Ülkemizde miras yoluyla tarım arazilerinin bölünmesinden üreticilerimiz sürekli şikâyetçi olmakta ve bölünmenin zararlarından muzdarip olduklarını belirtmektedirler. Arazilerin bölünmesi önlemeye yönelik gönüllülük ve zorunluluk esası getirilmeli ve bu husus uygulamaya konulmalıdır. Bu amaçla da “Arsa Ofisi” benzeri “Arazi Ofisi” kurulmalıdır. 

1164 sayılı kanununla kurulan “Arsa Ofisi” 250 trilyon TL sermaye ile kurulmuş bir devlet kuruluşudur. Genel Müdürlüğü vardır. Yönetmelikte; Arsa Ofisi Genel Müdürlüğünün görev ve yetkilerini, “mali işlerini, arsa ve arazi iktisap şekillerini ve iktisap olunacak arazi ve arsaların satış, trampa, devir, irtifak hakkı veya kiraya verilmesi gibi işlemlerini kapsar” denilmektedir.

Genel Müdürlüğün Görevleri arasında; “arsaların aşırı fiyat artışını önlemek ve kontrolü sağlamak amacı ile arsa stokları, tanzim alış ve satışlar yapmak, konut, sanayi, eğitim, sağlık ve turizm yatırımları ve kamu tesisleri için kamulaştırma, anlaşma, devir, satın alma yolu ile benzeri şekilde arazi ve arsa sağlamak; sağladığı bu arazi ve arsaları tespit edilecek esaslara göre planlayarak, olduğu gibi veya alt yapı tesislerini kısmen veya tamamen ikmal ederek veya ettirerek ihtiyaç sahiplerine satmak, kiraya vermek, trampa etmek, irtifak hakkı tesis etmek” gibi devam etmekte olan diğer görevleri alt maddeler halinde belirtilmektedir. Bu kurumun görevlerine denilecek bir şey yok.

Ancak arsa ne kadar kıymetli ise arazide en az arsa kadar kıymetlidir. Üretim yapılan arazilerimizin ve tarımın önemli olduğunun herkes tarafından kabul edildiği günümüzde ekilen araziler için “Arazi Ofisi” kurulmalıdır. Arsa ofisinde olduğu gibi kanunla ve kurumda olan görevlerde bu arazi ofisinde toplanılmalıdır.

       Arazi Toplulaştırmasının amacı, daha az zaman, iş gücü ve sermaye ile üretim faktörlerinden en iyi biçimde yararlanarak tarımsal üretimi ve tarımsal işletmelerin verimliliğini artırmak ve kırsal kesimdeki nüfusun hayat standartlarını yükseltmektir. Toplulaştırma ile; sulama tesislerinde sulama oranı ve randımanı artacak ve ülkemizde kıt olan su ekonomik kullanılmış olmaktadır. İşletmedeki parsel sayısı azalacak, araziler genişleyip rantabl kullanıma ulaşmış, üretim maliyetleri düşürülmüş, modern ve ekonomik tarım yapma gibi birçok fayda sağlanmış olunmaktadır.

        Yürürlükteki 5403 Sayılı Toprak Koruma Ve Arazi Kullanımı Kanununa (3/7/2005) göre “toprağın korunması, geliştirilmesi, tarım arazilerinin sınıflandırılması, asgari tarımsal arazi ve yeter gelirli tarımsal arazi büyüklüklerinin belirlenmesi ve bölünmelerinin önlenmesi, tarımsal arazi ve yeter gelirli tarımsal arazilerin çevre öncelikli sürdürülebilir kalkınma ilkesine uygun olarak planlı kullanımını sağlayacak usul ve esasları belirlemektir” denilmektedir.

Tarım arazilerinin bölünmesini önlemeyi amaçlayan ve Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununda Değişiklik öngören 6537 Sayılı Kanun, 15 Mayıs 2014 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girdi. Kanunla, tarım arazilerinin devir işlemleri, miras yolu ile intikali, asgari tarımsal arazi ve yeter gelirli tarım arazisi büyüklüklerinin belirlenmesi ve bölünmelerinin önlenmesine ilişkin hükümler düzenlenmiştir. Kanunla birlikte bölge ve yörelerin toplumsal, ekonomik, ekolojik ve teknik özellikleri gözetilerek Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nca belirlenen asgari büyüklüğe erişmiş tarımsal araziler, bölünemez eşya niteliği kazanacak. Asgari tarımsal arazi büyüklüğü; mutlak tarım arazileri, marjinal tarım arazileri ve özel ürün arazilerinde 20 dekar, dikili tarım arazilerinde 5 dekar, örtü altı tarımı yapılan arazilerde 3 dekardan küçük belirlenemeyecek. Tarım arazileri Bakanlıkça belirlenen bu büyüklüklerin altında ifraz edilemeyecek ve hisselendirilemeyecek. Hazine taşınmazlarının satış işlemleri hariç olmak üzere, pay ve paydaş adedi arttırılamayacak” denilmiştir.

Görüldüğü gibi bölünemez büyüklükteki tarım arazilerinde "Bölünemez büyüklük" mutlak tarım arazileri ve özel ürün arazilerinde 2 hektar (20 dekar), dikili tarım arazilerinde 0,5 hektar (5 dekar), örtü altı tarım yapılan arazilerde 0,3 hektar (3 dekar) ve marjinal tarım arazilerinde 2 hektar (20 dekar)dır.

        Bu büyüklükler günümüz gelişen tarım teknolojilerine göre azdır. İşletmelerin büyüklüğü verimliliği artırmakta olduğundan bu büyüklükler bölge ürün çeşitliliği, iklim ve toprak yapısına göre yeniden gözden geçirilmelidir.

       Mevzuatta miras yoluyla paylaşım devam ettiğinden bu büyüklüklere bile ulaşılamadığı çok yerde de görülmektedir. Kanunen bölünmese bile fiiliyatta bölünmeler devam etmektedir. Miras yoluyla arazilerin bölünme işlemlerinin tamamlanmasına 1-2 yıl gibi bir süre getirilerek miras işleri tamamlanmalı ve tarımda kayıt dışılık önlenmeli ve çiftçilerde devlet desteğinden faydalanmalıdır.

      3083 Sayılı Yasa kapsamında Tarım Reformu Genel Müdürlüğü tarafından toplulaştırma işlemleri yapılmaktadır. Bu toplulaştırma işlemleri uzun zaman almakta ve çoğu yerde amaca tam uygun olmamaktadır. Toplulaştırma faaliyetleri sürdürülsün. Ancak belirtilen arazi ofisleri hayata geçirilir ise gönüllük ve devlet garanti ve kredisiyle daha etkin bir arazi büyütülmesi sağlanacaktır.

Arazilerin bölünmesini önlemek için çıkarılan bunca kanuna rağmen kanunen olmasa bile fiiliyatta araziler bölünmektedir. Arazi ofislerine hazineye ait arazileri kullanıma sunma görevi verilmelidir. İllerde ve ilçelerde mahallinde Tarım ve Orman İl Müdürlüğü, Ziraat Odası, Ziraat Mühendisleri Odası, Veterinerler Odası gibi zirai kuruluşların üreticiler ve diğer ilgililerle komisyonlar oluşturulmalı, komisyonlarca müştereken takdir edilecek kıymetleri üzerinden kurum, kuruluş veya tüzel kişilere arazi devri sağlanmalıdır. Ayrıca bu komisyonlar satışa esas değerleri belirleyip komşu arazi sahiplerinin arazi alımı ve arazi ofisinin alım ve üreticiye satımında fiyat belirleyici olarak görevlendirilmelidir.

Özel ve tüzel kişilere ait ekilmeyen arazileri komisyonlarca yöredeki alış- verişe esas olan bedel üzerinden kamulaştırarak tarla komşusu olan arazi sahiplerine arazi ofisince veya anlaşmalı bankalarca birkaç yıllığına verilecek zirai kredilerle satışı sağlanmalıdır. Bu yöntemle gönüllü arazi büyüklüğü artırılmış olacaktır. Mirasçılar arasında bölüşülmeyen ve ekilmeyen veya 2-3 yıl ekilmeyen sahipli arazileri, arazi ofislerince kiraya verilecek şekilde düzenleme yapılmalıdır. Sağlıcakla kalınız.

Bartın'daki maden kazasında Vefat etmiş kardeşlerimize Allah rahmet eylesin, Yaralılara acil şifalar, ailelerine ve Milletimize başsağlığı dilerim.