YENİGÜN ÖZEL

Boğulmalarda düşüş var!

Abone Ol

Konya denizi olmamasına karşın geçtiğimiz yıllarda yaşanan boğulma vakları ile gündeme geliyordu. Son yıllarda yetkililerin bilinçlendirme çalışmaları ve yerel yönetimler tarafından Konya’ya kazandıran yüzme havuzları ile Konya’da boğulma vakaları azaldı. Konya’da 2009 yılında 3, 2010 yılında 6, 2011 yılında 8, 2012 5, 2013 yılında 8, 2014 yılında 5, 2015 yılında 10, 2016 yılında 6, 2017 yılında 8, 2018 yılında 9 boğulma vakası yaşanırken bu sayı 2019’un ilk 9 ayında 1 olarak kayıtlara geçti. Konya İl Afet ve Acil Durum (AFAD) Müdürü Yıldız Tosun boğulma vakalarında yaşanan düşüsün vatandaşların bilinçlenmesi olduğuna dikkat çekti. 

‘BİLİNÇSİZ SUYA GİRMELER EN BÜYÜK SEBEP’

Konya’da denizin olmamasına karşın boğulma vakaların yaşandığına dikkat çeken Konya İl Afet ve Acil Durum (AFAD) Müdürü Yıldız Tosun, “Konya’da denizin olmamasına karşılık 100’ün üzerinde göl, gölet, kanal, ırmak, baraj, akarsu ve benzeri su kaynağının bulunması ve bu kaynaklarda küçük çaplı balıkçılık faaliyetleri ile serinleme amaçlı suya girme faaliyetlerinin yaygın olması Konya’da boğulma vakalarının yüksek olmasındaki en büyük etkenlerdendir. Su kaynaklarının içerisinde en çok boğulma vakası Beyşehir Gölü, Çumra Sulama Kanalları, Yerköprü Şelalesi, Seydişehir’de Çarşamba Çayı’na yakın yerleşim yerlerindeki kanallarda daha çok vaka meydana gelmektedir. Vatandaşlarımızın serinlemek için gittiği veya piknik yapmak için gittiği bu alanlarda boğulma vakaları artmaktadır. Yaz mevsimin özellikle hava sıcaklıklarının maksimun seviyeye ulaştığı dönemde boğulma vakaları artmaktadır. Vatandaşlar serinleme ve vakit geçirme amaçlı olarak yeşil alanlara ve su kenarlarına gitmekte ve serinlemek için suya girenler olmaktadır. Su dibinin göstermiyor, bilinçsizce suya giriliyor. Bu nedenle boğulma vakaları artıyor. Haziran, Temmuz, Ağustos ve Eylül aylarında boğulma vakaları yoğunlaşıyor. Bunun yanında Şubat ve Mart döneminde balıkçılık yapılan alanlarda boğulma vakaları meydana gelmektedir” dedi.

GENÇLERİ KAYBEDİYORUZ 

Bilinçsiz şekilde girilen su ve akarsularda yaşanan boğulma vakalarında ülkemizin teminatı gençleri kayıp ettiklerine dikkat çeken Tosun, “Boğulma olayları genellikle ülkemizin teminatı gençleri kayıp ediyoruz. Buda ülkemiz için büyük bir acıdır. Çünkü büyük emeklerle yetiştirdiğimiz gençleri dikkatsizlikten, tedbirsizlikten, ihmalden dolayı boğulma olaylarında kaybedebiliyoruz. Konya’mızda denizin olmamasına karşın genelde iç sular dediğimiz göl, gölet, kanal, ırmak, baraj, akarsu ve benzeri su kaynaklarının bulunması serinleme amaçlı suya girme faaliyetlerin yaygın olması Konya’da boğulma vakalarının yüksek olmasındaki en büyük etkendir. Vatandaşlarımız tüm uyarılara rağmen ve uyarı tabaları olmasına rağmen buralara giriyorlar ve boğulmalar yaşanıyor. Vatandaşlarımız ve gençlerimiz bu yasak olan yerlerde suya girmek yerine yerel yönetimlerimizin yapmış olduğu kontrollü havuzlar var. Buralara giderek buralarda serinlemelerini tavsiye ediyoruz.  Yaşanan boğulma olaylarında İtfaiye Dalgıç Ekipleri, Emniyet Müdürlüğümüzün sualtı dalgıç polis ekipleri, AFAD’ımızın ekibi ile birlikte işbirliği birlik ve koordinasyon içerisinde boğulma olayı yaşanan yerde cenazenin çıkarılması için gidiliyor. Son zamanlarda havaların serin olması ve gerekse vatandaşların televizyon, gazete ve sosyal medya ile bilinçlenmesi ile boğulma oranlarında azalmalar meydana geldi. İnsanlarımız son dönemlerde bilinçlendi” ifadelerini kullandı.

‘ANNE VE BABALARA BÜYÜK GÖREVLER DÜŞÜYOR’

Boğulma vakalarının önüne geçmek adına anne ve babalara büyük görevler düştüğüne dikkat çeken Tosun, “Bizler özellikle boğulma vakaların önüne geçmesi adına Anne ve Babalara büyük görevler düştüğüne inanıyoruz. Bu anlamda anne ve babalar çocuklarının nerede ve kiminle zaman geçirdiklerini mutlaka bilmeleri gerekiyor. Yine Anne ve babalar çocuklarının göl, gölet, kanal, ırmak, baraj, akarsu ve benzeri su kaynaklarına girmemeleri konusunda uyarıyoruz.  Bizler anne ve babaların çocuklarını yüzme kurslarına göndererek burada yüzmeleri konusunda teşvik etmelerini istiyoruz” dedi.

‘EKİPLERE HABER EDİLMELİ’

Yaşanan boğulma olaylarına karşı profesyonel ekiplere haber edilmesi gerektiğini dikkat çeken Tosun, “Çoğunlukla Konyalı vatandaşlarımız suyu sevmekte ancak, yüzmek için gerekli şartları sağlamamakta ve karşısında duran büyük tehlikenin farkında değil. Boğulma olaylarında en çok dikkatleri çeken konu, boğulan kişilerin o bölgenin insanı olmaması. Suyun akıntısını, suyun altında ne olduğunu, zemini bilmeden suya atlanıyor. Sonrasında da böyle üzücü vakalarla karşı karşıya kalınmaktadır. Birilerinin boğulduğu yere biz onların cansız bedenini çıkarmak için giriyoruz. Bizde bir kural vardır. Önce kendi emniyetimizi alırız. Bunu yapalım ki, başkalarına faydamız olsun. Kendi emniyetimizi almazsak biz de boğuluruz. Bizi kim kurtaracak bu durumda. Vatandaş hemen girip çıkaralım istiyorlar ama olmuyor. Her şey insanı düşündüğü gibi gerçekleşmiyor. Kurtarma çalışmalarında, insanları anlayışla karşılıyoruz. Acıların ne kadar büyük olduğunu biliyoruz. Bir kişi düştükten sonra arka arkaya birkaç kişinin daha aynı yere acemice girmesi büyük bir acı. Suya girmek yerine uzman ekiplerden yardım istemek daha mantıklı. Gidenin arkasından başkalarının gitmesi yerine profesyonel ekiplere haber vermek gerekir. Yüzmeyi en iyi bilen insan dahi paniklediği zaman boğulur” ifadelerini kullandı.

MUHAMMED ESAD ÇAĞLA