Geçen hafta Isparta Şarkikarağaç Kızıldağ milli parkında birkaç gün kaldım. Milli parklar Tarım ve Orman Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğüne bağlıdır.
Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü'ne bu anlamda çok özel bir görev düşmektedir. Koruma orman alanlarının dışında göl, sazlık gibi sulak alanları, stepleri, bozkırları ve bu yaşam ortamlarında varlıklarını sürdürmeye çalışan tüm canlıları kapsamaktadır. Millî Park ve Tabiat Parklarında mevcut bina, tesisler ve alanların işletilmesi veya kiralanması, bakım, onarım ile ilgili iş ve işlemleri yürütmek (ğ maddesi) bu genel müdürlüğün görevleri arasında sayılmaktadır.
Millî Parklar Şube Müdürlüğünün Görevleri arasında tesislerle ilgili görevlerinden bazıları ise şöyle sıralanmakta;
MADDE 7 – a)..
b) ..,
c) …
ç) …
d) Plânlan veya projeleri doğrultusunda alt ve üst yapı tesislerinin inşa, bakım ve onarımlarına yönelik iş ve işlemleri yapmak,
e) Millî Park ve Tabiat Parklarında mevcut ve yapılacak tesisler ile bunların müştemilâtının ve işletmeciliğinin, koruma ve kullanma esaslarına uygunluğunu denetlemek,
f) Millî Park ve Tabiat Parklarında yapılan yatırımlar, mevcut bina ve tesisler ile alanların kiralanması, irtifak hakkı, izin, tahsis ve devir ile ilgili iş ve işlemleri yürütmek,
g) Koruma, geliştirme, yönetim, işletme, tanıtım ile mevzuata aykırı yapılaşma ve alan kullanımını engelleyecek tedbirleri almaya, koordinasyonu sağlamaya ve kontrolünü yapmaya, uygulamaları takip etmeye dair iş ve işlemleri yürütmek,
ğ) ...
h) …
Şarkikaraağaç ‘taki Kızıldağ Milli Parkı Şarkikaraağaç Köylere Hizmet Götürme Birliği tarafından işletilmektedir. Görebildiğim kadarıyla Milli parkta çadır yeri, çadırlı kalma yeri, 1 konteyner, 5 adet Bungalov ev ve Karavan yerleri bulunmaktadır.
Piknik yapma dışında kalmak için gelenlerin büyük çoğunluğu yaşlı ve rahatsız olanlardır. Bu insanların rahat kalabilmeleri için bu gibi alanlarda daha çok şey yapılmalı, rahat edebilecekleri hizmetler sunulmalıdır. Sosyal devlet bunu yapmalıdır. Bu parka gelen insanların bir kısmı ücretin dışında fazla harcama yapacak fiziki ve ekonomik güce sahip değildirler. Civar köylerden gelenlerin çoğunlukta olduğu bu ve bu gibi parkların yöneticileri bu hususları dikkate almalıdırlar. İnsanlar çok yakın çadırlarda, yerde ve uygun olmayan ortamlarda kalarak rahatsızlıklarına şifa aramaktadırlar. Oksijenin bolluğundan faydalanırken diğer birçok gereken olmadığından diğer hastalıklara yakalanma riski taşımaktadırlar.
Kızıldağ Milli parkının idare ve yönetimi belirli sayıda personelle biraz da acemice, yani günümüz profesyonel yöneticiliğe uygun olmayan şekilde yürütülmektedir.
Devlet halkının refahı için hizmette yarışmakta olduğunu söylerken bu yerlerin ağaç ortamı olarak fevkalade olmasına rağmen yapılanma ve hizmetleri açısından hiçte öyle olduğunu söylemek mümkün değildir. Çadır yerleri daha uygun tasarlanmalı, daha korunaklı, güvenli hale getirilmeli, misafirler korkusuz geceleyebilmelidir. Alan geniş olduğundan daha çok sayıda 1+1veya 2+1 evler yapılması mümkün iken kısıtlı sayıda mekânlarla yetinildiği görülmektedir. Hâlbuki Orman Bakanlığı zamanında çok güzel imkânlara ve yerlere sahip olduğu halde Kızıldağda maalesef bunları göremedim. Şarkikaraağaç Köylere Hizmet Götürme Birliği de gördüğüm kadarıyla yatırımdan kaçınmış, yeni bir tesis yapmamış.
Havanın temiz, oksijenin bol olduğu yerde yaz kış daha çok kişiye hizmet eder hale getirilmelidir. İçerisine spor kompleksleri yapılarak yurt dışına kamp için giden takımlar ve yurt dışından da spor ekipleri kamp için gelebilecekleri cazip yer haline getirilmelidir. Şifa bulmak için gelen vatandaşımızı uygun olmayan şartlarda barındırma mecburiyetinde bırakarak yeni sağlık problemlerine sebep olunmamalı.
İnsan sağlığı açısından önemli olan oksijeni sağlayan ağaçlar ve iyi olan ortamlar bir gelir kaynağı olarak düşünülmemeli, halkın sağlık kaynağı olarak kullanılmalıdır.
Böyle ortamlar milli park veya korunan Tabiat alanları olarak belirlenmiş alanlar ülkemizin birçok ilinin değişik yerlerinde vardır. Türkiye'de 48 Milli Park ve 262 Tabiat Parkı ve 31 adet Tabiatı Koruma Alanı bulunmaktadır. Bunların her biri ayrı bir değer olup ülkemiz için önemli bir kaynaktır.
Sağlık ve ilaç giderlerini azaltmanın bir yolu bu tip hizmetler olduğu düşünülerek buradaki hizmetleri daha kolay ulaşılabilir, daha hesaplı ve hizmetleriyle örnek olmalıdır. İnsanımızın sağlığı önemli görüldüğüne göre bu yerlere bakış açıları da öyle değerlendirilmelidir. Daha çok sağlıklı olan toplum daha az ilaç kullanacağı dikkate alınarak hizmet esas alınmalı döner sermaye gelirleri öncelikli olmamalıdır. Çünkü sağlığına kavuşan veya sağlığını bu tip yerlerde bir nevi şarj edebilen insanlar daha az ilaç kullanırlar.
Hizmette öncelik insanımıza hizmet yapıldığı göz önüne alınmalı, milli parklar ticari bir müessese gibi düşünülmemelidir. Milli park sınırları içerinde olan güvenlikçisi, görevlisi, lokantasına kadar her çalışanında kılık kıyafet ve davranışlarında devletin elemanı görüntüsü vermelidirler.
Her köşesi güzel olan ülkemizde insanımıza o kadar güzel hizmet sunabilme imkânı vardır. Sanırım diğer milli parkları bilen ve gören konu uzmanları daha çok ve faydalı yapılabilecekleri ortaya koymuşlardır. Önerilerin; Bakanlık, Köylere Hizmet Götürme Birlikleri Yöneticileri ve diğer ilgilerce dikkate alınması dileklerimle hoşça kalınız.
