YENİGÜN ÖZEL

İhracatçının önü açılmalı!

Abone Ol

Son yıllarda önemi daha iyi anlaşılan ihracat noktasında önemli detaylar bulunuyor. İhracat yapmak için gerekli şartların sağlanması bir yana, ihracat ve ithalat konusunda bulunan birçok mevzuat ve yönetmeliği de ayrıntılı bir şekilde bilmek gerekiyor. Ancak bu durum, sektör temsilcilerini zor duruma soktuğu için, burada önemli bir iş kolu olan gümrük Müşavirliği’nin önemi ortaya çıkıyor. Özel sektör temsilcilerini ihracat ve ithalat noktasında yormamak adına aracılık hizmeti veren gümrük Müşavirleri, dış ticaret noktasında şehre ve ülkeye önemli bir katkı sunuyor. İhracatın artırılmasında büyük emekleri olan bu meslek kolunun, ihracat ve ithalat sürecinde yaşanan sorunlara da önemli çözüm önerileri bulunuyor. Bu konuda dikkat çeken açıklamalarda bulunan gümrük Müşaviri Haşim Karabilgin, dış ticaretin önemli bir iş olduğunu söyledi. Ülkenin döviz rezervini artırmanın ve ekonomik sıkıntılardan çıkmanın tek yolunun ihracat yapmak olduğunu belirten Karabilgin, bu noktada ihracat yaparken ortaya çıkan bazı sorunların ortadan kaldırılması gerektiğini söyledi. 

GÜMRÜK MÜŞAVİRLİĞİ OLDUKÇA ÖNEMLİ 

Gümrük Müşaviri Haşim Karabilgin, gümrük müşavirliği meleğiyle ilgili bilgiler paylaştı. Gümrük Müşavirliğinin bilinen bir meslek olduğuna dikkat çeken Karabilgin, sözlerine şöyle devam etti, “Gümrük Müşavirliği bilinen bir meslek değil. Herkes Mali Müşavirlerle karıştırır ama bizimki farklı bir alan. Çok da zor bir iştir. Gümrük’te 16-17 mevzuat var. Dışarıdan kolay gibi görünür ama içine girince ne kadar zor olduğunu görürsünüz. Kaçakçılık Kanunu var, kabahatler kanunu var, 657 memur kanunu var, 6183 sayılı amme alacakları tahsili kanunu var, ithalat ihracat rejimi var, gümrük kanunu var, yönetmeliği var. Daha bir sürü şeyler var. Bunların hepsini bilmeniz lazım. Bu mevzuatlar sık sık değişir. Bunları takip etmeniz lazım. Gümrük Müşaviri Gümrük kanununa göre hareket eden kişilerdir. Çünkü herkes bu kanunları bilmez. Dışarıya fatura dahi kesemiyorlar. Biz getirin keseriz diyoruz. Kaşınhanı havucunu Bulgaristan ve Romanya’ya ben gönderiyorum, aracılık hizmeti yapıyorum. Üretici rahat. Hiçbir şeyle uğraşmıyor ihracatını yapıyor. Her şeyiyle biz ilgileniyoruz. Gümrük müşaviri ithalat ve ihracatla ilgili her türlü konuyu çözer.”

İHRACATIN ÖNEMİNİ GÖRDÜM 

Karabilgin, dış ticaretin önemini gördüğü için Gümrük Müşavirliği’ni tercih ettiğini belirterek, “Hükümet politikaları, para politikaları ve üretim. Bu 3 unsur bizim işimiz için çok önemli. Hükümet politikaları aksi giderse dış ticaret kilitlenir. Para politikaları, iç denge, dış dengeyi iyi ayarlayamazsanız üretim durur ihracat yapamazsınız. İç politikaya mal satmanız önemli değil, önemli olan dışarıya mal satarak döviz rezervini artırmak. Ben bunun için bu işi tercih ettim. Çünkü ben 1970’lerde ihracatın önemini gördüm” diye konuştu. 

KONYA İHRACATIN ÖNEMİNİ ANLADI 

“Konyalı şu kriz ortamında ihracatın önemini daha iyi anladı” Diyen Karabilgin,  şimdi herkesin ihracat yapmaya çalıştığını söyledi. Konya’ya ihracatın önemini anlatmak için büyük emekler verdiğini dile getiren Karabilgin, “35 sene çok uğraştım Konya’daki insanları uyandırmak için. Konya şimdi iyi bir dereceye geldi. Konya’nın dışarıya açılması için çok çalıştım, çok öneriler, projeler sundum. Konya’ya Serbest Bölge kurulması için çok uğraştım. Ama o dönem Konya’nın Serbest Bölgeye ihtiyacı yok dediler. Şimdi de istediler Konya alamadı, Karaman aldı. Bu serbest bölgeler basit yerler değil. Ha Serbest bölgelerde de sıkıntılar var. Mesela 100 ton fasulye geldi bunu bilinçli yapacaksın diyor. Ayıklayacaksın, paketleyeceksin öyle işlem yapacaksın diyor. Ama Dubai ne yapıyor? Size hiç şart koşmuyor. Sen Vietnam’dan malı al Fas’a sat, kağıt üzerinden. Gemi oradan geliyor oraya gidiyor ticaretini yapıyor. Yüzde 1 Serbest Bölge’nin parasını veriyor.  Ne kadar güzel bir şey. Vergiyi Türkiye’ye ödeyeceksin. Bu sorunları aşmak lazım.  Konya’da haftada 2 tır ihracat yapılırdı. Ben bugünleri gördüm. Şimdi 40-50 tıra çıktı bu. İnsanlar dışarıya mal alıp satmanın karlı olduğunu gördüler. Kaşınhanı’da ihracat yapmayı bilmezlerdi, havuç ihraç edemezlerdi ben öğrettim. Gelin dedim ihracat yapın” ifadelerini kullandı.

İHRACATÇININ ÖNÜ AÇILMALI

Dış ticaretin bu denli önemli olmasına karşın ihracat yaparken üreticilerin birçok sorunla ve mali güçlüklerle karşılaştığına dikkat çeken Karabilgin, sözlerine şöyle devam etti, “İhracat yaparken çeşitli sorunlar var. Mesela buradan malı yüklediniz. Gümrüğü de burada açtırdınız, beyannameyi. Trenle gitti Mersin’e. İkinci iskele parası alıyor. 100-120 dolar. Bu para neden alınıyor? Konya’nın ihracatı bu gümrükte düşük diyorlar sonra. Olur tabi.  Bu çok para tutuyor, firmalara yük. Bu günah değil mi? Bu durum ihracata engel. Ordino parası. Yük senedini veriyorsun benim malımı ver diyorsun. Gümrüğe gideceksin ithalatını yapacaksın. O da ordinoyu hazırlar sana verir. Ona da veriyorsun 100 dolar. Bunu kaldırdılar ama acenteler hala alıyor. Limanda her şey para. Adam vermek zorunda kalıyor. 2 gün içinde malını çekmek zorundasın. En önemli engellerden birisi de şu; Türkiye’de 2 standart var bir TSE, iki DTSE. DTSE ithalat-ihracat standardını belirler. Ne gönderirsen veya ne alırsan al gelir bakarlar, standarda uygun mu değil. Engelin biri bu ihracatta. Kanunlar çelik ceket değil. Tarımdaki bir veteriner bize ot yoldurur. Yumurta ihraç edeceksin mesela, veteriner gelecek o yumurtaya bakacak. Hem de gelip çiftlikte bakacak, kamyona yükleyip getirirsen olmuyor. Mevzuat öyle diyor. Yumurta ihraç edeceksin, 200-300 kilometre gidip bakacaksın, mazot yakacaksın, eleman vereceksin, zamanın gidecek. Bunlar engel değil mi? Deniyor ki ihracat artsın nasıl artsın bu şartlarda? Bu şartlarda mücadele ediyoruz. Bu zorluklar nedeniyle firmalar ihracattan soğuyor.” 

RÜŞVET OLAYI BİTİRİLMELİ!

Gümrüklerde büyük sorunlardan birinin de rüşvet olduğunu belirten Karabilgin, bu olumsuz durumun bitirilmesi gerektiğini söyledi. Bunun için gümrüklerdeki yöneticilere büyük iş düştüğünü söyleyen Karabilgin, “Rüşvet olayının önüne geçilmesi lazım. Bu kolay bir iş değil çünkü iki kişi arasında oluyor bu iş. Gümrüklerde idare kısmı cesur ve işi bilen birisiyse aşağıdaki muayene memurunun fonksiyonunu bitirir. Muayene memuru, bu şundan şundan olmaz dediği zaman müzekkereyi yazar idareye gider. İdare de sorumluluğu ben alıyorum dediği zaman muayene memurunun fonksiyonu biter. Ben böyle idareciyi 35 senede 2 tane gördüm. O kadar mücadele ettik ki bu konuda” diye konuştu. 

MÜŞAVİRLİK SINAVLARI BU KADAR ZOR OLMAMALI

Dış ticarette gümrük müşavirliği mesleğinin oldukça önemli ve gerekli olduğunun bilinmesine rağmen gümrük müşavirliği sınavlarının oldukça zor olduğunu belirten Karabilgin, “Gümrük Kanunu’na göre yetkili kişilerin iş takibi yapması lazım. Bu da ya Gümrük Müşaviri olacak ya da Gümrük Müşavir yardımcısı olacak. Ama sınavları çok zor. Niye bu kadar zor yapıyorsunuz? Gençlerin istikbaliyle oynuyorlar. Bizde Müteselsilen kefillik var. Bu olmaması lazım. Diğer serbest meslek guruplarının hiçbirinde yok bu” şeklinde konuştu. 

EĞİTİMDE KALİTE ARTIRILMALI

Üniversite eğitimindeki kalitenin de artırılması gerektiğini işaret eden Karabilgin, “Dış ticaret mezunları çok az şey öğrenerek sektöre giriyor. 2 yıl yapmışlar bir de 2 senede ne öğreteceksiniz? Yanıma gelen elemanlar geliyor yüzüme bakıyorlar. 2 sene de ben burada ders veriyorum. 30 sene içinde 70’ten fazla adam yetiştirdim” değerlendirmesinde bulundu. 

ABDULLAH AKİF SOLAK