AMAÇ HÜKÜMETİ YIPRATMAK MI? MİLLETİ BATIRMAK MI?

Bu hafta bir tek hükümete destek verenler değil, herkes anladı ki bu ülkede yapılmak istenen, hükümeti yermek, eleştirmek ya da tasfiye etmek değil. Bu ülkede yapılmak istenen, ülkeyi 28 Şubat günlerine geri döndürerek 2000'li yıllardaki batışın aynısının zeminini hazırlamak. 

Başbakan daha bir gün öncesi milletvekillerine ve kamuoyuna 7000 kişinin dinlenmesiyle alakalı olarak bunu yapanların tasfiye edilmesi lazım ve bu süreçte hazırlıklı olun, her gün bize iftira atılacak diyor. Üzerinden daha bir gün bile geçmeden kurgu olduğu her şekilde belli olan ve kurgulandığı açık delillerle anında ispatlanan, iftira ve yalanla dolu bir ses kaydı piyasaya sürülüyor. 

O ses kaydının yapıldığının iddia edildiği gün ise, hepimiz biliyoruz ki başbakan gün boyu Konya'da canlı yayındaydı ve tam 115 tesisin açılışını yaptı. 

Ama bu gerçeklik, ülkemizin muhalefet partilerini zerre kadar ilgilendirmiyor. Ve hemen bir toplantı yapıp, aslı astarı olmayan bir ses kaydını bahane edip hükümetin meşruiyetini yitirdiğini iddia ederek hükümeti istifaya çağırıyorlar. 

Ve üstelik seçimlere 30 gün gibi çok az bir süre kala. Hadi hükümeti destekleyenleri geçtik, hükümeti eleştiren insanlar bile;

Demezler mi adama; bu neyin acelesi diye. 

Demezler mi adama; madem bu kadar eminsin, bunun kararını halka niye bırakmıyorsun diye. Demezler mi adama;  halkın vereceği karardan niye korkuyorsun diye.

Demezler mi adama; halkın iradesiyle iktidara getirdiğini, asılsız haberlerle sen nasıl istifaya davet edersin diye!

İşin en acı boyutu ise muhalefet bile olsan, seni de oraya halk getirdi. Hadi hükümete yapılan haksızlıklara ve karalama kampanyasına göz yumuyorsun. Bunlara dayanarak daha dün düşman gözüyle baktıklarınla birlikte haksızlıklar yapıyorsun. Ama milletten ne istiyorsun. Sadece bugünün bile piyasalarda ki zararı daha net olarak hesaplanamadı. Bu kayıp, parti ayrımı gözetmeksizin hepimizin. İftiralarla siyaset yapmanıza alıştık ama en azından birazda milletin menfaatini düşünün.

***

İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Hadi Salihoğlu, önceki gün bir basın açıklaması yaparak, içerisinde toplumun her kesiminden insanların bulunduğu yaklaşık 7000 kişinin hiçbir gerekçe sunulmadan savcıların talimatıyla dinlendiğini doğruladı. 

Bu savcılar hakkında ise Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) tarafından inceleme başlatıldı. 

Eğer HSYK değişikliği yapılmamış olsaydı bu incelemeyi başlatmak ise oldukça zor olacaktı. 

Bu nedenle; HSYK Yasasına, Yeni İnternet Yasasına ve Mit Yasa Tasarısına olan düşüncelerimizi ve çekincelerimizi tekrar gözden geçirmeliyiz.