Günümüzde doğal afetlerin yol açtığı tahribatın en büyük nedenlerinden biri, alınmayan önlemler ve ihmallerin zincirleme etkisidir. Yangın ve deprem gibi afetlerde yaşanan kayıpların bir kısmı, yeterli hazırlığın ve önlemlerin eksikliğinden kaynaklanmaktadır.

Yangın güvenliği, özellikle büyük şehirlerde ve yoğun nüfuslu bölgelerde hayati bir konudur. Ancak, son yıllarda yaşanan yangınlar, bu alandaki ihlallerin ne kadar ciddi boyutlara ulaştığını gözler önüne sermektedir. En sık karşılaşılan ihmal türleri şunlardır:

Birçok bina, yangın söndürme sistemleri ve duman dedektörleri konusunda eksik veya standartların altında kalmaktadır.

Hem bina sahipleri hem de çalışanlar, yangın durumunda nasıl hareket edecekleri konusunda yeterli bilgiye sahip değildir. Bu durum, panik anında daha fazla zarara yol açmaktadır.

Yangın güvenliği denetimlerinin yeterince sık ve titizlikle yapılmaması, potansiyel tehlikelerin gözden kaçmasına neden olmaktadır.

Türkiye, deprem kuşağında yer aldığı için deprem güvenliği büyük önem taşımaktadır. Ancak, alınmayan önlemler ve ihmaller, depremlerin yıkıcı etkilerini artırmaktadır. Başlıca ihmaller şunlardır:

Eski ve yeni birçok yapı, deprem yönetmeliklerine uygun inşa edilmemektedir. Bu durum, depremler sırasında binaların yıkılmasına ve büyük can kayıplarına neden olmaktadır.

 İnşaat sürecinde yeterli denetimlerin yapılmaması, malzeme kalitesi ve inşaat teknikleri konusunda ciddi hatalara yol açmaktadır.

 Halkın deprem öncesinde, sırasında ve sonrasında yapması gerekenler konusunda yeterince bilgilendirilmemesi, afet anında kaosa ve daha fazla kayba neden olmaktadır.

Yangın ve deprem gibi doğal afetlerin etkilerini azaltmak, toplumsal ve kurumsal sorumluluk gerektirir. Bu sorumluluklar, sadece yasal yükümlülüklerle sınırlı kalmamalı, aynı zamanda bireysel farkındalık ve hazırlıkla desteklenmelidir. İnsan hayatını korumanın en önemli yolu, olası afetler karşısında hazırlıklı olmak ve gerekli tüm önlemleri almaktır.