Son yıllarda ve salgın sürecinde ülkemizde ve dünyada işsizlikle ilgili yaşanan sorunlar sürekli gündemdedir.

İşsizliğin neden olduğu ekonomik kayıplar bireylere, aileleri ve topluma yaşattığı psiko-sosyal zararlar yıkıcı bir tablo olarak karşımıza çıkıyor.

 İşsizlik ve işini kaybetme korkusu bireylerde psikolojik rahatsızlıklara da yol açabiliyor.

Salgın öncesi ve sonrası gelişen olumsuz şartlardan dolayı işsiz kalan insanların endişesi de giderek büyüyor.  

İşçi sendikalarının işsizlikle ilgili yaptığı araştırma sonuçları göre, işsizlik yüzde 28,8, işsiz sayısı ise 10 milyon 382 bindir.

Araştırmaya göre, istihdam son bir yılda 1,1 milyon, iş başında olanlar 2,2 milyon azaldı.

Ülkemizdeki her dört gençten birisinin işsiz olması da önemli bir sorundur. Gençlerde geniş tanımlı işsizlik yüzde 40,5, genç kadınlarda ise yüzde 49,8 oranındadır.

Bu gençlerin işsizlikten dolayı yaşadığı psikolojik sorunlarda toplumsal yapımızı derinden etkiliyor.

Ülkemizdeki işsizlikle ilgili Sosyal Politikalar Uygulama ve Araştırma Merkezinin (SPM), araştırması oldukça dikkat çekicidir.

SPM’nin, Şubat 2021’den itibaren “İşgücü Piyasalarında Genç Nüfusun Görünümü” başlığıyla değerlendirmesinde önemli tespitler ortaya konuluyor.

Dr. Pınar Kaynak ve Aylin İngenç tarafından yapılan Şubat 2021 çalışmasında, Kasım 2020 dönemi işgücü verilerine göre yüzde 25,4 olan resmi genç işsizlik oranı, geniş tanımlı olarak hesaplandığında yüzde 40,5’e yükseldi.

Cinsiyete göre kırılımda, Kasım 2020 dönemi geniş tanımlı işsizlik kadınlarda yüzde 49,8, erkeklerde yüzde 34,8 olarak belirlendi.

Geniş tanımlı genç işsizlik oranı yanında, bir diğer önemli gösterge olan “Ne Eğitimde Ne İstihdamda Olan Genç Nüfus (NEET)”a dair göstergeler de veriliyor.

Geniş tanımlı işsizlik oranı tanımı ve bulgular hakkında şu bilgi veriliyor.

Pandemi koşullarının geleneksel istihdam verilerini anlamsız kılması sebebiyle bu oran, 2019 Kasım dönemindeki genç işsizlik oranından 0,9 puan daha yüksekti.

Önceki yılın aynı döneminde genç işsizlik oranı yüzde 24,5 olarak açıklanmıştı. Bu açıklamaya karşın SPM araştırmacıları, pandemi koşullarını daha iyi yansıtabilen geniş tanımlı genç işsizlik oranının yüzde 40,5 olduğunu belirledi.

Bu istihdam verisi, pandeminin yaşanmadığı önceki yılın aynı döneminde yüzde 31,5 idi.

SPM, gençlerde geniş tanımlı işsizlik oranını hesaplarken ‘işsizim’ diyenlere ek olarak ‘ümidi kırılanlar ve herhangi başka bir sebepten dolayı iş aramaktan vazgeçtikleri için işgücünden çıkan kişileri’ de dikkate aldı.

Araştırmada genç kadınların salgın döneminde en olumsuz etkilenen kesimlerden biri olduğu sonucuna ulaşıldı.

Genç kadınlarda Kasım-2020 döneminde geniş tanımlı işsizlik oranı yüzde 49,8’e yükseldi.  İki genç kadından biri işsizdir.

Bir önceki yıl aynı dönemde bu oran yüzde 40,2 seviyesindeydi.

Kasım 2020’de NEET oranının yüzde 27,1 olduğu ve bu seviye ile OECD içinde üçüncü sırada bulunulduğu kaydedildi.

 Kasım 2020 dönemi itibariyle “Ne Eğitimde Ne İstihdamda Olan Genç Nüfus (NEET)” bir önceki döneme göre 62 bin kişi azalarak 3 milyon 187 bin, NEET oranı ise yüzde 27,1 olarak açıklandı.

Bu oranın Ekim dönemine göre 0,5 puan azalırken, yıllık olarak 1,9 puan arttığı görüldü.

SPM çalışmasında, Türkiye’nin halen, OECD ülkeleri içerisinde NEET oranı en yüksek üçüncü ülke olduğu vurgulandı.

Lise altı eğitimlilerin en fazla etkilenen grup olduğu, bu grubu mesleki veya teknik lise eğitimine sahip olanlar ve yükse öğretimli olanların takip ettiği ve çoğu eğitim grubunda son iki dönemdir NEET oranının ciddi oranda düşmesine de vurgu yapıldı.

Sendikaların ve diğer kurumların işsizlik ve işsiz kalma korkularıyla yaşatacağı sorunlar hakkındaki araştırmalarında görüldüğü gibi, ülkemizde işsizlik ve işsiz kalma endişesi giderek büyüyerek devam ediyor.

Bu endişenin önüne geçilmesi acil olduğu kadar, geleceğimiz içinde oldukça önemlidir.

İnsanların işsizlik ve işsiz kalma korkusu giderilerek, bu sorundan ülkemizin kurtarılması hayati bir konudur.

Umarım, ülkemizi yöneten siyasi irade vakit kaybetmeden işsizliğin sona erdirecek olan adımları yeterince atar.

Hep birlikte işsizlik ve işsiz kalma endişesinden kurtuluruz.

Ne dersiniz böyle yapılması gerekmez mi?