Günümüzde ve daha öncesinde hayatın bir gerçeği olan bilgi savaşları hakkında detaylı açıklamalarda bulunan Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bilal Karabulut, bu konuda sosyal medyanın önemli bir kullanım alanına sahip olduğuna dikkat çekti. Karabulut, yapılan özel paylaşımların sosyal medyayı cazip bir bilgi toplama aracı haline getirdiğinin de altını çizdi.

Bilal Karabulut

BİLGİ SAVAŞLARI KARŞI TARAFI SUÇLAR

Pazarda zam furyası! Pazarda zam furyası!

Prof. Dr. Bilal Karabulut, bilgi ve fikirlerin çatışması, mücadelesi olarak tarif edilen bilgi savaşları kavramının, politikadan ülke güvenliğine, uluslararası ilişkilerden askeri literatüre kadar kullanıldığı alana göre değişik anlamlar kazandığını ifade etti. ‘Örneğin bir ülkede devam etmekte olan iç savaş veya çatışma esnasında muhalif gruplarla, yönetimi elinde bulunduran grupların sosyal medya üzerinden paylaştıkları cinayet, katliam, saldırı haber ve görüntüleriyle birbirlerini suçlaması izleyenler açısından hangi gruba yakın olduğuna göre anlam kazanır, karşı tarafı suçlar’ diyen Bilal Karabulut, bu kullanım şekliyle bilgi savaşlarının yalan haber, propaganda veya manipülasyon anlamına geldiğini açıkladı. Bilal Karabulut, “Halkla ilişkiler ve imaj yönetimi faaliyetleri kapsamında kullanıldığında ise bilgi savaşları rakiplerin (ülke, şirket, grup, ideoloji) imajını zedeleyecek, yıpratacak, suçlayıcı mahiyette bilgi ve söylentilerin yayılarak onlar hakkında olumsuz algı, imajların oluşturulması şeklinde karşımıza çıkar. Örneğin, meydana gelen bir toplumsal olay esnasında olaylara müdahale eden polisin göstericilere gerçek mermi kullanarak karşılık verdiği, ölü sayısının yüzlere ulaştığı, panzerlerle göstericilerin ezildiği şeklindeki mesajların başka ülkelerde meydana gelen olaylar hakkındaki fotoğraflar kullanılarak sosyal medyada yayılması, bu şekilde polisin ve onun bağlı bulunduğu siyasi otoritenin imajının yıpratılması anlamına gelir” diye konuştu.        

   

BU KONUDA ABD HAKKINDA BÜYÜK İDDİALAR VAR!

Bilgi savaşlarının bir diğer tarifini anlatan Prof. Dr. Karabulut, endüstriyel casusluk ve elektronik takip şeklinde de bilgi savaşlarının olabileceğini kaydetti. Bu tarifte ülkelerin veya şirketlerin teknolojik yatırım, keşif, icatların ve bunlara ait sırların henüz kamuoyuna duyurulmadan elde edilmesi veya bu amaçla elektronik dinleme, izlemelerin yapılmasının “bilgi savaşı” kapsamında kabul edildiğini aktaran Karabulut, “Bu tür bilgi savaşı bazen eski bir çalışanın rakip firmaya transfer olması yoluyla beraberinde o firmanın ticari sırlarını da götürülmesiyle meydana gelebilirken bazen de teknolojik imkanlar veya zararlı yazılımlar kullanılarak gerçekleştirilir. Örneğin 2013 yılında eski bir CIA ve NSA çalışanı Edward J. Snowden’ın yaptığı açıklamalarda ABD’nin tüm dünyadaki dijital veri trafiğini PRISM, XKeyscore, Tempora, MUSCULAR gibi yazılımlarla izleyip analiz edebildiği ileri sürülmüştü” diye kaydetti.

SOSYAL MEDYA CAZİP BİR BİLGİ TOPLAMA ARACI OLDU

Saklamak, öğrenmek, yönlendirmek ve ikna etmek taktikleri kullanılarak gerçekleştirilen bilgi savaşlarının faaliyetlerinde sosyal medyanın önemli bir kullanım alanına sahip olduğunu belirten Karabulut, son olarak şunları dile getirdi: “Özellikle öğrenmek, manipüle etmek ve ikna etmek faaliyetlerinde sosyal medyanın aktif olarak kullanıldığı görülür. Günümüzde sosyal medya platformlarının kişiler arasında iletişim amacıyla her geçen gün daha yoğun olarak kullanılmasıyla beraber kişilerin mahremiyeti veya özel hayatlarının gizliliği kavramı kapsam değiştirir. Günlük rutin aktivitelerden, profesyonel anlamda yapılan faaliyetlere kadar tüm etkinliklerin ve bu etkinlikleri gerçekleştiren kişilerin profil, yer, zaman ve benzeri bilgilerinin sosyal medya araçları üzerinden paylaşılması istihbarat amaçlı bilgi toplanması konusunda sosyal medyayı cazip bir bilgi toplama aracı haline getirdi."

TUBA KAYA 

Muhabir: TUBA KAYA