Yaşam, farklı dönemeçler içeren bir yolculuktur. Doğduğumuz andan öldüğümüz ana kadar birçok sıfat alarak, farklı yolları aşmamız ve yeni durumlara uyum sağlamamız gerekir. Her dönem, kendine özgü problemleri ve adapte olmamız gereken durumları da beraberinde getirir.

Yolculuğumuz sırasında karşılaştığımız farklı virajlara aynı hızla giremeyiz. Her virajın kendi dinamiklerini anlamak, keşfetmek ve ona göre hızlanıp yavaşlamak yolculuğun konforunu artırır. Lakin aynı hızda ilerlemekte direnmek ve değişime uyum sağlayamamak beraberinde birçok problem getirir. Yoldan savrulmak, kontrolden çıkmak ya da tamamen durmak, bu problemlerin gözle görülür olanlarıdır.

Psikolojide ‘psikolojik katılık’ olarak adlandırılan bu durum, bireylerin değişen koşullara ayak uydurmasını ve sürece uyumlanmasını zorlaştırır. Esneyen yapıların kırılmadığını ya da çok zor kırıldığını biliriz. Kırılan yapılar genellikle sert olanlardır. Olaylar karşısında ani kırılmalar yaşayıp, kontrolü kaybetmemek için sabit düşüncelerimizin bizi nasıl etkilediğine dikkatle bakmakta fayda var.

Elimizdeki bir anahtar, yalnızca tek bir kapıyı açabilir. Ancak farklı kapılar için farklı anahtarlar denemek daha akılcıdır. Bakış açımızı genişletmek ve farklı anahtarları deneyebilmek, ilk etapta yorucu gibi görünse de uzun vadede daha işlevsel bir yaklaşım olacaktır.

PSİKOLOJİK KATILIĞIN SEBEPLERİ

Psikolojik katılığın kökeni, genellikle çocukluk dönemine kadar uzanır. Çocuklukta fazla katı kurallara maruz kalmak, travmatik yaşantılar ve mükemmeliyetçi bir yapı, psikolojik katılığı destekleyen temel faktörlerdir. Bunun yanı sıra toplumsal normlar da bu durumun oluşumunda etkili bir rol oynar. Sürekli kıyaslamalara dayanan sosyal medya paylaşımları ve başarı odaklı yaşam tarzı, bireyleri mükemmel olmaya zorlayabilir ve hata yapma korkusuyla kendilerini kapatmalarına neden olabilir.

‘Ya hep ya hiç’ düşüncesi hâkim olan bireylerde psikolojik katılık daha sık görülür. Bir şeyin ya beyazını ya da siyahını görmek, bireyi sıkışmış hissettirir. Esnememiz gereken durumlarda ‘Ya bu anahtar o kapıyı açar ya da hiçbir kapıyı açmaz’ veya ‘Ya bu hızda giderim ya da hiç gitmem’ gibi düşünceler, kısa vadede çözüm gibi görünse de uzun vadede yaratacağı olumsuz sonuçları yönetmek çok daha zorlayıcıdır.

PSİKOLOJİK KATILIĞIN ETKİLERİ VE ÇÖZÜM YOLLARI

Psikolojik katılığın etkilerini hem iç dünyamızda hem yaşam kalitemizde hem de kurduğumuz ve sürdürmeye çalıştığımız ilişkilerde görmek mümkündür. Değişime direnç göstermek, sürekli değişen durumlarla ilgili işlevsel çözümler bulamamak ve belli düşünce kalıplarına bağlı kalarak sıkışmak, karşılaşılan sorunların çözümünde karşımıza büyük bir engel olarak çıkar.

Zihnimize gelen kalıplaşmış düşünceleri değiştirmenin kolay olduğunu söylemiyorum. Ancak inanın, bu sanıldığı kadar zor da değil. Psikolojik katılığın sizi yorduğunu ve hayatınızı olumsuz etkilediğini fark ettiğinizde; size farklı bakış açıları sunabilecek insanlarla bir arada olmayı, değişim için küçük adımlar atmayı, olumsuz duygulardan kaçmak yerine onları kabul etmeyi ya da profesyonel destek almayı gündeminize alabilirsiniz.

Tüm bu yollar, ruhsal iyilik halinize katkı sağlayacaktır. Olaylardaki siyahı ve beyazı değil, aradaki tüm renkli detayları görebileceğimiz bir hafta diliyorum.