Şampiyonluk adayı Fenerbahçe ile oynadığı maçtan itibaren futbol kalibresi yükselen Konyaspor deplâsmanda Kayserispor ile karşılaştığı maçta da mücadeleci kimliğini ortaya koymasına rağmen sahadan 2-2’lik skorla ayrılıp ligde kalma umudunu sezonun son haftasındaki Galatasaray maçına tehir etti.

Ev sahibi Kayserispor’un alacağı bir puanla düşme hattının üzerine çıkacak olması müsabakayı ev sahibi takım açısından da hayati konuma taşıyordu. Duckens Nazon’un henüz 17. dakikada gördüğü kırmızı kart nedeniyle Kayseripor Başkanının sahaya girmeye teşebbüs etmesi ikinci bir Ankaragücü faciasının işaretini verir gibiydi.

İki takımın da can havliyle oynadığı maçın ilk golünü Kayserispor atmasına rağmen Konyaspor’un skoru eşitleyen golü gecikmedi. Kazanmak için bütün enerjilerini ortaya koyan futbolcular seyir zevki yüksek bir müsabakaya imza attılar. Konyaspor’un ikinci golünde Guilherme’nin asist ustalığı Nzonzi’nin bitirici ustalığı ile bütünleşince ortaya mükemmel bir gol çıktı. Fakat yeşil beyazlı ekibin galibiyet sevinci kısa sürdü. Golden hemen sonra gelişen atakta, sahanın en iyilerinden olan Mehdi Bourabia dört oyuncunun arasından sıyırılırken birinci hünerini, ceza alanına girdikten sonra da karambol anında ayağı Soner’e takılmış gibi yere düşerek ikinci hünerini sergileyip takımına penaltı kazandırdı ve Carlos Mane klas bir vuruşla skoru dengeledi.

Bu sezon ilk golünü ön direkte klas bir vuruşla atan kaptan Soner skora denge geldiği dakikalarda iki defa gole çok yaklaştı ama ilkinde yan direğin, ikincisinde üst direğin gole geçit vermemesi Konyaspor kadar onun için de büyük talihsizlik oldu.

Maçın sonlarına doğru sağ kanatta Konyasporlu iki oyuncunun paslaşarak kullandığı korner atışı sırasında altıpas içinde kalecinin arkasında bir Konyasporlu oyuncunun ofsayt konumunda olduğu doğrudur. Fakat bu oyuncunun yerinde kalmayıp geri çekilmesi ve orta yapılmadan önce nizami pozisyon edinmesi kanaatimce golü nizami kılmalıydı. VAR odasında nasıl bir inceleme yapıldıysa bu gol iptal edildi ve Konyaspor son üç haftada iki defa VAR kurbanı oldu.

Pazar günü Olimpiyat Stadında oynanan Galatasaray-Fenerbahçe maçı şampiyonluk yarışı kadar kümede kalma ümitlerini son haftaya tehir eden Konyaspor açısından da hayatiyet arz ediyordu. İki hafta önce Konyaspor’a karşı bir varlık gösteremeyen sarı lacivertlilerin ezeli rakibinin sahasında kurduğu futbol üstünlüğü neticesinde üç puan alması kümede kalma yarışı gibi şampiyonluk heyecanını da Konya’ya taşıdı.

İstanbulspor, Pendik ve Karagümrük’ten sonra alt lige düşecek olan dördüncü takım son hafta maçlarında belli olacak. Yarış Hatayspor, Ankaragücü, Konyaspor ve Gaziantep arasında yaşanacak. Konyaspor, Galatasaray’dan alacağı bir puanla Ligde kalacak ama bilhassa Fenerbahçeli futbolseverler yeşil beyazlıların galibiyetine duacı görünüyor. Galatasaray’ın da şampiyon olabilmek için bir puana ihtiyacı olması Konya’daki maçı tipik bir beraberlik maçın gibi gösteriyor.

Şampiyon olacak ve kümede kalacak son takımı belirleyecek olan maç nedeniyle bu hafta sonu Konya’da adeta Süper Lig için kıyamet günü kurulacak. Ve biz Konya’da bu kıyameti daha önce yaşamıştık. Nasıl mı?

Konyaspor ile Sakaryaspor 1980’li yıllarda kıyasıya bir şampiyonluk yarışına tutuşmuştu. Nezihi, Tuna, Serdar, B. Aykut, Aykut Kocaman ve Oğuz Çetin’li Sakaryaspor averaj üstünlüğüne sahipti. Son hafta Konyaspor’un evinde Tarsus İdmanyurdu’nu 8-0 yenmesi gerekiyordu. Ülke gündeminin bu maça kilitlendiği hafta Federasyon Başkanı Ali Uras, “Konyaspor’un 8-0 galip gelmesini kabul etmeyiz, soruşturma açarız” demesi kabul edilebilir bir şey değildi. Neticede Konyaspor maçı 5-0 kazandı ve üç gol farkla şampiyonluk Sakarya’nın oldu.

Konyaspor-Tarsus İdmanyurdu maçı sahaya salınan tavuklar ve maç öncesi hadiseler nedeniyle futbol tarihimize “Tavuklu Tarsus maçı” olarak yazıldı.

Bu yıl söylem icraatlarıyla çok eleştirilen mevcut Futbol Federasyonu Başkanı Mehmet Büyükekşi henüz, “Konyaspor ile Galatasaray’ın beraberliğini kabul etmeyiz, soruşturma açarız” demedi, değil mi?

Yoksa biz mi duymadık?