Bugün alım gücü giderek azalan paramızdan ve feryat figan üreticinin ne kadar önemli olduğundan bahsedeceğiz. Çok bilimselliğe kaçmadan doğrudan ve en kolay anlaşılır şekilde anlatmaya çalışacağız. Aman sakın salağa anlatır gibi anlatmışsınız demeyin. Çünkü en basit ve anlaşılır olması bazı konuların dillendirilmesinde önem kazanıyor.

Bir ülke düşünün yüz yumurta üretiyor ve bu yüz yumurtaya karşı 100 Lira basıyor. Bu para demir veya kağıttan olsun.

Bir yumurtanın fiyatı kaç Lira? Bir Lira. Yüz yumurtanın üretimini daha fazla artırmak için ne yapmak lazım? Tavuklara yani üreticilere ve de horozlara yani yatırımcılara iyi bakmak lazım.

Tavukların yani üreticinin bakımını iyi yaparsan üretimi artırırsın. Horozların yani yatırımcıların bakımını iyi yaparsan yatırım şevkini yüksek tutarsın. Yatırım şevkini yüksek tutarsan ve de yumurta üretimi yüzden iki yüze çıkarsa bir yumurtanın fiyatı kaç Lira olur? Yani bir yumurtanın fiyatı 50 kuruş olur.

Yok, tavuklara bakmazsan, horozların yani yatırımcının moralini düzgün tutmazsan yumurta üretimi 100’den 50’ye düşerse ne olur? Yumurtanın fiyatı 2 lira olur.

Fiyatı belirleyen neymiş? Daha doğrusu paranın değerini belirleyen neymiş? Bu ülkenin üretim gücüdür. Paranın değerini o ülkenin üretim gücü belirler. Hangi şekilde gelmiş olursanız olun. İster demokraside %100 oyla gelmiş olun,

Paranın değerini ne Cumhurbaşkanı belirleyebilir, ne Meclis belirleyebilir, ne Merkez Bankası belirleyebilir ne de TÜİK belirleyebilir. Paranın belirleyicisi kimmiş? Tek bir şey… ÜRETİM GÜCÜ!..

Sen şimdi üretim gücünü kırmışsın, üreticinin kolunu, kanadını kırmışsın. Üretici üretemiyor. Her gün üreticilerin borç batağında debelendiğini duyan yok mu? Ne gübre, ne ilaç parasını ödeyebiliyor.

Sen mecburen ne yapıyorsun? Hep dışarıdan borca mal alıyorsun. Borca hizmet alıyorsun. Borca para alıyorsun.

Kime çalışıyorsun? Kimin yine bu yük? Üreten kesimin. Üreten kesimi yoksullaştırıyorsun. Çok çeşitli yöntemlerle üstelik. O battıkça batıyor battıkça batıyor. Paranın değeri de düştükçe düşüyor.

Bu Türkiye’nin harika döviz politikası, kur politikası uyguladığı durumlar var ya. Söylemlerle indirip çıkarttığı. Götürün bi 100 Türk lirasını Almanya’ya, Amerika’ya, İngiltere’ye Dolar iste bak bakalım 100 lira karşılığında sana kaç dolar veriyorlar? Yani paranın değerini üretim gücü belirliyor söylem gücü belirlemiyor.

Yani lafla hiçbir yere varılmıyor. Alın teriyle varırsının varacağınız yere. Bunu  hiç unutmayın. Her zaman söyleyeceğiz üreteceğiz kazanacağız ve paramızın değeri de üretimle birlikte yükselecek. Yoksa enflasyon rakamları şu olmuş bu olmuş söylemleri de hiç kimseye bir şey anlatmaya yetmeyecek.