Yıllardan bu yana mümkün oldukça TV’lerdeki yarışmaları izlemeye çalışırım.
Kur’an-ı Kerim’i okuma yarışması, yemek yarışması, türkü yarışması vb. yarışmaları zaman buldukça takip ederim.
Kur’an-ı Kerim’i kimin en güzel okuyacağından ziyade nasıl okuduğu ile ilgilenirim. En güzel yemeği kimin yapacağından ziyade nasıl yaptığı benim daha çok ilgimi çeker.
Yani şahıslar değil, sonuçta nasıl bir güzellik ortaya çıktığıdır benim için önemli olan…
Bir yıl kadar önce bir yarışmayı izlerken birdenbire zihnimde şöyle bir şimşek çaktı.
TV’de her tür yarışma olur da şiir yarışması niçin olmasın?
Günlerce düşündüm ve şöyle bir sonuca vardım kendi kendime…
Elbette olur. Hem de çok güzel olur. Önemli olan bir güzelliğin ortaya çıkması değil mi? Şiirin olduğu yerde güzellik olur. Peki neydi şiir?
Şiir, candır, canandır, değerdir, kültürdür.
Şiir hayallerin, sevinçlerin, acıların, hasretin, sevdanın, umudun, tarihin manzum olarak aktarılması, yani gönülden kopan damlaların duygu ve ahenk olarak yansımasıdır.
Şiir bedeni, ruhu ve gönlü her türlü yorgunluktan arındıran, pasiflikten aktifliğe, çirkinlikten güzelliğe, karanlıktan aydınlığa ulaştıran edebi bir sanattır.
Şiir kaynağı kalp olan her türlü mutluluk ve hüzünleri tattıran, insana keyif veren akıcı, sürükleyici tarzda içimizden dökülen duygu ve düşünce yoğunluğudur.
Şiir kalpten taşarak dökülen, dilden dizeler halinde yansıyan çağlayan bir duygu, sel olup akan bir ruhsal hareketlilik, coşku dolu bir düşünce, olağanüstü bir his barındıran ve güzellikler içeren anlatım biçimidir.
Şiir türkülerimizin, marşlarımızın, destanlarımızın, ağıtlarımızın, ninnilerimizin sevinç ve kaygılarımızın ifadesidir.
Şiir ruhu harekete geçiren, gönülleri coşturan, duyguları kıyama kaldıran, düşünceleri güzelleştiren, birlik- bütünlüğümüze ve kardeşliğimize katkı yapan, milli duygularımıza tercüman olan ezgidir, dizelerdir.
Şiir öyle bir sanattır ki kaynağı yürektir, uyarıldığı yer yürektir, etkisi yüreğedir. Yani yüreği etkileyen en büyük yürek sesi, yürek eseridir.
Şiir gerektiğinde düşmana keskin kılıç, dosta şefkatin, merhametin, güvenin anahtarıdır.
Şiirde okuyanı ve dinleyeni büyüleyen bir sır, bir güzellik, çözülemez bir gizem, kulağa hoş gelen bir söz dizisi vardır.
Şiir gülün, çiçeğin açması, böceğin uçması, yeryüzü ve gökyüzünün tasviri, yeşil ve mavinin güzelliğidir.
Şiir Anadolu kültürünün en önemli parçasıdır.
Ve şiir acısıyla tatlısıyla akıp giden bir hayat ve toplumun dilidir.
Şiir buydu işte… Bunların olduğu yerde öyle bir güzellik ortaya çıkar ki… Bu güzelliği herkese yansıtmamız lâzımdı.
Bunan sonra bu düşüncemi gerçekleştirmeye karar verdim.
Nasıl olması gerektiği ile birkaç ay kafa yordum. Kendi kendime bir proje hazırladım.
Bir şiir okuma yarışması olmayacaktı bu program… Yarışmacılar kendi yazdıkları şiirlerle katılacaklardı yarışmaya… Yazacaklar ve yazdıklarını canlı olarak TV’de okuyacaklardı.
Programın formatını kafamda canlandırdıktan sonra çevremdeki birkaç dostumla paylaştım bu düşüncemi. Önce tereddütle karşıladılar. TV’de şiir yarışması… Bugüne kadar hiç olmamıştı. Türk TV’lerinde örneği yoktu.
Sonra ben anlattıkça, açıkladıkça olabileceğine hem de çok güzel olacağına inandılar. Böyle bir programın ilgi göreceğini dile getirdiler.
Artık projeyi müşahhas hale getirmeliydim. Bunun için öncelikle jüri üyelerine ihtiyaç vardı. Kimlerin olabileceği ile ilgili haftalarca kafa yordum.
Jüri üyeleri şiiri iyi bilen, şiirden anlayan, şiir yazan ve şiirleri değerlendirebilecek kişilerden oluşmalıydı.
Uzun uzun düşündükten sonra kararımı verdim.
Edebiyat hocası Prof. Dr. Sinan Gönen, şair - yazar Prof. Dr. Hüseyin Muşmal, şair - yazar Tayyar Yıldırım ile İl Kültür Müdürlüğü yapmış, 45 yıllık yazarlığı ve şiir yazma geçmişi bulunan, eğitimci, TV programcısı bendeniz Salih Sedat Ersöz.
Her biri şiir değerlendirme konusunda uzman olan bu isimler bu iş için biçilmiş kaftandı. Ama bu kâfi değildi. Beşinci olarak da her hafta değişen, kendisi ile şiir ve kültürel konularda sohbet edebileceğimiz misafir jüri üyesi de olursa program canlılık kazanırdı.
Bu düşüncelerle belirlediğim isimlere hem konuyu açıyor hem de jüri üyeliği teklifinde bulunuyordum. Her biri ayrı ayrı böyle bir programın çok ilgi çekeceğine inandılar ve seve seve görevi kabul ettiler. Kendilerine müteşekkirim.
Biz hazırdık. Şimdi sıra Hasbihal programı yaptığım KON TV yetkililerini ikna etmeye gelmişti. Nasıl karşılayacaklardı acaba? Daha önce hiç denenmemiş, örneği olmayan bir programı kabul edecekler miydi?
Mart ayının ilk günlerinde konuyu Nurettin Bay kardeşimle paylaştım. “Bir düşünelim abi” dedi haklı olarak… Bir süre sonra tekrar görüştük. Bu defa daha etraflıca masaya yatırdık konuyu… Bu defa “abi benim aklıma yattı. Ramazan geçsin. Arkasında seçimler var. Onu da atlatalım. Konuyu arkadaşlarla TV’de görüşerek bir karara varalım. Ben de şiiri severim. Şiiri gündeme getirmemiz gerekir” diyerek unut verdi.
Seçimler de geçtikten sonra bu defa jüri üyesi olarak tespit edilen şairler ve hocalarımızla birlikte KON TV’ye giderek tüm yetkililerin de hazır bulunduğu ortamda konu bütün teferruatı ile konuşuldu ve “Şiirler Yarışıyor” ismiyle yapılmasına karar verildi.
Bir hafta içinde şartnameyi hazırladık. Sonra jeneriği, fragmanı hazırlandı ve ilan edildi. İlandan birkaç gün sonra şiirler gelmeye başladı. Jüri üyeleri olarak ön elemeyi yapıyor ve yarışmaya katılmaya hak kazanan şiirlerin hangi gün yarışacağını tespit ediyorduk. Artık her şey hazırdı.
Yarışmada her hafta 4 şair kendi şiirlerini canlı olarak okuyacaklar. Konya’da ikamet edenler bizzat KON TV’ye gelerek, Konya dışındakiler de canlı bağlantı ile seslendirecekler şiirlerini…
Daha önce de dediğim gibi bu bir şiir okuma yarışması değil. Yazılan şiirler birçok özelliği ile değerlendirilecek. Kafiye, vezin, ayak, konu, özgünlük, bağlantı, duygu, ahenk, konu bütünlüğü ve yorum gibi değerlendirme kriterleri esas alınacak. Bunların her biri 1/10 oranında etki edecek. Her bir jüri üyesi 100 üzerinden puan verecek.
Dördü daimi biri de her hafta değişen misafir jüri üyesi olan toplam beş kişi puanını verecek. Ayrıca halkın da katılımı sağlanacak. Halkın oyları yüzde olarak gelecek ve özel bir değerlendirme kriteri ile bu yüzdeler puana dönüştürülecek. Verilen puanların ortalaması alınarak haftanın birincisi belirlenmiş olacak.
Dört hafta boyunca seçilen hafta birincileri beşinci haftada ay birincisi olmak için yarışacaklar. Dört ayın sonunda seçilen ay birincileri de dönem birincisi olmak için yarışacaklar. Böylece beş aylık bir programın birinci sezonu tamamlanmış olacak.
Şairlerimiz şiirlerini göndererek yarışmaya katılabilirler. Yarışmaya katılmak, programın tamamlanmasından bir ay öncesine kadar devam eder. Tahmini olarak yarışmanın birinci sezonu Şubat ayında sona erecektir. Bu takdirde şiirler Ocak ayının ilk haftasına kadar gönderilebilir.
Bizler jüri üyeleri olarak ilk iki haftanın yarışmacılarını belirledik. Buna göre ilk hafta ön elemeyi geçen Saliha Değirmenci Yavaş, Ümid Harun, İbrahim Birgül ve Fatih Avcı yazdıkları şiirler ile yarışmaya katılacaklar. Erdoğan Öner, Mustafa Remzi Samancı, İsmail Boztepe ve Nuri Uygur’un yazdığı şiirler ön elemeyi geçerek ikinci haftada yarışmaya hak kazandılar. Daha sonraki haftalar için seçimlerimiz devam edecek.
Hemen şunu da belirtmeliyim ki bu program; iyi şiir – kötü şiir veya kaliteli şiir – kalitesiz şiir ayırımı yapan bir program olmayacak. Her şeyin olduğu gibi şiirin de kendine göre ölçüleri var. Bu ölçüleri yukarıda belirttim. Jüri üyeleri bu ölçülere tam uyan veya en yakın olan şiirleri seçecekler. Yoksa her şiirin elbette kendine göre bir güzelliği var.
İşadamı Fatih Akdemir beyin sponsorluğunda ay birincilerine çeyrek altın, dönem birincisine de yarım altın vermeyi kararlaştırdık. Fatih beye de verdiği katkı nedeniyle şükranlarımı sunuyorum.
Bütün bunlardan sonra geriye programın tarih ve saatinin belirlenmesi kalmıştı.
KON TV’nin yeni yayın dönemi 18 Eylül’de başlayacak. Bizim programın günü Cuma akşamı olarak belirlendi. Buna göre ilk programımız 22 Eylül Cuma günü saat 21.40 da yapılacak. Şimdi sabırsızlıkla ve heyecanla Cuma akşamını bekliyoruz.
İlk programımızın misafir jüri üyesi Efsane Başkan Halil Ürün Bey olacak İnşallah… Kendisi Konya’mızın unutulmayan Büyükşehir Belediye Başkanı, güçlü bir şair ve çok iyi bir şiir yorumcusudur. İlk programımızda Başkanımızı ağırlamaktan büyük bir zevk duyacağız. Davetimizi kabul ettiği için kendisine kalbî şükranlarımı sunuyorum.
Projemizi halkımıza ulaştırmak, şiiri gündeme taşımak, şiiri sevdirmek, şiir yazma yolunda yeni yürekleri teşvik etmek ve şiir dinleyen, şiirin güzelliğini kalplerinde, gönüllerinde hisseden bir neslin yetişmesi için adım atan, ekranlarını açan KON TV’nin çok kıymetli yönetim kadrosuna ve bu konuda emeği geçen herkese medyûn-u şükrânım.
Cuma günü yani yarın akşam saat 21.40 da KON TV ekranlarında olunuz ve bu programı mutlaka izleyiniz diyerek yazımı tamamlıyorum. Sağlıklı ve mutlu yarınlar diliyorum.