Mübarek Ramazan ayını idrak ederken dinimizin temel öğretilerinden olan yardımlaşama açısından da önemli bir zaman diliminde bulunmaktayız. Nebiler nebisi Hz Muhammed (S.A.V)'in “komşusu açken tok yatan bizden değildir” hadisini kendisine düstur edinen varlıklı Müslümanlar kazançlarından zekât, fıtır, sadaka vb yollarla infak yapmakta, böylece hem Allah'ın rızasını kazanmakta hem de toplumda sosyal dayanışma örneği göstermektedirler.

            Esasen günümüzde modern Devletler bütçelerinin belli kısmını sosyal alanlarda harcanmak üzere ayırmaktadırlar. Ülkemizde de “sosyal devlet olgusu” kapsamında muhtaç kimselere eğitim, gıda, yiyecek, nakit vb birçok yardımlar yapılmaktadır. Ancak toplumsal huzurun temini, toplum katmanları arasındaki gelir adaletsizliğinin giderilmesi sadece devlet olanaklarıyla tesis edilecek bir durum değildir. Bu nedenle varlıklı kişilerin de toplumsal sorumlulukları çerçevesinde düşük gelirli kimselere ellerini uzatmaları büyük önem arz etmektedir. Bu kapsamda birçok dernek, vakıf vb organizasyonlar kurulmakta ve muhtaç kimselerin derdine deva olunmaya çalışılmaktadır. Devlet de bu tür girişimleri, sağladığı vergisel vb bir takım kolaylıklarla teşvik etmektedir. Bu teşviklerden en güncel olanı ise “Gıda Bankacılığı” düzenlemesidir.

            Gıda Bankacılığı Nedir?

            Gıda Bankacılığı; bağışlanan veya üretim fazlası sağlığa uygun her türlü gıdayı tedarik eden, uygun şartlarda depolayan ve bu ürünleri doğrudan veya değişik yardım kuruluşları vasıtasıyla ihtiyaç sahiplerine ulaştıran ve kar amacı gütmeyen dernek ve vakıfların oluşturduğu organizasyonlardır. Gıda bankacılığı (Food Banking); ilk olarak 1960'lı yıllarda Amerika'nın Arizona Eyaletinde Phoenix'de emekli bir iş adamı olan John Van Hengel' in gönüllü olarak bir aşevi kurmasıyla ortaya çıkmıştır. Daha sonra gelişmiş olan hemen hemen her ülkede benzer yapılar oluşturularak Dünya çapında yaygın bir uygulama haline gelmiştir.

            Ülkemizde ise Gıda Bankacılığı yeni olup Gelir ve Kurumlar Vergisi kanunlarında yapılan bir düzenleme ile hayatiyet bulmuştur.

            Gıda Bankacılığının Kapsamına hangi yardımlar girmektedir?

            Yapılan düzenleme ile Gelir ve Kurumlar Vergisi mükelleflerince gıda bankalarına bağışlanacak gıda, giyecek, yakacak ve temizlik maddelerinin maliyet bedelleri Gelir ve Kurumlar Vergisi matrahının tespitinde gider olarak indirim konusu yapılabilecektir.

 

            Bağışın Nerelere Yapılması Gerekir?

            Bağışın mutlaka gıda bankacılığı faaliyetinde bulunan dernek veya vakfa yapılması gerekmektedir.Bağışı kabul edecek dernek veya vakfın tüzüğünde veya senedinde ihtiyacı bulunanlara gıda, temizlik, giyecek ve yakacak yardımı yapabilmesine ilişkin hükümlerin bulunması yeterlidir. Dernek ya da vakfın faaliyet alanının farklı olmasının bir önemi yoktur. Örneğin sağlık alanında faaliyet gösteren bir dernek de tüzüğünde gıda bankacığına ilişkin düzenlemeler varsa gıda bankacılığı yapabilecektir. Yapılacak bağışlar ise şartlı bağış niteliğinde olmalı bir başka deyimle bedelsiz olarak ihtiyaç sahiplerine dağıtılmak üzere yapılmalıdır.

                  Bağışa Konu Mallar Nelerdir?

            Yapılacak bağışın mutlak suretle gıda, giyecek, yakacak ve temizlik maddesi niteliğinde olması ve “bedelsiz olarak ihtiyaç sahiplerine dağıtılmak üzere” şartı ile verilmiş olması gerekmektedir.

  Bağış Karşılığında Bir Belge Düzenlemek Gerekir mi?

            Bağışı yapanların mutlaka bağış yapılan dernek veya vakıf adına fatura düzenlemesi ve faturaya “ ihtiyaç sahiplerine yardım şartı ile bağışlandığından KDV hesaplanmamıştır” ibaresini düşmeleri gerekmektedir. Ayrıca bağış yapılan derneğin ve vakfın da kendi mevzuatlarında öngörülen belgeyi(bağış makbuzu) düzenleyip bağış yapanlara vermesi gerekmektedir.

      Bağışlanan Malzemelerin KDV'si Ne Olacaktır?

            Gıda Bankacılığı kapsamında yapılan bağışlar KDV' ye tabi değildir. Bu durumda bağışlanan gıda, yiyecek, giyecek ve temizlik maddesi tesliminde katma değer vergisi hesaplanmayacak olup, daha önce bu maddelerin alımı esnasında yüklenilen katma değer vergisi de indirim konusu edilemeyecektir. İndirim konusu edilemeyecek olan katma değer vergisi gider ya da maliyet unsuru olarak dikkate alınabilecektir.

            Sonuç olarak vergi mükellefleri gıda bankalarına yapacakları bağışları sayesinde hem vergiden düşme şansını hem de ihtiyacı olanların hayır duasını elde etmiş olacaklardır.