Sur'da çatışmalar devam ediyor. Sokağa çıkma yasaklarına rağmen günlerdir PKK'dan temizlenemedi Diyarbakır'ın Sur ilçesi!

Sur'dan gelen görüntüler Suriye'yi hatırlatıyor. Yıkılmış binalar, yanan okul ve camiler, göç eden insanlar!

Şehir giderek harabeye dönüyor.

Mücadele uzadıkça PKK safları sıklaştırıyor, halk ile Devlet arasındaki uçurum derinleşiyor.

Sözde çözüm sürecinin terörü bitirmeyeceğini, tam tersine güçlendireceğini yıllardır söylüyor ve yazıyoruz. Ama kimseye söz dinletemiyoruz.

Bu süreçte PKK sadece menfezlere bomba yerleştirmedi. Aynı zamanda örgüte eleman kazandırdı. Bir zamanlar binbeşyüzlere kadar düşen dağdaki militan sayısı on binleri geçti.

Şehirdeki sempatizanların veya örgüt mensuplarının sayısını bilen yok. Zira bu süreçte PKK şehir yapılanmalarını tamamladı, psikolojik üstünlüğü ele geçirdi, bölge halkının önemli bir kısmını yanına çekmeye başladı.

PKK halkın gözünde meşruiyet kazandı. PKK'lılar halk tarafından terörist değil, gerilla olarak anılmaya başlandı. Öyle ki, okullardaki öğrenciler bile öğretmenlerine, “bu hafta sonu, gerilla olan akrabalarımız dağdan geldiler, evimizde misafir ettik, onları çok özlemişiz” diyebiliyorlar.

PKK dağdan insin dediler, indirdiler. Şimdi PKK şehirlerde terör estiriyor. Şehirde mücadele, dağdakine göre daha zor. Hem mücadele edecek hem de vatandaşa zarar vermeyeceksiniz.

Vatandaşa verdiğiniz her zarar halkı PKK'ya biraz daha yakınlaştırır.

Gelinen noktada Güneydoğu'da PKK ile vatandaş birbirinden ayırt edilemiyor. 

Belediye başkanlarının ve çalışanlarının çoğu PKK'lı.

Hendekler belediyelerin iş makineleri ile kazılıyor. İtfaiye yangına müdahale ederken ayak sürüyor.

Okullar açılamıyor veya açılanlara öğrencilerin çoğu gitmiyor. Öğretmenler izinli sayılıyor.

Bir zamanlar terör sebebiyle köylerin boşaltılmasını eleştiren siyasi iktidar bugün şehirlerin boşalışını seyrediyor. Suriyelilerden sonra bir de Güneydoğu kaynaklı göç dalgası ile karşılaşmamız işten bile değil.

Yine her gün şehit haberleri geliyor. Ama kanıksadık. Artık televizyonlarda rutin haber gibi veriliyor veya bazı olaylar hiç verilmiyor. Vatandaş duyarsızlaşmaya başladı.

Yıllardır PKK'nın amacının bir iç savaş çıkararak ülkeyi bölmek olduğunu anlatmaya çalışıyoruz ama bu örgütü neredeyse demokratik bir sivil toplum örgütü gibi görenlerin ve çözüm için muhatap alanların tepkisi çekiyoruz.

Gelinen nokta ne yazık ki yıllar önce işaret ettiğimiz nokta.

Siyasi iktidar geç kalmış bir kararla mücadeleye başladı. Bu mücadeleyi sonuna kadar destekliyoruz. 

Ama yine yanlışlar yapılıyor.

Sokağa çıkma yasakları çözüm değil. Bu yasaklar uzun sürerse halkın Devlete olan öfkesi artar.

Siyasi iktidarın bir an önce inadından vazgeçip, takıntılarından kurtulup, bölgede sıkıyönetim ilan etmesi gerekiyor. 

Devlet gücünü ve otoritesini kesin bir şekilde hissettirmeden terörü yok edemezsiniz.

Sıkıyönetim kuralları çerçevesinde belediyeler PKK'lılardan temizlenmeli, Devletin iş makinelerinin ve imkânlarının PKK tarafından kullanılmasının önüne geçilmelidir.

Aksi halde Allah korusun sadece Sur değil, tüm Türkiye'nin Suriye'ye dönmesi işten bile değildir.

Bizden söylemesi.