KONYA MİLLİ EĞİTİMİN İMAM-HATİP ŞOVU

İlgi alanıma girdiğinden olsa gerek, okulların önünden geçerken gözüm hep okulların levhalarına takılır. “! İmam-Hatip Ortaokulu, ! İmam-Hatip Lisesi” yazılarını çok görüyorum. Ya Ortaokul, düz ve Meslek Liseleri? Bunlar az.

İmam-Hatip Politikasına

Karşı Dile Gelen Tepkiler

İki yıldır İmam-Hatipler ile ilgili çok konuşma duydum. Konu ile ilgili duyduklarımın ve öğrendiklerimin özeti şudur:

 “Her yere İmam-Hatip açıyorlar. Bir yere açılan İmam-Hatip Okulu oradaki diğer öğrencileri uzak yerlere gitmeye mecbur ediyor. Bazı öğrenciler uzaklara gitmektense mecburen İmam-Hatip'e gidiyorlar. Milli Eğitim Bakanlığı'nın okul yapımı için gönderdiği ödeneklerin çoğu İmam-Hatiplerin, azı diğer okulların yapımına harcanıyor. Cumhuriyet yıkılıyor. Atatürk karşıtlığı artıyor!”

İmam-Hatip Taraftarlarının İstek ve İddiaları

Bu kesimden de şunları duyuyoruz:

“Laik Cumhuriyet dinsiz insan yetiştiriyor. Cumhuriyet'i kuranlar Müslümanları ezdiler. Halkımız imanlı yetişsinler diye çocuklarını İmam-Hatiplere gönderiyor. Kemalistler Kuran Kursu ve İmam-Hatiplere karşılar. Bunlar camileri kapatmışlardı.

Şimdi fırsat bizde, İmam-Hatip ve İlahiyatlar çoğalacak. Millet kendi evlatlarıyla bütünleşti. İmam-Hatiplerin dışındaki okullarda ahlaksız, dinsiz insanlar yetişir. Tüm idareciler İmam-Hatip ve İlahiyat mezunu olmalı!”

Kutuplaşma ve cepheleşme var

Bu tabloya bakınca söylenecek şey şudur:

Gidiş sakıncalıdır, sağlıklı değildir. Bu tutum bizi kutuplaşma, cepheleşme ve tartışmadan öte fiili iç kavgaya kadar götürebilir. İslam tarihinin 15 asırlık geçmişi bize aynı milletin fertleri arasındaki aşırı düşüncelerin bizi inanç ve mezhep savaşlarına kadar götürdüğünü, hiçbir kesimin bundan karlı çıkmadığını gösterir.

 “Ya siz de bizim gibi dindar olun, ya bize boyun eğin”görüşü çok yanlıştır, bu görüş İslam düşüncesine aykırıdır.

Bize hangi alanda Ne kadar okul lazım?

 

İnsanın bedeninde tuz da var şeker de var. Dünyamızda kara kütleleri de var su kütleleri de var. Bunların oranı belli olduğu gibi havadaki oksijen ve hidrojen gazlarının oranları da bellidir. İnsan ve diğer varlıkların yapılarındaki maddeler de belirli orandadır. Dünyayı bu oran ayakta tutuyor.

Biz bunu açacağımız okul türü ve eğitim-öğretim müfredatı için de düşünür ve uygulayabiliriz. Mesela Türkiye'de ne kadar İmam-Hatip Okuluna ve öğrencisine ihtiyacımız varsa, o kadar okul açalım, o kadar öğrenci alalım. Aynısı diğer okul ve öğrenciler için de geçerlidir. Bir şeyin azlığı da, çokluğu da yanlıştır.

Kaç imama, kaç vaize, kaç müftüye, kaç sağlıkçıya, kaç ziraatçıya, kaç tornacıya, kaç veterinere ihtiyacımız varsa o kadar yetiştirelim. Fazlası ziyandır, yaptığımız masraf,  çektiğimiz emek boşa gider. Yanlış mı söylüyorum?

İmam-Hatipliler Dindar ve Ahlaklı Olur İddiası

İmam-Hatip Liselerinde okuyanlar ile buralardan mezun olup belli makamlara gelmiş olanlardan bir kısmının şöyle iddiaları var:

 “İmam-Hatip Liseleri dindar, ahlaklı, dürüst insanlar yetiştirir. İmam-Hatip Liseleri'nde okumak bir ayrıcalıktır. Bu okullara karşı gelenler din karşıtıdırlar. Manevi sorumluluktan kurtulmak için çocuklarımızı İmam-Hatip'e gönderelim!”

Bu iddialar tutarsız ve sorumsuzcadır. Bu düşünceden hareket edersek, “diğer okullarda okuyanlar dinsiz, ahlaksız, sahtekâr insan yetiştirir” gibi bir sonuç çıkar. 75 milyon nüfusumuzun 5 milyonu İmam-Hatipte okudu ve ahlaklı ise, geri kalanı ahlaksız mı? Bu düşünce sakattır.

Normal bir Müslüman nasıl düşünmeli?

 “Diğer okullarda eksiklik varsa önlemeliyiz. Çünkü oralardaki çocuklar da bizim evladımız...” 

Biz hangi ölçülere göre “İmam-Hatipler çoğalırsa dindarlık ve ahlaklılık kökleşir” diyebiliriz?

Türkiye'de 8-10 yıldır Kuran Kursu, İmam-Hatip, İlahiyat, dini vakıf ve cemaatler, dini basın-yayın organları artıyor ama dindarlık ve ahlaklılık artmıyor. Aksine İslam'ın günah saydığı davranışlar artıyor.

 “İmam-Hatip Liseleri'nde okumak ayrıcalıktır”iddiası, sağlıksız bir ruh yapısına işaret eder. Okullarımız ve öğrencileri eşittirler. Ruh dünyamızı böyle oluşturalım, başkalarını aşağı görmeyelim.