Çok sevdiğim bir büyüğüm, bize biri yanlış yaptığı zaman;

--- Hacı Ahmet bu olayı unutma ve cebine kuy! Derdi

İşin özü yanlışı unutmamaktır.

Niye unutmamaktır?

Tekrar aynı yanlışı başkalarının yapmasını önlemektir.

Bunun yanında yapılan iyilikleri, güzellikleri, Türk Milletinin yararına yapılan hizmetleri ve bu hizmetlerinin yapılamasına vesile olanları da unutmamak gerekir.

Düne yolculuk yapıp 1994 yılı Çumra’sını düşünsenize ne var ne yoktu?

O tarihlerde Çumra Belediye Başkanlığına aday olan Recep Konuk Başkan Çumra ve Konya’nın olmazsa olmazlarını tespit edip hemşerilerimizin huzuruna çıkmıştık. Çumralı hemşerilerimiz bizim samimiyetimize başka deyişle içtenliğimize inandılar. Çumra Belediye başkanlığı görevini tevdi ettiler.

Recep Konuk ve yol arkadaşları olarak görevimizi olağanüstü gayret göstererek yaptık. O günlerde ufkumuzu derinliğini asırlar ötesine ulaşacak hizmetleri anlamayanlar, anlamak istemeyenler bizlerle alay etmişlerdi.

--Haydi, kısa yoldan Çumra-Konya var!

-- Çumra Şeker Fabrikasına pancarı ne zaman yatıracağız?

-- Tarımsal Sanayinin Başkenti büyük Çumra!

-- Organize Sanayide hangi fabrikadan geliyorsun?

-- Yolumuz duble mi, otoban mı, tren yolu mu olsun?

Böylesi alaycı lakırtılardan kına gelmişti. Ancak, çalışmamızdan hedeflediğimiz yolumuzdan alıkoymamıştı.

 Konya-Çumra-Karaman yolu açılırken Kaşınhanlı Asım Ersöz tarafından mahkemeye verilmemizi hala unutamıyorum. Bugün her iki günde Konya’ya karayollarına ağına alınmış arı kovanı gibi işleyen bu çift yoldan giderken aklıma geliveriyor.

Hızlı tren, Organize Sanayide onlarca Fabrika bacası tütüyor binlerce Çumralıya iş aş oluyor.

         360 günde yapılan Çumra Şeker fabrikası yerleşkesi içinde sandık içinde sandık misali onlarca fabrikalar ayrı katma değer getiriyor. Bugün Çumra Konya ve Türkiye genelinde Tarıma Dayalı Sanayinin Başkenti konumuna gelmiştir.

          Konya merkezin yanısıra Beyşehir, Seydişehir, Cihanbeyli, Altınekin, Karapınar, Bozkır’da  başka deyişle her ilçeye konumuna göre 46 fabrika hayatiyete geçmiştir. TORKU MARKASI sadece Konya Türkiye değil bütün dünya genelinde marka haline gelmiştir.

Bunun yanında bütün Konya genelinde Türkiye nüfusu kadar milyonlarca ağaç toprakla buluşmuştur.

Evet, SADAKAI CARİYE HÜKMÜNDE HİZMETLERLE TÜRKİYE’NİN ÜRETEN GÜCÜ TORKU EFSANESİ!

28 yıl öncesinden bugüne belli plan program içinde koyduğu hizmet hedeflerini birbir gerçekleştiren bu TORKU EFSANESİNİ mimarı RECEP KONUK Başkandan Allah razı olsun!

                 **

               Ne demiştik, hafıza-i beşer nisyan ile maluldür.

“ İnsan hafızasının eksikliği unutkanlığıdır.” Ve “ Unutkanlık insan halidir” anlamında bir söz.

Duygular insanı davranışlarını değiştirmeye ya da başlamadan engellemeye yönlendirir. Suçluluk, üzülmek ve pişman olmak farklı nitelik taşır.

Bir hata yapan bazı kişiler yalnız üzüntü ve pişmanlık hissederken, bazılarının suçluluk hissetmesi süper egolarının farklılığından ve öfkeyi işleyiş biçimlerinden kaynaklanır.

 Hâlbuki farkında olunması gereken gerçek şudur; bizler her konuda Peygamber Efendimiz'i (s.a.v.) örnek almaktayız. Ve bilmekteyiz ki insanoğlu nisyan ile maluldür. Adı üzerinde insan, hata yapabilen, kusurlu...

 Rabbim yaptığımız hataları affetsin. Bizleri bu hatalardan dönenlerden eylesin. Hepimizi iyilik yapmaya sevk etsin.

Ben unutmamak için tarih düşüyorum.

Hatırdan silinebilir ancak, satırdan silinemez diyerek tarih düşüyorum.

Evet, cebime koyuyorum.

Bizi biz yapan değerlerimizi öldüren yok edenleri unutmayacağım.

Yapılanları cebinize koyun!

**

Savcı, morgdaki üç cesedi incelemek üzere gelmişti.

Birinci ceset sırıtıyordu. Savcı;

--- Bu cesedin ölmeden önce neden sırıtıyormuş?

---- Milli piyangoda büyük ikramiyeyi kazandı, sevincine dayanamadı, kalp krizi geçirdi ve öldü.

İkinci ceset de sırıtıyordu. Savcı sordu;

--- Bu neden sırıtıyor?

--- Bunun da oğlu doğmuştu. Sevincinden kalbine yenik düştü. Diye açıkladılar.

Üçüncü ceset Temel’in kömür halindeki cesediydi.  O da sırıtıyordu. Savcı;

--- Bu neden öldü?

---- Efendim, buna yıldırım çarptı. Dediler.

--- Peki, neden sırıtıyordu?

--- Fotoğrafını çekiyorlar sanmış!