Esma Ermiş

Esma Ermiş

Tüm Makaleleri

Her şey mümkünken..

“Dünya ilk bakışta sana bir vaat gibi gelir,” der Albert Camus, “ama sonra onun bir yanıtsızlık olduğunu keşfedersin.

Hayatın bize sundukları ve bizim olanlara tavrımıza dair

Hayat, bazen bizi zorla yavaşlatır. İnşa ettiğimiz her şey yıkılır gibi olur, ve biz, o yıkıntıların ortasında, yapayalnız kalırız.

İyi olmayı seçmek “bir içsel mücadele”

Kendimizi nereye koyduğumuza ve ne olduğumuza bakıp gerçek ve keskin bir seçim yapmak mümkün. Ve eğer iyi olma derdine düşersek, iyi insanlar çoğalmaz mı?

Geç kalmışlık hissi ve kendi zamanımız

Bazen, bir şeyleri kaçırmışız gibi hissederiz. Oysa belki de henüz başlamamıştır bizim için zaman...

Kaybolmuş hissetmek ve içsel ağırlık

Birinin kederi, diğerine sızar. Birinin kibri, başka birinin ruhunu kemirir. Fakat bazıları bu bağları öylesine sıkı kurar ki, kendi benliğini kaybeder.

Başkasının gözünden yaşamak

Öyle bir dünya ki burası, kim olduğunu unutmak kolay, kendini başkalarının gözünde görmek bir tür hayatta kalma stratejisi gibi sunuluyor.

Sahtekarların gölgesinde kendimize dönüş

İçsel denge ve huzur, başkalarının seslerinin gölgesinde kaybolmak yerine, kendi değerlerimizi ve kimliğimizi keşfetmekle sağlanır.

Korkuların gölgesinde yaşamak mı?

Karanlık bir odada oturduğunda, sessizlik çoğu zaman en gürültülü şeydir. Tam o an, zihnin konuşmaya başlar.Korkular, saklandıkları köşeden çıkıp yaklaşırlar.

Cehaletin küstahlığı

Özgüven ve cehaletin birleşimi, bir toplumu felakete sürükleyebilir. Çünkü cehalet, çoğu zaman bağırarak konuşur, kuşku ise fısıltıyla.

Daha fazla göster
Basın İlan Kurumu
Üst