Tarım vazgeçilmez, stratejik ve önemli bir sektördür. Bu yazıda başlıklar halinde Konya Tarımının bazı problemleri ve öneriler sıralanmaya çalışılmıştır.

İlimiz 40.840.000 dekar (40.838 km) yüzölçümü ile yurdumuzun en geniş arazi varlığına sahip ili olup 26,480.000 dekar (Yüzölçümün %65) alanı olup İşlenen Tarım Alanı 18.860.000 dekarında tarım yapılmaktadır.

Konya il olarak bir Büyük Şehir Belediyesidir, 31 ilçesinde toplam 100.000’den fazla çiftçisi ile fiilen tarım sektöründe faaliyet göstermektedir.

  • Konya’da Ülke insanının gıdası için önemli miktarda bitkisel ve hayvansal üretim yapılmaktadır, bu üretim potansiyeli planlı bir şekilde artırılmalıdır.
  • Toplulaştırma hızlandırılmalı, arazilerin işletme büyüklüğüne ulaşması için “Arazi Ofisi” kurulmalı, arazi ofisleri komşu tarla sahiplerine arazi edinmede kolaylık sağlam suretiyle arazi bütünleşmesi gönüllü bir şekilde sağlanmalıdır.

  • İlde sulanabilir alan 18.200.000 dekar iken halen 6.000.000 dekar (Sulanabilir alana göre %33) sulanmakta, yaklaşık 2/3’ünde kuru tarım yapılmaktadır. Konya da tarımın en önemli sorunu yağışların yetersizliği ve kapalı havza olan ovaya dışarıdan herhangi bir su kaynağının gelmemesidir. Bunun için çok acilen ovanın ağaçlandırılarak ve meralar doğru kullanılarak yağış miktarının artırılmalıdır. KOP projesi ile sağlanan su artışı doğru sulama teknikleri ile daha fazla alan sulanmalı ve KOP gibi yeni su kaynaklarının dış havzalardan ovamıza gelişinin sağlanması ile sulanan alan artırılması büyük önem arz etmektedir.

  • Konya’da tarıma dayalı endüstrinin ve sanayinin de gelişmesine tarımdaki gelişme ve tarımdan kazanılan sermaye aktarılmasıyla olduğu unutulmamalı, tarıma da kaynak aktarılmalıdır.

  • İlimizde küçükbaş, büyükbaş ve kanatlı hayvan yetiştiriciliği yoğunluktadır. Bu potansiyel artırılmalıdır.

  • Hayvancılıkta yem bitkileri ihtiyacı yonca, fiğ ve silajlık mısır gibi Yem bitkileri yetiştiriciliği arttırılarak karşılanmalıdır.

  • Organize hayvancılık bölgeleri için işletme başına arazi tahsis edilirken yem bitkisi üretim ihtiyacı dikkate alınmalı, küçük alanlar yerine büyük alanlar tahsis edilmelidir.

  • Küçük tarım alanlarına sahip alanlar başta olmak üzere bitkisel üretim yapan çiftçilerimiz özel desteklenerek bitkisel ve hayvansal üretim yapan işletmelerin ayakta kalması sağlanmalıdır.

  • Küçük işletmelerin desteklenmesi ile insanımızın bulundukları yerde kalmaları sağlanarak işsizliğe, göçe ve bazı sosyal problemlere çözüm bulunmuş olacaktır.

- Atalarımız “Ek tohumun hasını, çekme yiyecek yasını” diye çok güzel söz söylemişler. Islah faaliyetleri ve tohumluk üretimi yapmakta olan Bahri Dağdaş Uluslararası Tarımsal Araştırma Enstitüsü ve Üniversiteler gibi kamu kuruluşları yanında ilimizde 30’dan fazla araştırıcı kuruluş belgesine sahip ıslah ve tohumluk üretimi yapmakta olan özel kuruluş vardır. Bu kuruluşlar desteklenmelidir.

- Bahri Dağdaş Uluslararası Araştırma Enstitüsü bugüne kadar yaptığı ıslah çalışmaları ve yeni çeşitleri ile değil basında hep arazisi ile gündeme gelmektedir, bu duruma son verecek köklü bir çözüm bulunmalıdır. Enstitü arazisinden ele çekilmeli, çekilmeyecek ise daha geniş, kimsenin gözünün olmadığı, alt yapısı sağlam modern bina, laboratuvar ve diğer donanımları sahip, ismine yakışır bir yeni arazi verilerek oraya taşınmalıdır.

- İl içerisinde ilçelerde yöreye uygun bitki ve hayvanla çalışan merkez enstitüye bağlı yeni araştırma istasyonları kurulmalıdır.

- “Türkiye’nin tahıl ambarı” olarak nitelendirilen Konya Türkiye tohum üretiminin büyük bir kısmını üretmektedir. Tohumluk üretiminde Konya bir merkez haline gelmiş ve tohumluk piyasasında söz sahibi olmuştur. Üretim ve tohumda hedefin daha da büyütülmesi için Ar-Ge çalışmaları hızlandırılmalıdır.

- Özellikle birçok bitkinin tohumluk üretimi için en uygun olan bölge Orta Anadolu Bölgesidir. Bölge bu avantajını iyi kullanabilecek seviyeye getirilmelidir.

- Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımız var, sevindirici bir gelişmedir. İklim kendiliğinden değişmemektedir, biz insanlar yapmakta olduğumuz birçok yanlış uygulamalardan dolayı iklim değişikliğine sebep olmaktayız.

- Birçok nedenin yanında tarımdaki bazı yanlış uygulamaların özellikle meraları doğru kullanmamamız gelmektedir. Bugünlerde çıkıp meraları şöyle bir dolaşın hangi merada ne kadar hayvan otlatabiliriz bir bakalım. Tek yıllıkların yeni gelişmeye başlaması nedeniyle bazı alanlar yeşil görülebilir, ancak bu tek yıllık bitkiler otlatma amenajman kurallarına göre istilacı bitkilerden sayıldığından yem olarak dikkate alınmazlar. Erozyonu önlemede en etkili olan bitki örtüsü çok yerde kaybolduğundan bu alanlarda erken ve aşırı otlatma önlenmediği için erozyon hat safhaya ulaşmış olup gerekli tedbirler alınmalıdır.

-4342 Sayılı mera kanunu hükümleri ve İllerde Mera Komisyonunca hazırlana İl Otlatma Takvimine uyulması sağlanmalıdır.

- Meralar, boş alanlar olarak görülmemeli, ıslah edilmeli ve amacına uygun kullanılmalı, başka maçlar için kullanımına müsaade edilmemelidir.

- Toplulaştırmalarda arazi kaybı olmasın diye tarlalar arası Orta Anadolu’da sınır, an veya hendek gibi isimlendirilen alanlar kaldırılmış, çizgi haline getirilerek yok edilmiştir. Eskiden at arabası veya traktörle geçilen bu alanlar yok edilince erozyon teşvik edilmiş olmaktadır. Bazı yönleri ile istenmeyen alanlar olmasına rağmen korunması arazi kullanımı açısından değerlendirilmelidir.

Unutulmamalı ki üretimi gıda başta olmak üzere birçok sektöre ham madde sağlayan tarım vazgeçilmez bir sektördür. Gıda krizi yaşamamak için gerekli tedbirleri alarak daha fazla üretmeliyiz.

Üreticilerimizin geleceği ve üretimin önemli bir girdisi olan yakıt, enerji, tohumluk, gübre ve ilaç konusunda üretimi sürekli kılacak tedbirler alınmalıdır. Yazılanlar problem ve önerilerin bir kısmı olup daha da artırılabilir.

Gıda ihtiyacımızın geleceği için üretim yapan çalışanlara bu mübarek günlerde başarı ve kolaylıklar dilerim. Sağlıklı ve hayırlı günler dileklerimle hoşça kalınız.