Geçenlerde

aHaber Canlı Yayın'ında Nasuhi çıkışı açıkçası pek beklediğimiz bir şey değildi. Bunu geçen hafta köşemden sizlere aktardım. Şimdi yeni bir organizasyondan bahsedeceğim.

Hafta içinde AK Parti yönetim şeklinde önemli bir değişiklik yapıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan döneminde genel başkana verilen teşkilat başkanı tarafından kullanılan il, ilçe başkanlarının atama yetkisini, Ahmet Davutoğlu MKYK'ya devretti.

Bu parti genel başkanının bileceği bir iş. Ayrıca bu görev devri olayının sosyal medya fenomeni fuat avni tarafından önceden bilinmesi ve internete yazılmak suretiyle speküle edilmesini de artık doğal karşılar olduk.
Fuat avni uzun süredir kimse tarafından kâle alınmıyor.
Bu fuat avni'nin evrimleşmesine sebep oldu. Zamanında bu camianın altında bulunmuş birinin ağzından aktarılmalıydı herşey.
Görünümü basit bir “REİS soytarısına” benzese de olayları yorumlaması ve aktarış şekliyle fuat avniye oranla daha profesyonel:
“Pelikan Defteri”


AHaber canlı yayınında Nasuhi konuşmasıyla yüzünü gösteren büyük fitne ile Santral yeni enstrümanlarını sahaya sürdü.
I. Balkan Savaşlarını hepimiz biliriz.
 
Sizce oluşturulan bu fitnelerle hedeflenen ne?
21. yy'da postmodern bir Bâb-ı Âli Baskını mı?

Pelikan Defteri'nin
İnternette paylaştıklarından bir pasaj aktarayım:

֍֍֍

!

Bu sefer Bülent Arınç meydandadır. REİS'in yalan söylediğini, kendisinin süreçten(Dolmabahçe) haberdar olduğunu ve ülkeyi hükumetin yönettiğini söyler. Asıl kimin yalancı olduğunu söylemeye gerek yoktur diye düşünüyorum. Hocamız hemen Arınç'a telefon açar, televizyondaki REİS-karşıtı açıklamalarından ötürü Arınç'ı tebrik eder.

!

Yarattığı hengâmeler sonunda seçimde(7 Haziran) hüsrana uğrayan hoca; Aydın Doğan'ın damadının, Koç'ların ve diğer TÜSİAD'çıların ayağına (Ali Kibar'ın evinde) gitmiş olsa da, Erdoğan'ı yeniçeriler tarafından katledilen III. Selim'e benzeten Economist Dergisi'ne koşa koşa röportaj vermiş olsa da,

Doktoruna kadar bütün akraba ve ahbaplarını vekil listesine koymuş olsa da, başarılı olamaz.

Başkanlık meselesini neredeyse ağzına hiç almamıştır seçim kampanyalarında. Fetö'cüsünden pkk'lısına, tüm hainlerin REİS'e “hırsız” “hırsız” diyerek ortalığı inlettikleri bir dönemde cevap mahiyetinde tek kelam etmemiştir. Partide de bu konularda herhangi bir hareketlilik yaşanmamıştır. REİS meydanlara inmeden önce yüzde 38'e kadar düşer oylar. REİS, son bir ayda meydanlara inmeye karar verir ama yanlış politikaların faturasını halk kesmiştir artık. Sonuç yüzde 41'dir. REİS'siz siyasetin bedeli ağır olmuştur. Ama hoca hâlâ asıl sorunun REİS olduğunu düşünmekte ısrar eder. Seçimden hemen sonra “başkanlığı getirmek istedik, halk yetki vermedi” açıklaması yapar.

!

 

֍֍֍

 

Sorsak
“Ey pelikan defteri, bu yazıları internete neden yazıyorsun?”
Kurnazca yüzümüze bakarak şöyle diyecek olurdu:
“-Partiyi mamafih ülkeyi ıslah ediyorum”

Uzun lafın kısası kutsal kitabımız bu tipleri kısaca şöyle özetlemiştir.
“Bunlara, “Yeryüzünde fesat çıkarmayın” denildiğinde, “Biz ancak ıslah edicileriz!” derler.” (Bakara 11)