14 Mayıs seçimlerine sadece birkaç gün kaldı. Milletimiz, özgür iradesiyle önümüzdeki dönemde ülkemizi kime teslim edeceğinin kararını verecek. İnşallah vatanımız için hayırlı sonuçlar hâsıl olur.

Bu seçimin iki zihniyet arasında geçeceğini görüyoruz.

Ülkeyi 21 yıldır yöneten Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve onun önderliğinde oluşan Cumhur İttifakı ile ülkede 21 yıldır iktidar olamayan CHP zihniyetinin başında bulunan Kemal Kılıçdaroğlu ve bu zihniyetin oluşturduğu Millet İttifakı arasında geçecek olan bir seçim yaşayacağız.

Bu iki zihniyeti daha yakından irdeleyecek olursak karşımıza şu gerçekler çıkıyor.

Bu seçim ortamında, bir yanda 90’lı yıllardan beri halkımız tarafından yakından tanınan Erbakan Hocamızın ocağında yetişen Milli Görüş kökenli Recep Tayyip Erdoğan, diğer yanda gerek tek parti dönemi ile gerekse 28 Şubat dönemi ile yine halkımız tarafından yakından tanınan CHP zihniyetinin bugünkü temsilcisi Kemal Kılıçdaroğlu Cumhurbaşkanlığı için yarışıyor. 

Recep Tayyip Erdoğan’ın iktidarda 21 yıldır yaptıkları milletimiz için oy vermede bir ölçü olacaktır. Bu sebeple 21 yıl boyunca yapılanlara göz atmamız gerekiyor.

Halkımız iktidardan ne bekler? Ülkemizi maddi ve manevi alanda geliştirmeyi beklemek bu ülkenin vatandaşları olarak hepimizin önceliğidir. Her Müslüman Türk vatandaşının öncelik sırası önce din ve vatan, sonra aile kavramı, en sonra da şahsıdır.

Bu sıralamada önceliği şahsına veren yani şahsi menfaatini din ve vatan kavramlarının önüne koyan kişi bilsin ki din ve vatanın olmadığı yerde şahsına ait hiçbir menfaat temini söz konusu olamaz.

Bu önceliği göz önünde bulundurarak Recep Tayyip Erdoğan’ın 21 yıldır yaptıklarına bakalım.

86 yıldır müze olan Ayasofya’nın Camiye dönüşmesi, Taksim Camii ve Çamlıca Camiinin yapımı, binlerce tarihi yapının restorasyonu, Millet bahçeleri, uzaya ulaşacak ilk milli roket, yerli otomobil TOGG, yerli hava araçları olan İHA ve SİHA’lar, AKINCI, KIZIL ELMA, HÜRJET, KAAN, MİLLİ HELİKOPTER, MİLLİ TANK, Milli Silahlar, Karadeniz Doğalgaz keşfi, Türk akımı, Mavi akımı, Bakü Tiflis Ceyhan Boru Hattı, Akkuyu Nükleer Santralı, Gabar Petrolu keşfi, Barajlar, Libya deniz anlaşması, Tersaneler, Limanlar, Milli Denizaltılar, Dünyanın ilk SİHA Gemisi olan TCG Anadolu, Yerli İMECE uydusunun uzaya fırlatılması, Marmaray, Avrasya Tüneli, Hızlı Trenler Ağı, Hava Alanları, Metrolar, 1915 Çanakkale Köprüsü, Osman Gazi Köprüsü, Yavuz Sultan Selim Köprüsü, Kuzey Marmara Oto Yolu, Modern Bölünmüş Yollar, Tüneller, Demir Yolları Yenilenmesi, Dünyanın 3. Deniz Dolgulu Hava Limanı, Dev Şehir Hastaneleri, yeni üniversiteler, şehir stadyumları, geri dönüşüm tesisleri yapılanlardan aklımıza gelenlerdir.

Bunlar hayal falan değil gerçekten yapılan icraatlardır. Hatta dahası da var. Mesela şimdi aklıma geliverdi. Sağlık alanında yapılanlar, kanser tarama merkezleri, tüm vatandaşların devlet hastanelerinden ücretsiz muayene ve tedavilerinin sağlanması, ders kitaplarının ücretsiz dağıtılması, öğrencilere tablet dağıtımı, üniversite harçlarının kaldırılması, okullara bilgisayar ve akıllı tahta dağıtımı gibi faaliyetler gerçekleştirildi.

Bunların dışında ülkede yaşayıp da maaşa bağlanmayan var mı bilmiyorum. Gerçekten yok gibi. Çalışanlar ve emekliler dışında engelli maaşı, engelliye ve yaşlıya bakım maaşı, dul ve yetim maaşı gibi her sınıfı içine alacak şekilde maaş gelirleri ve sosyal yardımlar yapılmaktadır. 

Yine bu hizmetlerden ayrı olarak her türlü engellemelere rağmen 3 milyon konutun dönüşümü  gerçekleştirilmiştir. Bu konuda muhalefetin engellemesi olmasa idi çok daha fazla konutun dönüşümü ve depreme dayanıklı konutların yapımı gerçekleştirilmiş olacaktı.

Bütün bu hizmetler; maruz kaldığı e muhtıra, gezi parkı olayları, 15 Temmuz darbe girişimi, bütün dünyayı etkisi altına alan, 2 yıldan fazla süren ve ekonomik olarak birçok ülkeyi çökerten Pandemi sürecine, yine dünyayı etkileyen Rusya – Ukrayna savaşına ve dünyada eşi benzeri görülmeyen, 11 ilimizi etkileyen 50 bin vatandaşımızın hayatını kaybetmesine, yüzbinlerce binanın yıkımına yol açan büyük depreme rağmen gerçekleştirilmiştir.

Şimdi Allah aşkına doğru dürüst düşünelim. Bir insan iktidardan bunlardan başka ne ister? Bütün bunlar 20 yıl önce hayal bile edilemeyen işlerdir. Hatta Türkiye kendi uçağını yapacak, kendi tankını yapacak, kendi helikopterini yapacak, kendi gemisini yapacak, kendi uydusunu yapacak dense inanılmayacak icraatlardır.

Daha fazla icraatlar elbette yapılabilirdi ama bunlar bile 80 yılda yapılamayan, yapılması bile düşünülemeyen işlerdir.

Karşı tarafa baktığımız zaman aklımıza inananlara yapılan zulümden başka hiçbir icraatı olmayan bir CHP zihniyeti görüyoruz. Kıyası bile mümkün olmayan Erdoğan ile Kılıçdaroğlu’nu yarıştırmak akla ziyan bir şeydir. Hem maddi planda hem manevi planda bu iki ismin arasında dağlar kadar fark vardır.

Bu fark dışında din ve vatan düşmanı ne kadar oluşum varsa PKK’sı, HDP’si, FETÖ’sü, ABD’si, Avrupası ile dünyanın bütün şer güçleri birleşmiş ERDOĞAN GİTSİN naraları atmaktadır. Bunların tamamı bir araya gelmiş Erdoğan’ı devirme planları yapmaktadır. Din ve vatan düşman okları nereye yönelirse onu desteklemek, ona sahip çıkmak her Müslüman Türk insanının en büyük görevidir.

Düşünmek lâzım. HDP, PKK, FETÖ, ABD, Avrupa niçin Erdoğan’a düşmandır ve niçin Kılıçdaroğlu’nu desteklemektedir?  Kılıçdaroğlu bunlara hangi sözü vermiştir de HDP Genel Başkanı “Kılıçdaroğlu ile hedeflerimiz örtüşüyor” diyebilmiştir. Yine Kılıçdaroğlu hangi garantiyi vermiştir de  HDP yetkilisi Ahmet Türk “Kılıçdaroğlu sözünde durmaz ise hesabını sorarız” diyebilmektedir.

Bütün bunları iyi düşünüp kararımızı ona göre vermek gerekir. Bu şer güçler durup dururken bir kişiye asla destek vermezler. Bir araya geldiler, sözleştiler, anlaştılar ve destek kararı çıktı.

Peki hangi konuda söz almış olabilirler? Bunu da HDP’nin ve PKK’nın söylemlerinden anlamak mümkündür. Ne diyorlar? Demirtaş serbest kalacak. Özerklik sistemi gelecek. Bu iki konuyu CHP ve Kılıçdaroğlu’da açıkça söylüyor. Bunların dışında PKK’nın ve HDP’nin söylediği iki konu daha var. Öcalan serbest kalacak, Kürdistan kurulacak. Kılıçdaroğlu ve CHP bunları söyleyemiyor ama karşı da çıkmıyor. Bu Allah korusun Türkiye’nin bölünmesi demektir.

Dinimiz, vatanımız ayakta durursa her konu halledilir. Ekonomik sıkıntılar geçicidir. Ekonomi, din ve vatan konusunun önüne geçemez. Din ve vatan yoksa ne ekonomi ne aile, ne de biz hiçbir şeyimiz yok demektir. Din ve vatanın varlığı ile her şeyimiz ayakta kalır ve var olan bazı sıkıntılar onların varlığı ile giderilebilir.

Diğer önemli konu ailedir. Aile yapısının güçlenmesi ve aileyi yok eden LGBT gibi sapkın oluşumlara fırsat verilmemesi gerekir. LGBT’ye sıcak bakan CHP zihniyetinin işbaşına gelmesi demek aile birliğinin de yok olması demektir.

Şu anda aklıma gelen önemli bir konu daha var ki o da İslâm ülkelerinin ve Türk Birliğinin bir araya gelerek güçlerini birleştirmesidir. Bu da ancak Recep Tayyip Erdoğan’ın önderliğinde gerçekleşecek olan ve küresel güçlerin zulmüne dur denebilecek adil bir dünyaya doğru güçlü bir yapının kurulmasıdır. Bu konu da ne CHP’nin ne Kılıçdaroğlu’nun gündeminde bile olmayan oldukça önemli bir konudur.    

Bu sebeple kararımızı bu öncelikler ve yapılanlar ışığında vermemiz gerekir. Seçimlerin ülkemize ve İslâm Âlemine hayırlar getirmesini Cenab-ı Hak’tan niyaz ederim. Yazımı bir şiirimle noktalıyorum.

MİLLETİM KİMDEN YANA?

Seçimlere az kala toz dumandır ortalık,

Milletim vatan deyip çağlayandan yanadır.

Bazı kalpleri sarmış manevi bir hastalık,

Milletim vatan için ağlayandan yanadır.

-

Kutsaldır, mukaddestir, vatanımız, dinimiz,

Din, bayrak düşmanına, hainlere kinimiz,

Hak yolda yürür isek Allah’tır muinimiz,

Milletim hür inancı sağlayandan yanadır.

-

Hainlerle iş tutan bilmez vatan mefhumu,

Yüz yıl yürüyüşünün atılmıştır tohumu,

Ayasofya’nın ruhu doldurmuştur ruhumu,

Milletim kardeş bağı bağlayandan yanadır.

-

Afetlerde her daim milletinin yanında,

Felâket anlarında koşar hemen anında,

Paylaşmanın özü var, dolaşıyor kanında,

Milletim yaraları dağlayandan yanadır.

-

Kara, deniz, havada yurduma çağ atlatan,

Enerji, petrol, gazla düşmanları çatlatan,

Terör örgütlerinin inlerini patlatan,

Milletim kalp pasını yağlayandan yanadır.

-

Bölücü yanındaki bilmez vatan derdini,

Kim kiminle beraber halkım bilir ferdini,

Destekler vatandaşım yiğidini, merdini,

Milletim ihaneti tığlayandan yanadır.

-

Zirveye çıkarıyor millî yürek ülkemi,

Baş tacı yapmaktadır değerimi, ilkemi,

Örgütle yol yürüyen hak ediyor öfkemi,

Milletim her bâtılı eğleyenden yanadır.

-

Her şeyin üstündedir ülkemin istiklâli,

Haçın karşısında hep yüceltiyor hilâli,

Alnı secdeli olan bilir haram helâli,

Milletim her an Hakk’ı yeğleyenden yanadır.

SALİH SEDAT ERSÖZ

NOT:  Tığlamak: Parçalamak

           Eğlemek: Engel olmak.

           Yeğlemek: Üstün tutmak.