Dünya’nın en çok Televizyon izlenen ülkelerinden biri olan Türkiye’de bazı programlarda yayınlanan çarpık ilişkiler, ahlâkdışı, gayrimeşru yaşantılar ve gelenek ve kültürümüze aykırı davranışlar ciddi endişe uyandırıyor. Dizilerde, toplumun kültürel dinamiklerine dinamit koyulduğu gibi geleceğimizi emanet edeceğimiz gençlerimiz yanlış yönlendiriliyor. Televizyon dünyasına teslim olan insanlara nikâhsız yaşam, aldatma, lüks hayat, emeksiz kazanç, din ve değerlerden soyutlanmış bir dünya cezp edici gösteriliyor.
‘DİZİLER GENEL OLARAK AİLE İÇERİSİNDEKİ DİNAMİKLERİ BOZUYOR’
Dizilerin genel olarak aile içerisindeki dinamikleri bozduğuna dikkat çeken Klinik Psikoloj Bayram Duysak, “Diziler genel olarak aile içerisindeki dinamikleri bozuyor. Dinamikleri bozmasının sebebi ise şuanda kanallarda var olan diziler Türk toplumunun yapısına ve kültürüne aykırı diziler. Televizyon kanallarında yayınlanan diziler tamamen batılaşmaya özendirilen bir dizi kalıbı var. Bu diziler bizlerin yapısına uygun olmadığı için çocukların bilinçaltına olumsuz etki bırakıyor. Dizilerde kadınların veya erkeklerin atlatmasının çok normal olduğunu bilinçaltına kazıyan bir dizi platformu var şuanda. Bu platform insanların bilinçaltına ister istemez normalleşmeye başlıyor. Dizilerdeki rol modellerini izleyen geleceğimizin teminatı gençler bunları okullarda bunları örnek alıyorlar. Devletimizin ve RTÜK’ün diziler üzerine bir çalışma yapması gerekiyor. Olumsuz örnek teşkil eden durumlarının yasaklanması gerekiyor. Dizilerdeki giyim kuşamlarda bizim kültürümüze göre değil. Dizilerdeki olumsuzluklar bizlerin ister istemez kültürünü bozuyor. Diziler bizleri batılaşmaya özendiren bir savaş olarak görüyorum. Kültürümüzü ve geleneklerimizi yansıtan güzel dizlerimiz elbette var. Onları ayırt etmek gerekiyor. Devletimizi ve RTÜK bu konuya el atarak cezaları ağırlaştırarak dizilerin kültürel seviyelere indirilmesi gerekiyor. Diziler aile içi iletişimi ve sosyalleşmenin önüne geçiyor. Bizler teknolojinin ve sistemin oyuncağı olmamız gerekiyor. Diziler sebebi ile aileler arasında iletişim sağlanamadığı için aileler içinde çatlaklar oluşuyor. Televizyon ve dizi izlenirken tamamen bizim kültürümüze uygun olup olmadığına dikkat edilmesi gerekiyor” ifadelerini kullandı.
‘DİZİLER OLUMSUZ ETKİLİYOR’
Dizilerin aileleri olumsuz etkilediğini ifade eden Diyanet- Sen Konya Şube Başkanı Ali Koç, “Gelişen, değişen Türkiye’de ve dünya’da teknolojiye ayak uydurabilmemiz gerekiyor. Teknoloji çok hızlı gelişiyor ve değişiyor. Dolayısıyla teknoloji aracılıyla elde etmeye çalıştığımız imkânları da kendimize faydalı olacak bölümleri kullanmaya gayret etmemiz lazım. Bunun ön planında sosyal medyalar geliyor. Bu durumu televizyon ve Basın yayın takip etmektedir. Aile yapısını etkileyen ana faktörlerin bir tanesi de günümüz şartlarında televizyonlarda film ve dizi olarak çekilen ve oynatılan dizilerdir. Bu dizileri yakından ve güncel takip eden bir kitlemiz var. Burada büyük bir sorumluluklar düşüyor. İletişim çağını yakından takip eden inançlı kesimin kendisini yaşamını ve imanını koruyarak bu çağa kendisini uydurması gerekiyor. Sanat alanında inançlı imanlı, vatanını ve milletini seven insanlarında da aile yapısına katkı sunacak film ve diziler çekmesi, üretmesi gerekiyor. Oyuncularında da bu yönde olması gerekiyor. Dizilerdeki olumsuzluklar aile bireylerini olumsuz etkilemesinden dolayı İslami film yapıcıların kendilerini geliştirmeleri ve bunlara set koyması gerekiyor. Dizi ve filmlerdeki davranışlar ailemizi kökten etkilediği için genç yaşta boşanmalar artıyor. Bu durumu araştırdığımızda ceviz kabuğunu doldurmayacak meseleler olduğunu görüyoruz. Dizilerdeki olumsuz durumlar etkiliyor ve ailemizin temel taşını tabanından yıkmaya yönelik bir çalışmaya dönük oluyor” dedi.
MUHAMMED ESAD ÇAĞLA