40 yılı aşkın süredir devam eden PKK terörü yüzünden Türkiye çok şey kaybetti.

Bir yandan hayatının baharında on binlerce gençlerimizi kaybettik diğer yandan ekonomik olarak çok büyük kayıplara uğradık. Vatanın bölünmemesi uğruna nice badirelerden geçtik.

Şimdi bir fırsat doğdu. Terörsüz Türkiye fırsatı… Söylemi bile hoş geliyor. Ne kadar güzel. Terörsüz Türkiye.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin çağrısı ile başlayan ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın sahiplenmesi ile devam eden “Terörsüz Türkiye” projesi adım adım ilerledi ve terör örgütü PKK’nın silah bırakma ve kendini feshetme kararı ile olumlu bir şekilde sonuçlandı.

Aslında bu karar sonuç değil bir başlangıçtır. Terörsüz Türkiye’nin başlangıcı…

Bundan sonra silahların bırakılması, teröristlerin durumunun ne olacağı, PKK’ya bağlı değişik ülkelerde faaliyet yapan diğer örgütlerin bu karara katılıp katılmayacakları gibi konular önümüzde duruyor. Örgütün fesih kararını almasını sağlayan devlet bu konuları da mutlaka çözecektir.

Bu süreci devletin terör örgütü ile pazarlık yaptığını ortaya atarak karşı çıkanlara sorum şudur. Siz terörün durmasını istiyor musunuz, istemiyor usunuz? Terörsüz bir Türkiye olsun istiyor musunuz, istemiyor musunuz? Yıllardır yaşanan insan gücü ve ekonomik kayıpların ortadan kalkmasını istiyor musunuz, istemiyor musunuz?

Açık konuşun. Lafı eveleyip gevelemeyin. Pazarlıkmış falan filan diye ortalığı bulandırmayın. İşte PKK terör örgütü silah bırakmış, kendini feshetmiş yani tam manasıyla teslim olmuştur. Bundan daha iyisi ne olabilir? 41 yıl önce başlayan PKK terörünün son bulması bir devrin kapanması, yeni ve güçlü Türkiye’ye doğru atılan büyük bir adımdır.

PKK NASIL KURULDU?

1977 – 1978 yıllarında yaşanan anarşi ortamında Güneydoğu Bölgesinde Olağanüstü Hal ilan edildiği için buralarda yaşayan vatandaşlar, uygulamalardan son derece etkilenmişlerdi. Bu durumu istismar eden Marksist – Leninist düşüncede olan bazı kişiler örgütlenmeye başlamışlardı. PKK, 27 Kasım 1978’de bu düşünceyle Diyarbakır’ın Lice ilçesine bağlı Fis köyünde kuruluşunu ilan etti.

1980 darbe döneminde Diyarbakır cezaevindeki işkence iddiaları dünyanın gündemine oturmuştu. Birkaç yıl boyunca süren bu iddiaların gerçek olduğuna ben bizzat şahit olmuştum. Diyarbakır cezaevinde yatan bir vatandaşımızın vücudundaki sayısız işkence izlerini görmüş, kendisi ile röportaj yapmıştım. Öyle şeyler anlatmıştı ki dinlerken bile tüylerim diken diken olmuştu.  Gördüğüm izler ve dinlediğim işkence türleri beni derinden etkilemişti.

Diyarbakır cezaevinde yatarak darbecilerin işkencelerine maruz kalan binlerce Güneydoğulu, oradan kurtulunca PKK (Kürdistan İşçi Partisi)  saflarına katıldılar. İntikam hisleriyle dolu olan bu kişilerin katılımı ile PKK oldukça güçlenmiş ve silahlanmaya başlamıştı.  

Ben PKK adını henüz Türkiye’de adı bilinmezken 1982 yılında görev yaptığım Diyarbakır’da duymuştum. Duvarlara PKK diye yazıyorlardı. Adını öğrendiğim PKK’nın o tarihte eylemi yoktu.

Örgütün lideri Abdullah Öcalan 1984'te örgütün "uzun süreli halk savaşı" ilan ettiğini açıkladı. Silahlı mücadele için kısa adı HRK olan Kürdistan Kurtuluş Güçleri kuruldu.

PKK ilk eylemini 1984 yılında gerçekleştirdi. 15 Ağustos 1984 tarihinde Eruh ve Şemdinli'ye saldıran PKK,  iki gün sonra da Siirt'te bir polis karakolunu hedef almıştır. Bu saldırılarda 1 asker şehit oldu, 9 asker ve 3 sivil de yaralandı. Örgüt böylece Türkiye'ye karşı silahlı mücadelesini başlatmış oldu. 1986'da HRK'nin yerine, kısa adı ARGK olan Kürdistan Halk Kurtuluş Ordusu kuruldu. ARGK çatısı altındaki PKK militanları silahlı saldırılarını arttırarak sürdürdüler.

Bugüne kadar çok büyük kayıplar yaşadık. Artık huzura kavuşma zamanı. Huzurdan rahatsız olanlar, terörün bitmesini istemeyen vatan hainleridir. 40 yıllık terör sona eriyor, daha ne istiyorsunuz behey gafiller? Size göre terör devam etsin, hayatın baharında gençlerimiz ve masum vatandaşlarımız ölmeye devam etsin öyle mi? Türkiye sadece terör belasıyla uğraşsın, terörle uğraşmaktan büyümeye ve gelişmeye imkân bulamasın öyle mi? 

Kim ne derse desin yeni bir Türkiye doğuyor. Büyüyen, gelişen, bölgede ve dünyada sözü geçen bir Türkiye… Terörsüz Büyük Türkiye milletimize hayırlı olsun. Büyük Türkiye’nin kuruluşuna hiç kimse mani olamayacak Allah’ın izniyle… Sağlıklı ve mutlu yarınlar diliyorum.