Kitabın Adı: Sabri ÜLKER'in Hayat Hikâyesi

Yazarı: Hulisi Turgut

Yayınevi: Doğan Kitap Mayıs 2014

Kıymetli okuyucular, yukarıda künyesini verdiğimiz, tam 730 sahifelik ciddi bir çalışma, geniş bir “nehir” eser.

1920 Kırım doğumlu Sabri Ülker'in ailesiyle birlikte, 1929'da bir vapurla İstanbul'a muhacir olarak gelişiyle başlayan, bugün ise 5 kıtada 41 bin kişilik bir “aileye” sahip olan ÜLKER kuruluşunu bu kitaptan öğreniyoruz.

Önce aile; 28 yılda 4 savaş ve göç yaşayan Kırımlı bir aile.

Baba, Kırımlı Hacı İslam! Fatih Medresesinde Abdülhamit bursuyla okuyan bir talebe!

Medrese sonu, Tekirdağ Saray'da hocalık görevi sırasında evlenen İslam ailesi Balkan Savaşı'nın başlaması ile önce İstanbul'a sonra Konya'ya gelir. 

Daha sonra ise ata toprağı KIRIM. 

Sabri Ülker, 16 Eylül 1920'de Kırım'da dünyaya geldiğinde muallim İslam efendi 40 yaşındadır.

Bolşevik İhtilali sonrası artan baskılar İslam Hocayı bir ara hapse düşürür.

1929 yılında İslam Hoca ve ailesi İstanbul vapuruna bin bir zorlukla binerek hicret ederler. Aile beş parasızdırlar ve dünyada 1929 ekonomik krizi vardır.

Büyük oğul Sabri, Besler Bisküvi Fabrikasında iş bulur.

Baba Hacı İslam ise Divanyolundaki Köprülü Kütüphanesine müstahdem olur.

Sabri Ülker ise yatılı olarak Bilecik ve Kütahya Liselerinde okumuş ve üstün başarıyla bitirerek İstanbul Sultanahmet Yüksek İhtisas ve Ticaret Mektebi'ne başlamıştır. 1942

Pekiyi derece ile biten bu okuldan sonra Asım ve Sabri kardeşlerin resmi ortaklığı başlar.

23 Şubat 1945, şekerlemem ticareti yapan ve bazı şeker çeşitlerini de imal eden aile için çok önemli bir tarihtir.

23 Şubat 1945 tarihinde aile bir bisküvi işletmesini devralmıştır.

Sabri ÜLKER bu dönüm noktasını 50 yıl sonra şöyle anlatır:

“O yıllarda bisküvi işi tamamen gayrimüslim vatandaşlarımızın elindeydi.

İlk defa biz iki kardeş, bir Rum vatandaşımızdan küçük bir imalathaneyi devraldık. 

Bu arada bize güç veren, adeta kamçılayan bir hatıra: Bize imalathaneyi satan Rum'a bir Türk'e imalathane sattığı için sitemde bulunanlara, “Boşuna konuşuyorsunuz, yeni mektebi bitirmiş, bir şeyden haberi olmayan biri, altı aya varmaz, yarı fiyatına geri alacağım göreceksiniz” demiş.” S:295

Kıymetli okuyucular, aile soyadı devrimi sırasında BERKSAN'ı seçer. 

Bisküvide ise ÜLKER'İ. Daha sonra soyadlarını da ÜLKER olarak değiştirirler. 1954

ÜLKER adı ise bir devrin ünlü romancısı Safiye Erol'un 1944'te satış rekoru kıran “Ülker Fırtınası” isimli romanından geliyor. S:199

730 sahifelik bu hacimli eserden Sabri Ülker'in oğlu ve bugün ÜLKER'in başkanı olan Murat Ülker ile hemşehrimiz Ahmet Davutoğlu'nun İstanbul Erkek Lisesinden sınıf arkadaşı olduğunu öğreniyoruz. S: 451  

Sabri Ülker'in kızı Ahsen'den olan torunu Ahmet ile hemşehrimiz Davutoğlu'nun kızı Şekure evlenirler. S:104

Kıymetli okuyucular, iyi hazırlanmış bu “nehir” eserde bizim dikkatimizi çeken rakip kuruluş ETİ'nin onursal başkanı Firuz Kanatlı'nın söyledikleri oldu.”Sabri beyle 1959'da tanıştım. Avrupa'da Üniversiteyi bitirip babamla amcamın un fabrikasında göreve başlamıştım. Benden önce Ülker'e un satamamışlar, böylece başladık. O ağabeyimizdi. Bilmiyorum IQ'sunu ölçtürdü mü? Ama çok yüksek bir insan olduğunu biliyorum.

Sıfırdan başlamıştı. Mekânı Cennet olsun” S:688

Biz de yazımızı bitirirken öncü insan, yatırımcı şahsiyet, hayırsever kişi Sabri ÜLKER'i rahmetle anıyoruz. 

Bu kitabı okuyunuz. Okudukça ÜLKER lezzeti alacaksınız.