RAMAZAN'DA YENİGÜN

‘Bombaların altında hayat mücadelesi verdik’

Abone Ol

Suriye’de ki iç savaşın üzerinden tam 11 yıl geçti. Bu kapsamda Suriye’nin toprak bütünlüğü yerle bir olurken, milyonlarca insan evini yurdunu terk etmek zorunda kaldı. İrili ufaklı terörist gruplarında kol kanat gezdiği Suriye’de ülkenin alt yapısı tamamen çökerken, çoğu insan hala yaşam mücadelesi veriyor. Suriye’de birçok yerde elektrik, su, yiyecek, içecek ya da temel gıda malzemeleri yeterince bulunmuyor. Ülkenin büyük bir bölümü harabe haline dönmüş durumda. Türkiye’nin de kapılarını açmasının ardından Suriyeli milyonlarca vatandaş burada ikamet etmeye başladı.

İç savaştan kaçarak 8 yıl önce Türkiye’ye gelen Halid El Humeydi, ülkenin adeta tamamen yok olduğunu vurguladı. Türkiye’ye ilk kendinin geldiğini anlatan Humeydi, “İş bulmak amacıyla ilk olarak ben Türrkiye’ye geldim. Ardından Halep’te yaşayan ailemi de Türkiye’ye getirdim. Suriye’de ki iç savaş bugüne kadar yaşadığımız en korkunç olayların başında geliyordu. Kısa sürede ülkenin tamamına yayılan iç savaş sırasında ben ve ailemde Halep’te yaşıyorduk. Halep’te kendi halimizde yaşayan bir aile idik. Ben kendim hamallık yapıyordum. Şu anda hala iş oldukça inşaatlarda çalışarak geçimimi sağlamaya çalışıyorum. Savaşın şiddetini giderek artırması nedeniyle o bölgeler yaşanılmaz bir hal almaya başladı. Beşar Esad rejiminin sivillere ateş açması ve savaş uçaklarını kullanması nedeniyle Suriye halkı yavaş yavaş terk etmeye başlamıştı. Burada bir insanlık dramı var. Çünkü hiç kimse bombardıman altında yaşamak istemez” dedi.

‘BİRÇOK ZORLUKLA MÜCADELE ETTİK’

Suriye’de iç savaşta birçok zorluklarla mücadele etmek zorunda kaldıklarını aktaran Humeydi, “Üzerimizden sürekli savaş uçakları uçuyordu. Geceleri tedirgin olarak uyuyorduk. Sebepsiz yere savaş uçakları yaşadığımız bölgeyi yoğun bombardıman altına alıyordu. Gündüz vakti bombardıman yerlerine baktığımızda her yer yıkık dökük idi. Evler, dükkanlar ne var ne yok yıkılmıştı. Suriye yok olmaya başlamıştı. Özellikle yaşadığım bölgeyi yoğun yığıntıların arasından tanımakta zorluk çekiyorduk. Savaş uçaklarına karşı yapacağımız bir şey de yok. Bombardıman özellikle uyku saatlerinde art niyetli olarak yapılıyordu. Amaç burada insanları yok etmekti. Yoksa bunun başka bir açıklaması olamaz” diye konuştu.

‘ÖLÜMLERE ŞAHİT OLDUK’

Bazı yakınlarını ve tanıdıklarının ölümüne şahitlik ettiğini kaydeden Humeydi, bunun insanlık adına bir dram olduğuna işaret ederek, “Akrabalarımdan ölenler oldu. Bombardımanın altında kalarak can veren insanlar gördüm. Halep’te sürekli savaş uçaklarının bombardıman yapması nedeniyle evler harabeye dönmüştü. Alt yapı çökmeye başlamıştı. Kısa süre sonra ise, elektrik, su, yiyecek, içecek, giyecek sıkıntısı çekmeye başladık. Bununla beraber temel gıda malzemelerini bile temin edemedik. Ekmeğe muhtaç kaldık. Yaşama dair bir tane bile olumlu bir durum yoktu. Gece saldırıları yoğun olurken karanlıkta beklemek zorunda kalıyorduk. Birçok Suriyeli aile psikolojik olarak etkilenmişti. Bazı çocuklar ağlıyordu” şeklinde konuştu.

‘TÜRKİYE OLMASA HAYATTA OLMAYABİLİRDİK’

Halid El Humeydi Türkiye’nin Suriyelilere kapılarını açtığını ve minnet duyduklarını açıkladı. Humeydi, “Avrupa devletleri iç savaşı sadece izlemekte yetinmişti. Türkiye dışında mülteci durumuna düşen Suriyelilere kapılarını açan ve destek veren başka bir ülke yoktu. Onlar bu durumdan rahatsız bile olmadılar. Türkiye sayesinde ben ve ailem hayatta kalmayı başardık. Çünkü gidecek yerimiz yoktu. Aç ve susuz yaşam mücadelesi vermeye başlamıştık. Sınırda şu an Türkiye’nin oluşturduğu güvenli noktalar var. El bab, Afrin gibi yerler Türkiye güvencesi altında. Burada Türkiye yeni yaşam yerleri yapıyor. Onun dışında çadır kentler de var. Evinden yurdundan olan insanlar Türkiye sayesinde hayatlarını sürdürmeye çalışıyor. Suriye’de Esad rejimin gitmesi gerekiyor. Çünkü Esad rejimi kendi halkına bomba atan birisi. Oralarda yaşayan hala tanıdıklarım var. Savaş durumu eskisi gibi olmasa da bazı terörist grupların hala kol kanat gezdiğini öğrendim. Yani hala tam olarak Suriye’d toprak bütünlüğü ve güvenlik sağlanamadı. Bu nedenden ötürü Suriye’ye şimdiki şartlar altında dönmeyi de düşünmüyoruz. Türkiye’den bir kez daha Allah razı olsun. Türkiye olmasa belki de şimdi hayatta bile değildik” diyerek sözlerimi tamamladı.

SAMET AKTAŞ