Allah, biz kullarına sevinelim, kaynaşalım, kardeşliğimizi hatırlayalım, birlik ve beraberlik ruhunu canlı tutalım diye iki tane bayram hediye etmiş.
Bunlardan biri de Kurban Bayramı... 6 gün sonra kavuşacağız inşallah. Allah bu güzel günlere hep birlikte kavuşmayı nasip etsin.
Bu yıla gelinceye kadar bayramlar gelmeden önce bayramın tadı tuzu Konya'ya gelir, bayram öncesi sevinci yaşanırdı.
Piyasa hareketlenir, ekonomi canlanır, alım satım hız kazanır, çarşı pazar hareketlenir, bayramın bereketi kendisinden önce gelirdi.
Bu yıl beklenen hareketlilik olmadı. Olmadığı gibi, bayramın yaklaştığından bile neredeyse haberimiz yok.
Bayramı unutturacak kadar büyük acılar yaşadı bu millet. İki bayram arasında verdiğimiz 100'ün üzerindeki şehit, bize bayramı unutturmaya yetti.
Böylesi bir ortamda, gülerken ağlayan yüzümüz, ağlarken tekrar gülemezdi...
Her ne kadar bayramı tüm olumsuzluklara rağmen en güzel şekliyle yaşayacak ve yaşatacak olsak da içimizde bu olaylar bir ukde olarak kalacak ve bayram sevincine ne yazık ki gölge düşürecek.
Her yeni güne yeni şehit haberleriyle başlayan, ajansları dinlemekten korkan, kulaklarını tıkamak, gözlerini kapamak isteyen bir toplum haline geldik artık.
Çünkü istemiyoruz artık şehit haberleri duymayı...
Bayram sevincine gölge düşüren ana neden terör olayları ve şehitler olsa da başka gerekçeler de var bayramı unutturan.
Yaşanan siyasi süreç ortada. Bir adım ötemizi göremiyoruz. Siyasi liderlerin söylemleri ağır... Her ne kadar birleştirici olmaya çalışsalar da ayrı kulvarlarda koşturdukları için bir noktada buluşamıyorlar.
Bu da sokaktaki vatandaşa siyasi polemik ve hatta gerginlik olarak yansıyor. Hele birazcık partizansa, desteklediği partinin liderine aşıksa, bak gari...
Bize bayramı unutturan, bayramın geldiğinden bihaber kılan diğer gösterge de ekonomik durum...
Seçimden yeni çıkmış bir ülkeyiz. Seçimin yıprattığı, devletin kasalarını boşalttığı, vatandaşın da 'seçim bitsin de sonra hallederiz' dediği bir dönemi geride bıraktık.
Devlete bir şey olmaz da, 'Seçimden sonra hallederiz' diyen vatandaş ne yapıyor acaba?
Halledebildi mi seçimden sonrasına bıraktığı işlerini...
Yatırım yapacaktı, yeni yer alacaktı, inşaata başlayacaktı, yeni iş yeri açacaktı, hammadde ithal edecek mamul üretecekti...
Bir anda dövizin tavan yapması, devlet kaynaklarının terör olaylarına harcanması, tekrar seçime gidilecek olunması gibi birçok nedenle sokaktaki vatandaş seçimi bırakıp düştü geçim derdine.
Gizliden gizliye ilerleyen, kimseye çaktırmayan ama saman altından hızla akan ekonomik kriz, haliyle alım gücünü de düşürdü.
'Biz bir bayram yapacaktık. Hayvanlarımızı kurbanlık için satılığa çıkaracaktık' diyen birileri çıktı da mal pazarı diye tabir edilen kurbanlık pazar yerlerine hayvanlarını görücüye çıkardı.
Onlar da soranın çok alanın yok olduğundan şikayet ediyor.
Şükredin, soruyorlarmış. Daha ne olsun...
