ölüm unutulmaktır” denilmiştir. Atalarımızı, tarihteki acımızı ve sevincimizi de unutmayacağız.

Bu konuda Avrupa’daki insanımızın duyarlı olduğunu Turkeye köyüne yaptığımız ziyaret vesilesi ile de gördük. Oradaki şeref defterine yazılanlar bizi ziyadesiyle umutlandırdı.

Turkeye (Türkiye) köyüne gelince. Belçika sınırındaki Zeeland İlinin Sluis belediyesine bağlı bir köy. Sınıra yaklaşık 15-20 km uzaklıkta.

Aslında Turkeye’ye belki köy bile denemez. Belki bir mezra. 19 hane yaşıyor. Evler daha çok tatil amaçlı kullanılıyor. Köye giden yolun adı “ Türkiye Yolu”.

Yeşilliklerin içinde sanki manzara resimlerinin için çıkıp gelmiş sevimli ve şirin evler. Köydeki ilk durağımız ülkemizin gönüllü elçisi Sayın Corr’un evi.Eşi Monieq ile gelen yüzlerce Türkiye sevdalısı, ecdat aşığı insanımıza hem gönüllerini hem de evlerini açan Corr bizi de sımsıcak bir gülümseme  ile evine buyur etti.

Evin odasında onlarca Türkiye’yi, tarihimizi hatırlatan obje. Neler var neler? Çay takımlarından, bindallıya, hotoza, hat sanatı örneklerinden mutfak eşyalarına. Hatta Kızılay sodası bile var. Türkler tarafından verilen plaketler. Sözgelimi TRT nin verdiği bir plaket de bize gösterilenler arasındaydı. Köyle ilgili gazetelerde yayınlanmış Felemenkçe ve Türkçe haber kupürleri. Daha nice eserler…

Biliyor musunuz?

Köyün ilk Türk ziyaretçisi kim? Merhum Barış Manço. “7 den 77”programını yaşı kırkın üzerinde olanlar hatırlarlar. TRT de 1988-1998 yılları arasında yayınlanan programın bir bölümü de Turkeye köyünde çekilmiş. Corr ve eşi Moniq ile röportaj yapılmış.

Şu Allah’ın keremine bakın.

Ziyaret ettiğimiz gün (27 Nisan ) Hollanda’da Koningsdag (Kral Günü) olarak kutlanıyormuş.

Tevafuka bak! Köyün girişinde yer alan göndere bayrak çekilmesi gerekiyor. Ev sahibimiz nezaket göstererek sandıktan özenle çıkardığı bayrağımızı Hollanda bayrağı yerine göndere çekti.

Manzara bizi çok etkiledi.

Gökten inen rahmet dalgalanan bayrağımızı ıslatırken, gözlerimizden süzülen yaşlar ise yanaklarımızı ıslatıyordu.

Ne muhteşem bir tablo.

Ne mutlu ecdadımıza ki, hem tutuşmuşlar hem de Hollanda’yı tutuşturmuşlar?

Ya biz? Ne zaman tutuşacağız ve tutuşturacağız?

Köyün hikâyesini yazmaya inşallah haftaya devam edeceğiz.

Selam ve dua ile.