Ülkemizde ki ilk yerel seçimler 1930 yılının Eylül ve Ekim aylarında yapılmış. Bu seçim cumhuriyet tarihinin ilk yerel seçimleri olarak kayıtlara girmiş.

Bütün çağdaş demokratik ülkelerde yerel yönetimler özellikle genel siyasetçilerin yetiştiği bir eğitim ve uygulama alanı. Aynı şekilde ülke genelinde iktidara giden yol, yerel yönetimlerden geçiyor.

Yerel yönetimler, siyasetçiler ve siyasi partiler için laboratuar niteliğindedir. Halkla ilişkiler, seçmenlerin güvenini kazanma ve doğrudan halkla temas yerel yönetimlerde vardır. Seçmen yerel seçimlerde siyasi partiler ve siyasetçiler hakkında edindiği iradesini genel seçimlerde de korumaktadır.

Genel seçimlerde siyasetçinin iletişime geçtiği en küçük birim ilçe ve mahalledir. Ama yerel seçimlerde sokak ve hanedir. Yani doğrudan seçmenin kendisidir.

Bu konuda yaşayan bir örnek olmak üzere iktidar partisi genel başkanı parti liderliğine, başbakanlığa ve cumhurbaşkanlığına taşıyan süreç onun İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığından geçerek bugünkü sonuca ulaşmıştır.

Yerel yönetimlerin, bu siyasi ve fiili öneminden dolayı siyasi partiler arasında genel seçimlerdeki ittifaklar belli ölçülerde devam etmektedir. Yerel seçimler olmasına rağmen Cumhur İttifakı % 50’nin üzerinde bir oy almanın ne kadar önemli olduğunu biliyor. Bu noktada İstanbul ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlıkları sembolik ve özgül ağırlığı fazla olan bir önem ve öncelik taşıyor.

Yerel seçimler ve ortaya çıkacak sonuçlar, açıkça yerel seçimlerin çok önemli olduğunu gösteriyor. Durum böyle olunca tüm siyasi partiler yerel seçimlerde başarı oranlarını yükseltmek için büyük bir gayret içerisine girdiler. Bu amaca ulaşmak için de ittifakları geçerli bir yol olarak görüyorlar. Ancak yerel seçimlerde esas olan ittifak yerelde, belediye başkanı ve belediye meclisi adayları ile seçmenler arasında kurulacak olan samimi ve güvene dayalı olan ittifak olacaktır.

Seçim kampanyalarını Cumhur İttifakı genel seçimlerdeki gibi sistem, terörle mücadele ve güvenlik politikaları üzerine kurgularken, özellikle İstanbul ve Ankara başta olmak üzere yol ulaşım ve sosyal yardımlar gibi vaatlerini daha bir artırdı. Muhalefet ise; geçim sıkıntısı, işsizlik, ekonomik kriz, demokrasi ve insan hakları, yerel sorunlar ve çözümleri üzerine yoğunlaşıp halkla birebir iletişimin yolunu seçiyor.

Aslında yerelde iktidar partisinin oyunun belli ölçüde genel seçimlerden düşük olduğu siyasi bir gerçektir. Bu siyasi gerçek ile birlikte, şayet seçmenin yaşadığı sorunlar, işsizlik ve geçim sıkıntısı yerel seçimlerin gündemi ve seçim kampanyası haline getirilebilirse iktidarın yerel seçimleri kazanma şansı daha da azalacaktır.

Yerel seçimler geleceğe dair birçok bakımdan sınav niteliğini taşıyor. Bir kere CHP’deki yeni yönetimin ilk önemli sınavı olacak bu yerel seçimler. İkinci olarak, 2024 yerel seçimleri 2028 seçimleri için de bir sınav olacak, daha doğrusu 2024 seçimleri 2028 cumhurbaşkanlığı seçimlerinin kapısını açacak.

Bu seçim, bu alandaki işaret fişeği niteliğini taşıyor. Hatta duruma göre 2028 seçimlerini yakınlaştırabilir. Eğer Cumhur ittifakı bu seçimde; istediği başarıyı yakalayamazsa iktidarını dört yıl sürdüremez.

Tabi yerel seçimler başta ana muhalefet partisi olmak üzere muhalefet için de çanta da keklik de değil. Önlerinde birtakım engeller var, avantajlar olduğu kadar dezavantajlar var. Tabi siyaset imkân dâhilinde olanı mümkün kılma sanatı, bu da siyasetçinin hünerine ve başarısına kalmış bir durum.

Bence başarı için olmazsa olmaz üç önemli adım söz konusu. Birincisi, hedeflerin net olarak ortaya konulmasıdırss. İkincisi bu hedefleri gerçekleştirecek projelerin oluşturulmasıdır. Üçüncüsü de projeleri uygulayacak kadroların ortaya çıkarılmasıdır.

Yerel seçimler söz konusu olduğunda özellikle değişim rüzgârının ülke sathına yayılması, doğru adayların belirlenmesi, doğru ittifakların kurulması da çok önemli. Gerisi herkesin konfor alanından çıkarak çalışmasına bağlı.

Yerel seçimlerde başarı, olmazsa olmazlardan. 2024 yerel seçimleri aynı zamanda 2028 genel seçimlerinin de kapısını açacak anahtar olacağından, bu noktada ittifaklar, her yerin kendi özgün koşullarına göre kurulacak iş birlikleri önem kazanacaktır.  Tabi objektif bir şekilde liyakat ve ehliyeti öne alan doğru yerde doğru adayla çalışılması, belediyeler için yeni bir model ortaya konulması da önemli.

Sonuçta başarı için artık hedeflerin netleştirilmesi, proje ve programların ortaya konulması ve bunu uygulayacak kadroların öne çıkarılması gerekir. Yoksa partilerin birbirine attığı çamur halkı çok da ilgilendirmiyor.

Her vatandaş yerel seçimde de görevini yerine getirecek oyunu kullanacaktır. Kararsızların çoğunlukta olduğu ve bu nedenle oy kullanmayı düşünmediğini sıklıkla duyduğumuz bu durum seçim sonuçlarına olumsuz olarak yansıyacaktır. Kararı yine halk verecektir ve unutmayın bu sizin asli görevinizdir. Sizi yönetecekleri siz seçeceksiniz. Az bir zaman kaldı doğru kararla, doğru sonuçlara ulaşmak hepimizin dileği.