15 Temmuz 2016 gecesi.

Evveli asrın ihaneti, sonu asrın zaferi olan gece…

Başlangıcı zifiri karanlık, sonu apaydınlık olan gece…

Öncesi ruhlarda kasavet oluşturan, nihayeti gönüllerde ferahlık oluşturan en uzun gece…

T.C. döneminde gerçekleştirilen en kanlı darbe girişimine karşı milletimizin destanlar yazdığı gece…

İnsanlarımızın çoğu bilemese de, benim ve benim gibi Milli Görüşle yoğrulup gelenlerin nasıl bir hain olduklarını bildiği ve yıllardır karşı olduğu FETÖ grubunun, güzel ülkemizi dış güçlere peşkeş çekmek amacıyla kalkıştığı o ihanet gecesi…

O gece ve o geceyi kana bulayan hainler ile ilgili çok şey yazıldı, söylendi. Ben de çok şey yazdım, çok şey söyledim. Ben zaten o ihanet gecesine gelmeden yıllar öncesinden itibaren bunların her türlü faaliyetleri ile ilgili çok sayıda yazılar kaleme aldım.

Dinler arası diyalog, Abant toplantıları, İsrail ile olan yakınlıkları, TV’lerindeki ihanet kokan diziler, Türkçe olimpiyatları adı altında insanımızı büyülemesi gibi her türlü icraatları hakkında 20 yıl boyunca yazılar yazdım.

Allah’a şükürler olsun ki  gerek siyonizmin kölesi olan bu gruba ve bunların başındaki hain başına, gerek yine aynı dış güçlere bağlı gerçekte mason ve İsrail uşağı olan Adnan Oktar mehdi bozuntusuna gerekse kökü dışarıda olan, Allah ve Rasulünün yolundan sapmış ve bu değerlerimizi istismar eden her türlü oluşumlara zerre-i miktar muhabbet duymadığımız gibi net bir şekilde karşı duruş sergiledik.

Bunun için Rabbime ne kadar şükretsem azdır. Bu net duruşumuzda ve dosdoğru yolda yetişmemiz için merhum Erbakan hocamızın ve merhum babacığım Veyis Ersöz’ün üzerimde büyük katkıları, gayretleri ve emekleri var. Allah mekânlarını cennet eylesin.

28 Şubat ve 15 Temmuz gibi milletimizin değerlerini yok edip, Türkiye’mizi dış güçlere teslim etme planları işte bu FETÖ ve Adnan Oktar gibi köleler, uşaklar eliyle sahneye konmaktadır. 28 Şubatta da aczmendiler denen zavallı uşakları kullanmışlardı. Bunları ve bundan sonra ortaya çıkacakları iyi tanımak, iyi bilmek ve ölçülerimize iyi sahip olmak gerekir. Zira bunların tamamı aynı dış güçlere bağlı piyonlardır.

Şöyle bir geriye giderek hafızalarımızı tazeleyelim. Bakalım o günlerde neler olmuş, FETÖ hangi ihanet basamaklarını geçmişti.

15 Temmuz’daki darbe girişiminin FETÖ’ nün tek ihaneti olmadığı bütün çıplaklığı ile ortaya çıkmıştı.

28 Şubat post modern darbesinde bunların parmağı olduğunu,

Gezi Parkı olaylarının bunların tezgâhı olduğunu,

17-25 Aralık operasyonlarını bunların planladığını,

MİT Tırlarının durdurulma, aranma ve uluslararası arenada Türkiye’yi suçlu gösterme olayının bunlar tarafından tasarlanan bir düzen, bir plan ve bir ihanet olduğunu artık bütün çıplaklığı ile biliyoruz. 

FETÖ ihaneti bu kadarla bitmedi ki, deştikçe altından ne pislikler çıktı.

FETÖ hem PKK, hem DAEŞ ile ortak hareket etmişti.

FETÖ’ cü generaller, PKK kamplarının bombalanmasından önce, koordinatları değiştirerek, kampların yerine dağları taşları bombalatmışlar.

Ne zaman PKK kampları bombalanacaksa hemen PKK’lılar bilgilendirilmiş. Bilgi verme zamanı yoksa da, kendilerine bağlı pilotlara verdikleri talimatla, PKK kampları yerine boş dağların bombalanmasını sağlamışlar.

Dahası da var;

Gruplar halinde kıstırılan veya toplantı halinde olduğu belirlenen PKK’lılar, tam yakalanacağı veya infaz edileceği anda aniden gelen bir emirle serbest kalıyorlar ve ellerini kollarını sallaya sallaya çekip gidiyorlarmış. 

Emri veren kim? Tabi ki FETÖ komutanları…

Bu kadar mı? Maalesef hayır.

Yakalanan ve yargılanan PKK militanları, yine FETÖ’ ye bağlı savcı ve hâkimler eliyle serbest bırakılıyorlarmış. 

Bitmedi. Daha korkunç olanı var.

PKK içindeki devletimizin ajanları veya istihbarat görevlilerinin isimleri, FETÖ’ ye bağlı istihbarat elemanları tarafından PKK’ ya bildirilmiş ve hepsinin infaz edilmesi sağlanmış.

İhanet bu kadarla da bitmiyor, akılları zorlamaya devam ediyor.

Terörle mücadelenin başında bulunan ve gece gündüz demeden cansiperane teröristlerle mücadele eden kahramanlarımızın isimleri, FETÖ’ nün gazete ve TV’leri vasıtası ile ilan edilerek hedefe konuluyormuş.

Şunları da okuyalım.

O dönemde Cizre, Yüksekova, Sur ile Nusaybin’deki çukurlar, 2. Ordu’ya bağlı tankların önünde kazılmış. Bu ilçelere terörist ve mühimmat sevkiyatı da FETÖ’ye bağlı askerlerin bilgisi dâhilinde yapılmış.

Ayrıca terörle mücadele eden askerlerimiz, bombalı tuzakların bulunduğu yerlere bile bile gönderilerek kırdırılmış.

Darbe girişiminden hemen önce de, Hatay – Suriye sınırındaki birlikler çekilerek, sınırlar sızmalara açık hale getirilmiş.

PKK ile böylesine içli dışlı olunur da DAEŞ ile olunmaz mı?

Onunla da aynı şekilde sürekli danışıklı dövüş yapılmış.

DAEŞ’ in, Suriye’den topraklarımıza yaptığı top atışlarına misliyle karşılık verildi deniyordu ya… Meğer karşılık falan verilmediği halde, kamuoyuna bu şekilde yalan açıklama yapılıyormuş.

Güneydoğu, tam anlamıyla ihanette sınır tanımayan ve ihanetleri bitmek bilmeyen FETÖ’ cülerin eline geçmiş. Bunlar sayesinde de PKK azdıkça azmış.

FETÖ’ nün bitirilmesi, PKK’ nın bitirilmesinde büyük katkı yaptığı bir gerçek.

Bunların %100 doğru bilgiler olduğuna hiç şüphe yok. Zira bu üç örgütün de ipleri aynı dış güçlere bağlı… Kuklalar farklı olsa da kuklacı aynı…

15 Temmuz’daki büyük ihanet girişimi başarılı olmuş olsa idi, ülkemizin FETÖ, PKK ve DAEŞ ortaklığı ile kimlere peşkeş çekileceğini şimdi daha iyi anlıyoruz.

Peki gerek 28 Şubatçı kafalar gerekse FETÖ sona erdi mi? Elbette hayır. Bu hainlerle mücadele bütün hızıyla sürdürülmelidir.  

Vay güzel ülkem vay… Seni dibi görünmeyen uçurumun kenarından döndüren ve korkunç karanlıklardan kurtaran Rabbimize sonsuz şükürler olsun. Sonsuza kadar var ol, bahtiyar ol Türkiye’m… Sağlıklı ve mutlu yarınlar efendim.

Daha fazla bir şey yazmaya gerek duymadan 15 Temmuz konulu şiirimle sizleri baş başa bırakıyorum. Sağlıklı ve mutlu yarınlar efendim.  

ON BEŞ TEMMUZ’DA

Hazırlık yaptılar kırk yıldan beri,

Tarihte görülmez eşi, benzeri,

Boğdu karanlığı milletin feri,

Zafer nasip oldu On beş Temmuz’da.

            O gün vatan için çarptı yürekler,

            Ya Allah, Bismillah, Allahuekber.   

İstismar ettiler dini İslâm’ı,

Menfaat içindi Allah kelâmı,

Bozmaktı hedefi tertip, nizamı,

İhanetler boldu On beş Temmuz’da.

             Ölümü özledi nice yiğitler,

             Ya Allah, Bismillah, Allahuekber.

          

Ülkeyi işgaldi bütün planlar,
Sürekli zehrini kustu yılanlar,

O gece hareket etti piyonlar,
Köleler yol buldu On beş Temmuz’da.

             Saf saf olup gökten indi melekler

             Ya Allah, Bismillah, Allahuekber.            

Ülkeyi işgalin geçiş köprüsü,

İhanetin bin bir dişli törpüsü,

Topluca saldırdı çakal sürüsü,

İşgalciler doldu On beş Temmuz’da.

            Şehitlerin ruhu vatanı bekler,

            Ya Allah, Bismillah, Allahuekber.      

Köleliğe giden alçak bir yöndü,

Tank, top ve uçaklar millete döndü,
Bombalar milletin bağrında söndü,
Nice güller soldu On beş Temmuz’da.

            O gece Cennete uçtu şehitler,

            Ya Allah, Bismillah, Allahuekber.

Bir daha destanlar yazdı bu millet,
Çanakkale ruhu, olmazdı zillet,
Püskürtüldü o gün bu hain illet,
Ay yıldız semboldü On beş Temmuz’da.

             O gece zaferin şarkısı inler,

             Ya Allah, Bismillah, Allahuekber.

Fatih, Yavuz olduk bozduk oyunu,
Yere serdik, ezdik, ölçtük boyunu,
Kuruttuk hainin bütün soyunu,
İstiklal ekoldü On beş Temmuz’da.

             Şaşkına uğradı bütün dış güçler,

             Ya Allah, Bismillah, Allahuekber.

Millet şaha kalktı vatan aşkına,
Hainler döndüler birden şaşkına,
Şehitler uçtular Cennet köşküne,
Akan kanlar göldü On beş Temmuz’da.

             Dualar, niyazlar gökleri deler,

             Ya Allah, Bismillah, Allahuekber.

Ezanlar, salalar arşta inledi,
Tekbirler tüm arzda, gökte çınladı,
Hilâlimin nuru, haçı önledi,
Hain başı züldü On beş Temmuz’da

             Şanlı bir direniş dünyayı bekler,

             Ya Allah, Bismillah, Allahuekber.

Kırk yıllık dış plan o gün bozuldu,
İhanet düğümü kesin çözüldü,
Tarihe bir zafer daha yazıldı,
 İhanet gömüldü On beş Temmuz’da.

            Sabahlara kadar susmadı diller,

            Ya Allah, Bismillah, Allahuekber.

Şehitler, gaziler bize nur oldu,
Bedeller ödedik, Allah yâr oldu,
Kocaman meydanlar şerre dar oldu,
Masum yüzler güldü On beş Temmuz’da.

            O geceyi zafer yazar tarihler

            Ya Allah, Bismillah, Allahuekber.