14 Mayıs seçimlerinde deprem bölgesindeki vatandaşlarımızın büyük oranda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a verdiği destek gündeme oturdu.
Sosyal medyada bazı kendini bilmez, insanlıktan uzak kişiler, depremzede kardeşlerimize veryansın ettiler, hatta “daha beter olun” gibi laflarla beddua ettiler. Yaptıkları bazı yardımlar için de “gözünüze, dizinize dursun” diyerek hem başlarına kaktılar hem de yaptıkları yardımdan duydukları pişmanlığı dile getirdiler. 
Bu tavrın insanlıkla zerre kadar ilgisi yok. Demek ki insan bile diyemeyeceğimiz bu yaratıklar, şayet yaptılarsa yaptıkları yardımları o insanların en zor zamanında onlara destek olmak için değil, oylarını almak, onlardan yardımlarının karşılığını beklemek için yapmışlar. 
Bu çirkin tavır şahıslarla da kalmadı, bazı kurumlara sıçradı. Bazı CHP’li belediyeler depremzedelere yaptıkları yardımı durdurmaya başladılar. Bu belediyeler depremzedeleri illerinde yerleştirdikleri yurtlardan, otellerden çıkarma kararı aldılar.  
CHP’li Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi otelde misafir ettiği depremzedelere seçimden sonra 16.05.2023 tarihli bir yazı tebliğ ederek 21.05.2023 tarihinden itibaren masraflarının karşılanmayacağını duyurdu. Konu Tekirdağ Valiliği kanalı ile İçişleri Bakanlığına iletildi. İçişleri Bakanlığı da Tekirdağ Valiliğine anında bir yazı göndererek, bu depremzedelerin bütün masraflarının Valilik tarafından karşılanması emrini verdi.
Bu arada konu basına intikal etti ve bu uygulama TV’lerde yapılan yorumlarda şiddetle eleştirildi. Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkanı bu eleştiriler karşısında gece yarısında canlı yayına katılarak olayı doğruladı ve artan masraflar nedeniyle böyle bir karar aldıklarını söyledi. Ardından da geri adım atarak sürenin uzatıldığını ifade etti ama devletimiz depremzedeleri onların insafına bırakmadı ve sahip çıktı.
Bunun dışında Eskişehir’de CHP’li bir ilçe belediyesinin de yurtlarda misafir ettiği depremzedeleri çıkarma kararı aldığı ancak Tekirdağ Belediyesinin şiddetli eleştiri alması üzerine uygulamayı ertelediği bilgisi mevcut.
TV programlarında bu konunun üzerinde ısrarla durulmuş olmasa idi depremzedelerin CHP'li belediyeler tarafından kapı dışarı bırakılma uygulamasının devamı gelecekti. Utanç verici bu uygulamaları durdurmada büyük rol oynayan basın mensuplarına şükranlarımı sunuyorum. 
CHP ve tabanı, deprem bölgesinden bekledikleri oyu alamamalarının nedenini depremzede kardeşlerimizde arayacaklarına kendilerinde arasalar daha iyi olurdu. “Biz bu bölgeye niçin güven veremedik, nerede hata yaptık” diye özeleştiri yapacaklarına suçu tamamen depremzedelere yükleyerek insanlık dışı bazı söz ve uygulamalara girmeleri çok çok çok büyük bir yanlıştır ve asla kabul edilemez.
Bu uygulamalar vatandaşı şöyle bir düşünceye sevk ediyor. Demek ki bu zihniyet iktidar olsa muhalif olanlara yaşama hakkı tanımayacak. Bu anlayışa yuh olsun diyoruz, yazıklar olsun diyoruz.  
Kızılay’ın çadır sattığını dillerine dolayanların insanlık dışı, utanç verici bu uygulama karşısında sus pus olmalarını da anlamak mümkün değil. 
Şunu da söylemek gerekiyor. Depremzede kardeşlerimizin bütün ihtiyaçları devlet tarafından karşılanıyor. Oy beklentisi için, siyasi çıkar için yardım yapanlar bilsinler ki o kardeşlerimizin bunların gönderdiği kullanılmış eşyalarına ihtiyaçları yok. Devletimiz var olsun.
Deprem bölgesinde baştan itibaren devlet tarafından yapılan faaliyetler o bölge insanına güven vermiş, bilhassa Cumhurbaşkanının bir yıl içinde kalıcı konutların teslim edileceği sözünü vermesi, bölge insanında “yaparsa reis yapar, yaraları sararsa reis sarar” anlayışı ağır basmış, Kemal Kılıçdaroğlu ise insanımıza güven verememiş, verdiği sözler de inandırıcı bulunmamıştır. 
Konu böyle okunması gerekirken intikam alınması yoluna gidilmesine bir kere daha yazıklar olsun diyoruz.
*   *   *
14 Mayıs seçimlerinde Recep Tayyip Erdoğan % 49,5 gibi yüksek bir oy almış ve ilk turda Cumhurbaşkanı seçilmeyi kıl payı kaçırmıştır. Kemal Kılıçdaroğlu, Erdoğan’ın 4,5 puan gerisinde kalmıştır. Başka bir ifadeyle Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kılıçdaroğlu’na 2,5 milyon oy fark atmıştır. 
Recep Tayyip Erdoğan bu oyu alırken Ak Parti % 35,6 oyda kalmıştır. Ak Parti 2018 seçimlerine göre 7 puan gerilemiştir. Bu gerilemenin çeşitli nedenleri vardır. Bunlar arasında ekonomik sıkıntılar birinci sırada gösterilebilir. Hele hele büyükşehirlerde yaşayan vatandaşlar başta ev kiralarının yüksekliği olmak üzere ekonomik sıkıntıyı daha fazla hissetmişlerdir. Bu sebeple Ak Parti büyükşehirlerde beklenilen oyu alamamıştır. 
Ak Parti teşkilatlarındaki yorgunluk ve iyi çalışamama, iyi organize olamama gibi nedenler de oy düşüşünün bir başka sebebidir.  
Bazı partiler mülteciler konusunu çok yoğun bir şekilde işlemişler, daha önce Ak Partiye oy vermiş vatandaşlar da bu söylemlerden etkilenmişlerdir. Bunun sonucu olarak Ak Parti tabanında da mültecilere karşı bir tepki oluşmaya başlamıştır. Bu da oy düşüşünün bir başka sebebi olmuştur. 
Bunlardan başka oy düşüşünün üç sebebi daha olduğu söylenebilir. Bunlar; sahadan gerçek bilgi alamama, tabanın sesine tam manasıyla kulak vermeme ve aday listelerinde yapılan hatalardır. 
Bütün bunlar birleşince oy gerilemesi de kaçınılmaz olmuştur. Umarım bundan ders alınır da yapılan hatalar tekrarlanmaz. 
CHP’ye bakınca parti olarak % 25 gibi düşük bir oy oranında kaldığı görülüyor. Bunun en büyük sebebi HDP ile kurulan ortaklık ve aday listelerinin parti tabanını rahatsız etmesidir. Hele hele toplamda % 1 bile etmeyen  partilere verdiği 39 milletvekili parti tabanında büyük rahatsızlık oluşturmuştur. 
Bunlar doğrudan Kemal Kılıçdaroğlu’nun oyuna da yansımış ve Cumhurbaşkanı adayı olarak Kılıçdaroğlu’nun % 45 oy oranında kalmasına yol açmıştır. PKK’nın, FETÖ’nün, ABD’nin ve Avrupa’nın açık desteğine rağmen Kılıçdaroğlu yarışta epeyce geride kalmıştır. Verilen bu desteklerin Kılıçdaroğlu’na faydası değil zararı olmuştur. Zira milletimiz ülkemize zarar verdiğine inandığı bu şer güçlerin destek verdiği bir yapıya yönelmemiştir.
Kılıçdaroğlu’na oy veren % 45 gibi küçümsenmeyecek bir rakamı ifade eden 24,5 milyon vatandaşımızın tamamını PKK ve FETÖ gibi zararlı akımlarla bir görmek, onlara yakın görmek, onlarla fikir birliği içinde olduklarını düşünmek mümkün değildir.  % 45’in içindeki klasik CHP’li olan ve her şartta CHP’ye oy veren % 25 ile HDP’nin oluşturduğu % 9’luk kitleyi çıkarırsak Kılıçdaroğlu’na oy veren diğer vatandaşların her birinin çeşitli nedenleri olabilir. 
Yukarıda saydığım Ak Parti’nin düşüş nedenleri, aynı zamanda Kılıçdaroğlu oylarının artış nedenidir. Yani ekonomik sıkıntılar, mülteciler konusu ve diğer konular bu vatandaşların Kılıçdaroğlu’na yönelmelerinin nedeni olmuştur.  
Ayrıca İP Başkanı Meral Akşener başta olmak üzere Saadet, Gelecek, Deva gibi partilerin de tabanlarını yoğun kampanyalarla Kılıçdaroğlu’na yönlendirmeleri büyük bir etken olmuştur. 
Cumhurbaşkanı seçiminin ikinci turunun yapılacağı 28 Mayıs Pazar günü Recep Tayyip Erdoğan’ın % 55 oyla kazanacağı tahminimi tekrarlamak istiyorum. Bunun için Tayyip Erdoğan’a oy veren kitlenin rehavete kapılmadan çalışması ve eksiksiz sandığa gitmesi gerekiyor. Sağlıklı ve mutlu yarınlar diliyorum.