Bugün teknoloji denildiğinde günlük yaşantımızı daha kolay hale getiren her şey akla geliyor. Bilgisayardan cep telefonuna, internetten sosyal medyaya ve kullandığımız basit bir eşyaya kadar her şeyin teknolojik gelişmelerin ürünü olduğunu görebiliyoruz.
İnsanoğlu iyi kullandığı sürece teknolojiye hükmedebiliyor. Ancak zaman zaman teknolojiye esir düştüğümüzü de hissediyoruz.
Değerli okurlarımız, gelişen teknolojiyi biz de son demine kadar kullanmaya ve bu sayede siz değerli okuyucularımıza daha hızlı ve daha güvenli bir şekilde ulaşmaya çalışıyoruz.
Zaman zaman teknoloji bizleri hataya sürükleyebiliyor. Teknolojinin azizliğine uğruyoruz.
Her gün farklı yorumlar ve farklı haberlerle siz değerli okuyucuları ile buluşan Yenigün Gazetesi, dün yine aynı amaç doğrultusunda yoğun bir mesai harcadı.
Bu yoğun mesainin sonunda hazırladığımız sayfalardan bir tanesi matbaaya yanlış gönderilmiş. Dedim ya teknolojiyi doğru kullanırsak ne âlâ.
Ama dikkatimizden kaçıverdiği zaman özellikle bizim sektörde geri dönüşü olmayan bir yola giriyorsunuz.
Teknoloji bizi öyle bir zamanda öyle bir yerden vurdu ki, sormayın. Gazetemizin kıymetli köşe yazarlarından, yaptığı yorumlarla okuyucularımız tarafından titizlikle takip edilen büyüğümüz, Türk Dili ve Edebiyatı denilince Konya'da akla gelen ilk isimlerden biri olan Prof. Dr. Saim Sakaoğlu hocamızın yazısının da bulunduğu sayfa dün matbaaya yanlış gönderilmiş.
Prof. Dr. Saim Sakaoğlu hocamız her ayın 14'ünde gazetemiz aracılığı ile siz değerli okurlarımızla buluşuyordu. Dedim ya teknoloji bazen bizleri de hata yapmaya sürüklüyor. Emek emeğe hazırladığınız sayfa, matbaaya yanlış gönderilince ertesi gün bir bakıyorsunuz alakasız bir neşriyat önünüzde.
Bu meslek hata götürmez, bunun bilincindeyiz. Ancak beşeriz, şaşarız. Başta Prof. Dr. Saim Sakaoğlu hocamızdan, onun değerli okuyucularından ve tüm Yenigün Gazetesi takipçilerinden yapmış olduğumuz istem dışı ve bizi derinden üzen bu hata nedeniyle özür diliyor, Prof. Dr. Saim Sakaoğlu hocamızın da bizi hoş görüp affetmesiniarzuluyoruz.
