Yazımızın başlığını Nurettin Topçu’nun “Maarif Davası” kitabından aldık. Herhalde eğitimin özü, özeti öğretmenin özne rolü başlıktaki cümleden daha iyi ifade edilemezdi. Yeni bir eğitim –öğretim yılına başladık. 1,2 milyon öğretmenimiz 20 milyon civarındaki öğrencimize öncülük, önderlik, rehberlik, kılavuzluk yaparak onları hayata hazırlayacak.
Öğretmenlerin kutsal bir misyonu temsil ettikleri her yerde ifade edilir. Ama gerçek hayatta bu söylemin bir karşılığı yok. İtibar açısından da toplumdaki konumu açısından da öğretmenlik mesleği her gün irtifa kaybetmekte. Tükenmişlik sendromu yaşayan öğretmenler özellikle liselerde okula zorla gelen öğrencilere “bakıcılık” yapmakta. Maddi-manevi sıkıntılarla boğuşmakta. Gün geçtikçe de stres katsayıları artmakta.
Birçok kişi ve eğitimin paydaşları da yukarıda dile getirilen sorunları farkında. Ancak, sadece kabuk ile ilgilenilmekte, yüzeysel yaklaşımlar sergilenmekte problemin özüne yönelik bir çaba gösterilmemekte.
Bilindiği gibi öğretmene değer verilen ve saygı gösterilen ülkelerdeki insanlar mutludur.
Biz bu yazımızda, ulaştığım ve konuştuğum her bir insanın bende yenilenmesi, yıkanması, sulanması gerekir diyen ve bir diriliş muştusu içinde olmayı hedefleyen ve de ihtiyacımız olan “Adanmış Öğretmen ”nasıl olunur? Sorusuna cevap arayacağız.
Önce gönüllere girecek öğretmenin görevli değil, gönüllü olduğu bilincine sahip olması gerekir.
Adanmış öğretmen, yeni bir nefes üfler gibi nefesi taze, hayata bakışı yumuşak ve berrak, bir o kadar da tesirli olabilendir.
Unutmayalım!
“Muallim sadece bir memur değildir; belki genç ruhları kendilerine mahsus mânadan bir örs üzerinde döverek işleyen bir demircidir.”(Nurettin Topçu, Maarif Davası, Sf:61)
Öğretmen, öğrencileri işleyen bir sanatkârdır. O, seyirci değil aktördür.
Adanmış öğretmen mesleğinin sevgi işi olduğunu ve ruhları inşa etme olduğunu hatırdan çıkarmamalıdır.
O, zorluklara karşı tahammül etmeli, şikâyet yolunu seçmemeli, ya yeni bir yol açmalı ya da yeni bir yol bulmalı.
Öğrencilerin iyi alışkanlıklarını harekete geçiren, kötü alışkanlıklarına fren olmanın adıdır “gönüllü öğretmen.
Merhum Erbakan Hoca’nın dediği gibi : “Hayra motor, şerre fren” olmalı.
Adanmış öğretmen:
Öğrencilerine sığınak, barınak ve korunak olabilen.
Sınıfa sadece bilgi değil, sevgi, saygı, değer, ilgi taşıyan.
Devletle akdi, öğrencisi ile ahdi ve Allah ile misakı olan bir öğretmen.
Sadece sınıfa değil, öğrencilerin gönüllerine giren bir öğretmen.
Mesuliyet bilinci ile öğrencilerini hem sınava hem de hayata hazırlayandır.
İnsan biriktirmeyi, para biriktirmeye tercih edendir.
Dertsizseniz dert de sizsiniz diyen derdin adamı olandır.
Malumat değil marifet, muhabbet, hikmet yükleyen, kuşakları terbiye ve tezkiye edendir.
Mesleğini sadece geçim kapısı değil dua kapısı olarak görendir.
Son olarak yazımıza iki güzel söz ile nokta koyalım:
“Öğretmen bir sanatkârdır yarının temelini o attığı gibi değerli kişilik hamuruna da biçim verir.”
“Babam beni gökten yere indirdi. Hocam beni yerden göğe yükseltti.”
(Makedonyalı İskender)
Selam ve dua ile..