Bir önceki yazımda TİMAV Başkanı Abdullah Ecevit Öksüz'ün, İmam Hatiplerle ilgili basın açıklamasından hareket ederek, hem kendi İmam Hatip Lisesi'ne gidişimi, hem de okulumuzla ilgili bazı düşüncelerimi anlatmıştım.

İlkokul öğretmenim Mustafa Çınar, beni hem fakir hem de öksüz olmam sebebiyle İvriz Öğretmen Okulu'na göndermeye muvaffak olamamıştı. Zaten köyden kente geçim derdiyle gelen babam hep geçim derdinde olduğundan, gece gündüz çalıştığından benim İmam Hatip Lisesine yazılmam, biraz da amcamın yardımıyla olmuştu.

Başka hangi okulların olduğundan da haberimiz yoktu. Ama bir İmam Hatip sevdası vardı içimizde. Ve o sevdayla okulumuzu tamamladık.

Tabii ki okulumuz çok badireler atlattı. Bazen orta bölümü kapatıldı, bazen lise bölümü dört yıla çıkarıldı. Bazen Lise diploması verilmek istenmedi, bazen mezun öğrenciler istedikleri yüksek okullara, fakültelere kayıt yaptıramadı, imam hatipli diye dışlandı.

Allah razı olsun ilk olarak Erzurum Atatürk Üniversitesi Rektörü merhum Kemal Bıyıkoğlu, imam hatip mezunlarına üniversite kapılarını açtı.

Sonra elhamdülillah arkası geldi.

Meslek hocalarımız biraz sert, biraz çatık kaşlı, biraz bizlere güvenmez gibiyken, kültür dersleri hocalarımız daha sevecen, daha hoşgörülü, daha sıcakkanlıydılar.

Okulumuzu 12 Eylül öncesi yıllarda ufak tefek siyasî kıpırdanmalar, öğrenciler arası gruplaşmalar olsa da huzur içerisinde bitirdik.

Okulda aldığımız dinî eğitimin yanı sıra fen, matematik, sosyal, edebiyat, mantık, felsefe gibi dersler sayesinde, iki kanatlı kuşlar gibi, disiplinli bir şekilde çok idealist duygularla yetişip memleketimizin dört bir bucağına dağıldık.

O günler dershane yoktu, özel kurs veren öğretmenler yoktu. Ya da biz bilmiyorduk. Ama hep çalıştık, evlerde, çay ocaklarında, Müdürün Kahvesi'nde arkadaşlarla birlikte hep ders çalıştık.

Okulumuz İmam Hatip olunca, sarığımızın rengi beyaz olunca, sarığımızı ve okulumuzun adını kirletecek hareketlerden hep uzak durduk.

Hocalarımızın nasihatleri, ihlâsı bizi çetnevir eğlencelerindeki içki âlemlerinden, sigaradan, kahvehanelerde kumar oynamaktan hep uzak tuttu. 

Okulumuzda kız öğrenci yoktu. Kız öğrencileri Atatürk Kız Lisesi, Gazi Lisesi, Öğretmen Okulu gibi okullarda görürdük. Bizim de söyleyemediğimiz sevdalarımız, konuşamadığımız aşklarımız oldu ama hep içimizde kaldı.

Özellikle okullar arası münazara, bilgi yarışmaları, futbol, güreş, boks, atletizm, judo, taekvondo, voleybol, basketbol gibi alanlarda yaptığımız müsabakalar sayesinde okulumuza karşı tam bir aidiyet duygusu kazandık, bu duyguyla madalyaları ve birincilikleri toplardık.

Hele bir Mehter Takımımız vardı ki, bayramlarda geçtiğimiz her yeri inletir, en güzel marşları izleyenlere dinletirdik. Coşkuyla aşkla davula tokmağı vurur, patlatırdık.

İmam Hatipli olduğumuzu gururla söyledik hiç utanmadık okullarımızın bayrağını da zirvelere diktik.

O zaman ne TİMAV vardı, ne de ÖNDER. Bize yön veren MTTB vardı. Oraya gider ders çalışır, ders dinler, sohbetlerle kendimizi daha iyi yetiştirmeye gayret ederdik.

O zaman bir İmam Hatip Lisesi vardı. Ya şimdi?

İmam Hatipler 28 Şubat sürecinde yok edilmek, kapatılmak üzere çok baskı ve zulümlere tabi tutuldular. Katsayı adaletsizliği, sekiz yıllık kesintisiz eğitimle orta bölümleri kapatılmak istendi ise de şimdi altın dönemini yaşıyor.

Evet, şimdi İmam Hatipli Cumhurbaşkanı'nı, Başbakan'ı, Bakan ve Milletvekillerini gördük. Şimdi ülkeyi bu altın nesil yönetiyor.

Evet şimdi, geçen yılki istatistik rakamlarına göre, sadece şehrimizde il ve ilçeler dahil, 35 İmam Hatip Lisesi var ve bu okullarda 23.842 öğrenci eğitim görüyor. Yine şehrimizde il ve ilçeler dahil 74 İmam Hatip Ortaokulu'nda 19.683 öğrenci eğitim görmeye devam ediyor. Bu okullarda toplam 2576 Öğretmen hizmet veriyor. Sanırım bu rakamlar daha da arttı.

Şehrimizin her köşesinde bir-iki İmam Hatip Ortaokulu ve Lisesi bulunuyor ve İmam Hatipler ilgi odağı olmaya, milletin ümidi olmaya devam ediyor.

Evet, şu bir gerçektir ki bu ülkede bulunan diğer bütün okullar, ismi ne olursa olsun, özel olsun devlet okulu olsun, bizim okullarımızdır. Bu okullarda okuyan çocuklar da bizim çocuklarımızdır.

Bütün bu rakamlar, sayılar güzel de, asıl güzel olması beklenen bu okullardaki eğitim kalitesinin artmasıdır. Öğrenci profilinin başarıyla, ahlâkla ve faziletle özdeşleşmesidir. 

Şu anda diğer okullarda da olduğu gibi İmam Hatiplerde de önemli bazı sorunlar yaşanmaktadır. Eğitimdeki genel sorunlar bu okulları ve bu okullarda okuyan binlerce öğrenciyi de etkilemektedir. Bu sorunları da bir gün ele alacağız inşallah.

Hayırlı Cumalar, hayırlı Ramazanlar.

 

                                                   GЬNЬN SЦZЬ

SOPAYLA KİLİME VURANIN GAYESİ, KİLİMİ DÖVMEK DEĞİL TOZU ALMAKTIR. ALLAH SANA SIKINTI VERMEKLE TOZUNU ALIR, KİRİNİ ALIR, NİYE KEDERLENİRSİN?

                                                                                                    Hz. Mevlвna