22 sene önce idi. ‘’Ümit Bey, çayları içtik, hurmaları da hacdan dönünce inşallah’’ dedi.

  Dr. Mustafa Akın, Devlet Hastanesi Başhekimi idi. Konya İl Sağlık Müdürü idi ve nice hayırlı işlerin merkezinde bir ağabeyimizdi. Daha önce sağlık görevlisi olarak 3 defa hac vazifesini yerine getirmiş olmasına rağmen ‘’kendi paramla’’ diyerek başvurmuş ve 2000 yılı hacı adayları arasına karışmıştı.

  Mekke ve Arafat bölümlerini ifa edip, hacı olduktan sonra Medine’ye intikal etmişti. 24 Mart 2000 Medine’de Ravza’daki yatsı namazında secde de kalacağını kim bilebilirdi?

   Öyle de oldu. Dr. Mustafa Akın ağabeyimiz hacı olduktan sonra Medine’de Ravza’da ‘’Cennet Bahçesi’’ diye isimlendirilmiş mekânda yatsı namazını bitiremedi. Secdede kaldı. Konya’ya dönemedi. Medine’de kaldı. Medineli oldu.

    Bilinen bir rahatsızlığı yoktu. Migren bazen ziyaret ederdi. Ama kalp dediler, kalp krizi dediler. Bu tarafta kalanların en iyi bildiği işlerden biri de yakıştırmada bulunmaktır, bahane üretmektir.

   Sonuçta Konyalı Dr. Mustafa Akın ağabeyimiz Ravza’nın yanı Cennet Bahçesinin yanındaki ‘’Cennet-ül Baki’’ mezarlığına defnedildi.

    52 yaşında idi.

    Biz Konya’da bekleyen dostları kalakaldık.

    Birbirimizi teselli ettik.

    Evine yakın Parsana Camii’nde gıyabı cenaze namazı kıldık. Herkesin gözü yaşlı idi.

    Bilhassa Aydınlar Ocağı Başkanı Av. Mehmet Ali Uz ağabeyin bu kadar ağladığını, göz yaşı döktüğünü kimse görmemişti.

   Anma programları düzenledik. Bülten hazırladık. İsmi bazı yerlere verildi.

    Aradan 22 sene geçti. Konya’daki dostları olarak hiç unutmadık, daima rahmetle andık, hatıralarını yad ettik.

   Şimdi Medine’de kafile başkanımız ‘’İşte Ravza, İşte Cennet-ül Baki’’ der demez, bir çok hatıra zihnimde canlandı. Etrafımızdaki dostlara doktorumuzu anlattık. Tekrar Fatihalarla andık.

   24 Mart 2000. Dr. Mustafa Akın ağabey, vazifesini bitirip Konya’ya dönmedi.

   Medine’de kaldı.

   52 yaşında idi.

   Rahmetle, hürmetle anıyoruz.