Ne seçimdi değil mi?

Ömrümde gördüğüm en heyecanlı, adrenali yüksek, sonucu önceden tahmin edilemeyen, ama merakla beklenen Cumhurbaşkanlığı seçimi uzatmalara kaldı…

Allah var, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ilk turda ipi göğüsleyeceğine inandırmıştım kendimi…

Çünkü, çevremdeki insanların yüzde 70’inin düşüncesi de benim düşündüğüm gibiydi…

Ama, düşündüğümüz olmadı ve Cumhurbaşkanlığı seçimi ikinci tura kaldı…

Yani, heyecan 15 gün daha devam edecek…

15 gün sonrası ipi kimin göğüsleyeceği üç aşağı beş yukarı belli…

İlk turda kazanma ihtimali olan Recep Tayyip Erdoğan, Kemal Kılıçdaroğlu’na 2 milyonun üzerinde fark atmasına rağmen, seçim sistemine takıldı, dolayısıyla da 50’nin üzerine çıkamayınca, deyim yerindeyse maçı uzatmalara götürdü.

xxx

Cumhurbaşkanlığı ikinci tur seçimi vatandaşa nasıl yansır?

Reis, seçimi daha rahat kazanma adına, elini cebine atar mı?

Bilemem…

Emekliler, asgari ücretliler, kiracılar ve geçim sıkıntısı çekenler, Recep Tayyip Erdoğan’ın ağzının içine bakıyorlar…

Daha doğrusu, Cumhurbaşkanı bir sürpriz yapabilir mi?

Neden olmasın…

Bunlar orijinal beklentiler değil…

İnsanların daha rahat nefes alabilme noktasındaki beklentileri…

“Verenin bir yüzü” diyelim ve beklentiler konusuna nokta koyalım.

xxx

AK Parti’nin 10 Milletvekilinin altına düşmeyeceğine inanıyordum, ama 9’da kaldı…

Adaylığı sırasında en çok eleştirilen ve seçildikten sonra da aynı eleştirilere muhatap olan Tahir Akyürek’in kendisini seçmenine sevdirmesi lazım…

Halkın arasına karışmalı ve insanlara dokunmalı…

AK Parti’de listeye ilk sıralarda girenler ellerini kollarını sallaya sallaya Ankara’ya gittiler…

Orhan Erdem, Selman Özboyacı, Meryem Göka, Abdullah Ağralı, Mehmet Baykan, Ziya Altunyaldız, Latif Selvi ve Mustafa Hakan Özer…

10. sıradaki Faruk Özçelik’in seçilememesi ben de bir hayal kırıklığına neden oldu…

Keşke Ankara’ya gidebilseydi…

Çünkü, Konya’yı en iyi şekilde temsil edecek donanıma sahip bir bürokrattı…

Allah var, çok çalıştı, ama olmadı…

Kendisi için hayırlısı olsun…

Karatay İlçe Başkanı Mehmet Genç’in de aday gösterilmesini ve Ankara’ya gitmesini çok isterdim, ama AK Partide önce Allah’ın, sonra da Reis’in dediği oluyor.

xxx

Konya’daki Milletvekili seçimlerinde günün sürprizini Yeniden Refah Partisi yaptı…

Ali Yüksel, Yeniden Refah Partisi Milletvekili olarak, Konya’yı temsil edecek…

Doğru söylemek gerekirse, çok tanımıyorum, ama sadece eski Gençlik ve Spor Bakanlarından Suat Kılıç’ın kayınbabası olduğunu biliyorum…

Hepsi o kadar.

xxx

İyi Parti ise beklentilerinin altında kaldı…

En az iki Milletvekili beklentileri boşa çıktı…

İYİ Parti seçmeni Fahrettin Yokuş’u kulübeye alırken, Ünal Karaman’ı sahaya sürdü… 

Yakından tanıdığım İYİ Partili arkadaşlar, rahmetli İl Başkanı Gökhan Tozoğlu’nun eşi Selin Tozoğlu’nu Ankara’ya göndereceklerinden yana o kadar emindiler ki, onlar da büyük bir hayal kırıklığı ile karşı karşıya kaldılar…

Seçim böyle bir şey.

xxx

MHP bildiğiniz gibi…

Mustafa Kalaycı, MHP’nin Konya’daki vazgeçilmezi…

Diğeri de Konuralp Koçak…

Konya’ya ve MHP’ye hayırlı olsun.

xxx

CHP’nin adaylarını “tanıyorum” dersem yalan olur…

CHP’nin Konya gibi bir şehirden iki Milletvekili çıkarması sürpriz değil…

Konya’da bir potansiyellerinin olduğunu iki vekille ispatlamış oldular.

xxx

BASIN KARTI

Ve…

Seçim günü sabahın erken saatlerinde evden çıktım, huzurlu ve moralli bir şekilde oyumu kullanırım diye düşündüm…

Halt etmişim!

Görevli arkadaşa gereken evrakla birlikte, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’nın biz gazetecilere verdiği ve nüfus kağıdı işlevi de gören basın kartımı uzattım…

Görevli arkadaş basın kartımı eline aldı, bir önüne bir arkasına baktı, ne olduğunu anlamadığı için, “nüfus kağıdınız yok mu?” diye sordu…

Ben de “elinde” dedim…

Bir şey anlamadı, yanındakine uzattı, o da anlamadı, masanın sonundaki daha yetkili bir arkadaşa uzattı, o da incelemeye çalışırken, “O elindeki basın kartı. Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı” tarafından ve kimlik yerine de geçen bir kart” dedim…

Zoraki ikna oldular ve oyumu kullandım…

Bunu neden mi anlatıyorum; eskiden kartımızın rengi sarıydı ve hemen hemen herkes tarafından bilinirdi, ne zaman ki renk turkuaz oldu, problemler de o zaman başladı…

Ben de nüfus kağıdı, daha doğrusu kimlik yerine, inadına basın kartımı kullanıyorum…

70’e yakın spor federasyonlarının seçimlerinde de kullandım, çoklukla olmasa da zaman zaman aynı tavırlarla karşı karşıya kaldım…

Özetlersem; Basın Kartı Yönetmeliği, daha doğrusu yeni yönetmelik, turkuaz basın kartını, “resmi nitelikte bir kimlik belgesi'' olarak kabul ediyor…

Devlet kabul ediyor, ama görevli abiler “ben bilmez komutan bilir” diyorlar…

Ne diyelim…

Sağlık olsun.