Yine tüm güzelliklerinle gel.

Yılın en güzelidir Eylül, en özeli. Bir de en maharetlisi.

Eylül’ün tam bir tanımlaması yok ki. Kimisi için hüznün, kimisi için ise mutluluğun ve aşkın simgesi. Kimisinde değişimin, kimisinde bazı bitişlerin, kimisinde ise yeniden doğuşun tümleci. Uçurumun her iki ucunu bir araya getiren görünmez bir bağ gibi, bir o kadar da kuvvetli.

Pek çok kavuşmalara şahitlik yapan Eylül, bazen de ayrılıklara gebe kalıyor. Eylül, insanların huzur bulduğu bir mevsim iken, ağaçlar için ise veda çınlamaları başlıyor. Yapraklar, dallarından ayrılmanın hüznünü yaşıyor adeta. Kim evinden ayrılırken kahkaha atabilir ki… İnsanlar mı ağaçlara gelecek vaad ediyor, ağaçlar mı insanlar için tüm canlarını bir bir döküyor, ne dersiniz ?

Sarıdır Eylül…

Sarı ise; güvenin, coşku ve mutluluğun belirteci. Konuşmayı ve iletişimi önemseyenlerin rengidir sarı. Verimliliği ve üretkenliği de etkilediği noktasında inkar edilemez bir gerçeklik. Yalın ve apaçık. Bu yüzden yaratıcılık üstatları için en güzel anahtardır o. Zihnin sınırlarını aştığı en büyülü anlara eşlik eder o. Mantığın ve analitik düşünmenin yüceliğini ilan etmesine de en güzel destekçi. O yüzdendir ki en güzel şiirler hep Eylüle yazılmış.

Geçiştir Eylül…

Hareketliliğin ve geçişlerin de yansımasıdır sarı. Nasıl ki mağazalarda çalan müziklerini bir gayesi var ise (müziğin ritmine kapılıp daha yüksek bir enerji sunma ve daha fazla alışveriş yapma isteği oluşturma), taksilerin de sarı olmaları sebepsiz değil. Sınırsız geçişliliğin bir temsili olarak düşünebiliriz burada onları. Eylül’de de sabit değildir hiçbir şey. Ağustos veda ederken Eylül’e, sonbahara açılan kapıya yükleniyor Eylül ise olanca gücüyle . Bunu yaparken de adeta dört mevsimi yaşatıyor evrene. Serin havaların, uzun gecelerin, ani değişimlerin bestelerini duyuyoruz. En güzel senfoniyi ise; ağaçlarından ayrılan yaprakların arasında yürünen o anlarda sunuyor. Tenimizi okşayan soğuk hava tanecikleri, aldığımız tüm nefesi içimizde filizlendiren o sokakların alacası ve Eylül’ün o ölümsüz resmi.

Nazım’ın Piraye’sidir Eylül.

‘Bir gün aklına gelecek olursam, bana şiir ısmarla. Eylül'ü konuşalım.’ diyen Cemal Süreya’nın aşkıdır Eylül.

İyi Eylüller…