Son günlerde değiştirilmesi düşünülen Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) yasa teklifiyle alakalı önce Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Adalet Komisyonu'nda sonrasında ise Meclis Genel Kurul'unda muhalefet tarafından ciddi eleştiriler yapılmakta. Bu eleştirilerin özellikle Avrupa Birliği'ne girmeye bu kadar istekli muhalefet partileri tarafından yapılması ise oldukça tuhaf! 

Hepimiz biliyoruz ki muhalefet partileri Ak Partinin yaptığı birçok yasa değişikliğini ya da düzenlemeyi bizi AB'den uzaklaştırıyorsunuz diye eleştirmekteler. Hatta Başbakan Erdoğan, Şanghay İşbirliği Örgütü'ne girme ihtimalinden bahsettiğinde birinci öncelik AB müzakereleri demişlerdi.

HSYK yasa teklifinde ki tutum ise bunun tam tersi; Avrupa Birliği'ne üye ülkelerin birçoğunda HSYK'nın yapısı bu haliyle değil de, karma bir şekilde olmasına rağmen bu durum muhalefetin teklife olan bakış açısını hiçbir şekilde değiştirmiyor. Hatta bu yasa teklifi sırasında muhalefetin takındığı tavır, bu yasa tasarısını ne olursa olsun çeşitli bahaneler üreterek geçirmemek. 

Bu sebeple komisyonda ilk önce oda küçüklüğü bahane edilerek komisyon ertelenmeye çalışılmış, sonrasında alakasız kişiler komisyon toplantısına katılmış, son olarak ise toplantı sabote edilmeye çalışılarak havada tablet ve bilgisayarlar uçuşmuştur. 

Tamam, muhalefet etmek yeri geldiğinde faydalıdır ve gereklidir. Ama sırf muhalefet etmek için muhalifleşmenin ise ne Türkiye'ye nede bu partilere oy veren seçmenlere hiçbir faydası yoktur. 

***

Savcı Muammer Akkaş'ın, Tekirdağ'a tayin edilmesi ardından 'tenzili rütbe ile sürgün' edildi diyen basın yayın kuruluşları; hadi başbakanın konuşması sırasında yayınladığınız belgeselleri yayın politikanız değişti diye mazur gördük diyelim, Savcı Akkaş hakkında yapılan incelemeden çıkan ön raporu görmezden gelmenizi nasıl açıklayalım!

Sen, propaganda gibi başlık atacaksın, bunu tüm mecralarında yayınlayacaksın, tüm köşe yazarlarınla birlikte top yekün bu konu hakkında yorumlar yapacaksın; ama inceleme sırasında beş savcının bir haftada ancak yarısını inceleyebildiği çuvallar dolusu evrakı ve tam 1005 sayfalık fezlekeyi bir savcının, bir gecede nasıl okuyup, inceleyip ve kanaate varıp aynı günün sabahına yakalama ve tedbir kararı istemesine hiçbir şekilde değinmeyeceksin!

Bir basın yayın kuruluşunun yayın politikası değişebilir, hatta yayın formatı bile değişebilir. Bunda herhangi bir sorun ya da yanlış bir şey yoktur. Ancak yalan-yanlış, eksik ve maksatlı haberlerle toplumu yönlendirmeye çalışmanın, Cumhuriyet'in temel değerlerinden olan kuvvetler ayrılığı gibi önemli ilkelerin hiçbir mantıklı açıklama yapmadan zarar gördüğünü ve sarsıldığını söylemenin ya da yayınlamanın bu ülkeye hiçbir faydası yoktur. 

Çumra'da belediye başkan adayları;

Salı günü itibariyle Ak Partinin Konya'daki diğer ilçelerle birlikte Çumra belediye başkan adayını da açıklamasının ardından Çumra'daki tüm belediye başkan adayları belirlenmiş oldu. 

Seçimlerde yarışacak başkan adayları; Ak Partiden Dr. Mehmet Oğuz, Milliyetçi Hareket Partisinden Yusuf Erdem, Saadet Partisinden ise Sedat Ulupınarlı'dır. Seçim yarışının artık iyiden iyiye hissedileceği Çumra'da, bu süreç boyunca umuyoruz ki yalan ve iftiralardan ziyade, Çumra'nın gelecekte ki plan ve projeleri ön planda tutularak hizmet yarışı yaşanır!