Konya'mızda icra edilen Hz. Mevlâna'yı anma törenleri ve özellikle Şeb-i Arus son zamanlarda sıkça tartışılır oldu.
Tartışılan konulardan bir tanesi alternatif törenler. Konyalı hemşerilerimiz haklı olarak alternatif törenlere karşı çıkıyorlar. Özellikle turistik mekânlarda turizm amaçlı gösteriler tasvip edilmiyor ve yasaklanması gerektiği söyleniyor.
Bir diğer tartışma konusu törenlere siyaset bulaştırılmasının doğru olup olmadığı. Bu bağlamda, Şeb-i Arus'da protokol konuşmaları yapılmasının doğruluğu da sorgulanır oldu.
İçerik tartışmaları da yapılmıyor değil. Ama içerikle ilgili tartışmalar, sema merasiminden önce Ahmet Özhan'dan başka çıkarılacak sanatçı yok munun ötesine pek geçemiyor.
Konu ile ilgili fikir beyan etmek haddimizi aşar. Yıllarını hatta ömrünü Hz. Mevlâna'ya adamış, bu konuda çalışmalar yapmış üstatlarımız var. En doğrusunu onlar bilirler elbette.
Ama benim cevaplandıramadığım bazı sorular var. Bu sorular doğru cevaplandırıldığı ölçüde törenlerin nasıl yapılması gerektiğini de daha doğru bir mecrada tartışabiliriz diye düşünüyorum.
İlk olarak üzerinde durulması gereken husus semanın ne olduğu!
Sema bir ibadet midir, zikir midir, yoksa folklorik bir gösteri mi, seyirlik bir oyun mu? Ya da bizim bilmediğimiz başka bir şey mi?
Eğer sema Mevlevî kültürünün bir unsuru ve dolayısıyla folklorik değeri olan bir hareketler manzumesi ise binlerce insanın gözü önünde, fotoğraf makinelerinin ve kameraların ışıkları altında icra edilmesinde herhangi bir sakınca yoktur diye düşünüyorum.
Ama folklorik bir gösteri, seyirlik bir oyun değilse, örneğin bir ibadet şekli ya da zikir ise bu takdirde sema binlerce insanın gözü önünde icra edilebilir mi? İbadet de zikir de Allah rızası için yapılır. O zaman,Şeb-i Arus münasebetiyle olsa bile, insanların temaşa etmesi için semaayini düzenlemekdinen caiz midir? Mevlevîlik bu meseleye nasıl bakıyor?
Eğer sema bir çeşit ibadet ya da zikir ise böyle bir faaliyeti insanlara seyrettirmek için biletler satmak, davetiyeler bastırıp dağıtmak dinen caiz ve doğru bir davranış mıdır? (Folklorik bir gösteri ise elbette sakınca yok!).
İbadet ya da zikirden önce protokol konuşmaları yapmak (içerik siyasî olmasa bile) caiz midir?
Sema ile Alevilerin semahı arasında büyük benzerlikler var. Bu benzerlikler nereden kaynaklanıyor?
Meselâ kavram olarak baktığımızda ikisi arasındaki tek fark semah kelimesinin sonundaki h harfi.
Sonra ikisinde de bir dönme hareketi var. Saat yönünün tersine bir dönme hareketi. Tavafta olduğu gibi!
Birinde merasimi alevi dedesi diğerinde postnişin yönetiyor.
Her iki merasim de müzik işliğinde icra ediliyor.
Başka benzerlikler de var. Ama benim merak ettiğim konular şunlar:
1. Bu benzerliklerin sebebi nedir?
2. Sema için sorduğumuz sorular semah için de geçerli. Semah bir ibadet mi, zikir mi yoksa alevi kültürünün folklorik bir unsuru mudur?
3. Semah da sema gibi kalabalıklar önünde icra edilmekte midir? Her isteyen cem evine gidip semah törenine katılabilir mi ya da bu töreni seyredebilir mi? Semah törenlerinden önce protokol konuşmaları yapılmakta mıdır?
Şüphesiz sorulabilecek başka sorular da var. Ama konunun üstatları şimdilik sadece bu konularda beni aydınlatabilirlerse müteşekkir olacağım.
Allah'ın selamı üzerinize olsun.