Bilindiği gibi geçtiğimiz hafta, 18 Mart Çanakkale Zaferi ve Şehitleri Anma Günü'nü idrak ettik. Rahmetle ve minnetle andığımız şehitlerimiz, cennette Peygamberimize komşu olarak en büyük nimete eriştiler. Ancak, millet olarak ve özellikle bir Konyalı olarak, şehitlerimizin aziz hatıralarına sahip çıkmak ve onları yaşatmak gibi bir görevimiz var.
Bu, taşındır diyerek Kâbe'yi diksem başına;
Ruhumun vahyini duysam da geçirsem taşına;
Tüllenen mağribi, akşamları sarsam yarana...
Yine bir şey yapabildim diyemem hatırana.
(Mehmet Akif Ersoy)
Elbette şehitlerin hatıralarına tam anlamıyla layık olamayız. Ancak millî birlik, beraberlik ve kardeşlik ruhunu canlı tutmak, tarih bilinci ve ümmet şuurunu diri tutmak zorundayız. Aliya İzzetbegoviç’in dediği gibi: “Biz koyun olduğumuz için onlar kurt oldular. Geçmişi unutmayacağız, ibret alacağız.”
Selçuklu ve Karamanoğlu başkenti olan Konya, Osmanlı’nın iskân politikalarına benzer şekilde, milletimizin kader anlarını belirleyen savaşlarda canı ve kanıyla vatanın yarasına merhem, derdine derman olmuştur.
Biz Konyalılara düşen görev ise şehit ve gazilerimizin aziz hatıralarına sahip çıkmak için kolları sıvamaktır.
I. Dünya Savaşı’nda ve Kurtuluş Savaşı’nda en çok şehit veren iller arasında üçüncü sırada yer alan Konya, bu fedakârlığının karşılığını fazlasıyla hak etmektedir.
Bugüne Kadar Neler Yapıldı?
Öncelikle bugüne kadar yapılan çalışmalara bir göz atalım:
*Alaaddin Tepesi’nde, Cumhuriyet’in ilk yıllarında inşa edilen ve herkesin bildiği bir şehitlik bulunmaktadır.
*Üçler Mezarlığı’nın yanında, Konya Büyükşehir Belediyesi tarafından yaptırılan bir şehitlik yer almaktadır.
*Akşehir Şehitliği: Akşehir’de, Nasrettin Hoca Mezarlığı içinde bulunmaktadır. Büyük Taarruz’da yaralanıp Akşehir Hastanesi’nde tedavi görürken şehit düşen askerlerin defnedildiği yerdir. Daha önce İstasyon Caddesi’nde bulunan Meçhul Asker Anıtı, 1950 yılında bu şehitliğe taşınmıştır. 1991’de yeniden düzenlenmiştir.
*Diğer Şehitlikler: Konya’da pek fazla tanınmayan veya varlığı bilinip işareti olmayan şehitlikler de mevcuttur. Konya Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti kurucularından Müderris Ali Kemali Efendi, Delibaş Mehmet isyanı sırasında şehit edilmiştir ve kabri Üçler Mezarlığı’ndadır. Ayrıca, İstiklal Savaşı’nda yaralanıp Konya’da tedavi görürken şehit olanlardan bazılarının Meram Sırçalı Camii doğusundaki bahçeye defnedildiği bilinmektedir. Sille’de de İstiklal Savaşı’nda şehit edilen jandarmaların gömüldüğü, 1921’de tesis edilen bir şehitlik bulunmaktadır.
Neler Yapılabilir?
*Öncelikle, bu şehitlerden bazıları ön plana çıkarılarak isimleri, özgeçmişleri ile birlikte cadde ve sokaklara veya doğdukları ilçelerdeki kurum ve kuruluşlara verilebilir.
*Çanakkale’deki kadar büyük olmasa da, Konya Büyükşehir Belediyesi’nin öncülüğünde ilçelerde sembolik şehitlikler inşa edilebilir.
*Şehitlerimizle ilgili derli toplu yayınlar hazırlanabilir.
*Bazı köylerimiz şehitlerine sahip çıkmada örnek çalışmalar yapmaktadır. Örneğin, ata yurdumuz Bozkır - Soğucak Mahallesi’nde gönüllülerin katkılarıyla inşa edilen sembolik şehitlikte, yaklaşık 90 şehidin künyesi yer almaktadır. Her yıl Çanakkale Zaferi’nin yıl dönümünde burada törenler düzenlenmekte ve indirilen hatimlerin duası yapılmaktadır.
Geçtiğimiz günlerde, Belçika’nın Ardenler bölgesinde II. Dünya Savaşı’nda hayatını kaybeden müttefik askerler için inşa edilen anıtı gördüğümüzde, tarihe gömülmeyecek kadar büyük bir fedakârlık gösteren şehitlerimizin çok daha fazlasını hak ettiğini düşündük.
Hep birlikte, şehitlerimizin aziz hatırasına, Mehmet Akif’in dizelerindeki gibi tüllenen mağribi yarasına tam olarak saramasak da bir şeyler yapmak için harekete geçmeliyiz. Gün bugün, an bu andır!
Eğer biz tarihimizi öğrenmezsek, başkalarının tarihlerini öğrenmek zorunda kalacağız. Yahya Kemal’in dediği gibi, esas öksüzlük, köksüzlüktür.
Selam ve dua ile...
NOT: Hafta içinde idrak edeceğimiz Kadir Gecesi ve Ramazan Bayramı’nın hepimiz için mübarek olmasını dileriz. Rabbimizden, bu mübarek günleri tüm İslam âleminin kurtuluşuna, dirilişine ve direnişine vesile kılmasını niyaz ediyoruz.