Hayat sözcüğü Arapçadır. “Doğumla ölüm arasında geçen süreç”e dayat deriz. Hayat, “gelişme, yaşama, diri olma” gibi anlamlar taşır.

Buna göre, annesinden diri olarak doğan her insan ölünceye kadar büyüyecek, gelişecek, olgunlaşacak, sonra ömrünü tamamlayacak. 

Demek hayatın anlamı gelişip olgunlaşmaktır. Gelişip olgunlaşmayan bir beden ve düşünce hayatın, yani fıtratın gereğini yapmamış olur.

Kendisi yenilemeyen, ilkesiz yaşayan, yalnızca midesinin arkasından koşanlara: “Ot gibi adam” denir.

“Ölülerle diriler bir olmaz.” Uygarlıklar ve gelişmeler beynini çalıştıran insanların eseridir.

Gelişmeyi, bugünü düne göre daha ileriye taşımak diye tanımlayabiliriz.

Yaşamak ve diri olmak demek, hayatımızı karartan, zorlaştıran, iç ve dıştaki olumsuzluklara karşı tepki koymak, insanlık onurumuzu ezdirmemek demektir.

Hayat, varlığımızdaki cevheri öne çıkarmakla anlam kazanır. Cevherlerin durağan olması, haddini bilmezlerin şerlerini artırır. Bu yüzden hayatımızı diri tutmakla yükümlüyüz. Bu husus varoluşun vazgeçilmezidir.

22 Nisan'da balon patlatmak

İlkokul ikinci sınıfa giden torunuma: Bayram'da ne yaptınız diye sordum.

“Dede, biz Bayram'ı bir gün önce okul bahçesinde oyun oynayarak kutladık, bayram günü okula gitmedik” dedi.

Bayram'ı niye bir gün önceden kutladınız deyince, “bilmem” cevabını verdi.

İkinci sorum şuydu: Hangi oyunu oynadınız?

Cevap: “Balon patlattık.”

Cevabı tam anlamamıştım, nasıl yani dedim. Aldığım cevap aynen şu:

“Şişirilmiş balonları okul bahçesine dağıttık. Hangi arkadaşımız ayağıyla çok balon patlattıysa o birinci oldu.”

Burada biraz düşünelim ve kendimize şu soruları soralım:

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı o okulda neden bir gün önce kutlandı?

Balon patlatma yarışı çocuklarımızı yıkıcı mı yetiştirir, yapıcı mı yetiştirir?

Balon patlatma bu yaştaki çocuklarımıza tutumlu olmayı mı öğretir, savurgan olmayı mı?

Balon patlatma oyunu çevreyi kirletir mi, temizler mi?

Balon patlatma oyunu bazı öğretmenlerimizin mesleki yeterlilikleri hakkında bazı ipuçları veriyor mu?

Balon patlatmayı “ciddiye almaya değmez bir şey” olarak mı görelim, yoksa “burada bana şu görev düşüyor” mu diyelim? 

 

Not: İnşallah bundan böyle Yenigün Gazetesi'nde haftada veya on beş günde bir okuyucularımla olacağım. Okurlarıma, Yenigün'ün sahip ve çalışanlarına mutluluklar dilerim.