Dünyanın ağırlık merkezinde bir coğrafyada yaşamak belalı bir hayat sürmek anlamına geliyor. Anadolu'dan söz ediyorum..

 

Burası hem medeniyetler beşiğidir, hem de medeniyetler kabristanı..

 

İnsanlığın bilinen tarihindeki yirmi küsur medeniyetin hemen tamamının izine bu coğrafyada rastlamak mümkündür.

 

Biz kadim kültürümüzden yola çıkarak tarihi iki ana damarda tanımlarız.

 

Özetin özeti cümleyle "HAK KI ÜSTÜN TUTANLAR ile GÜCÜ ÜSTÜN TUTANLAR" arasındaki mücadeleden ibarettir aslında herşey.

 

Ben bilinçli bir tercihle, HAKK'ı üstün tutanların kurduğu nizama "medeniyet" gücü üstün tutanların kurduğu düzene ise "uygarlık" diyorum.

 

Bu anlamda bir batı medeniyetinden söz etmek mümkün olmuyor bana göre. Evet batı medeniyetinden değil "batı uygarlığından" söz edebiliyoruz yaptığımız

 

tanımlama gereği.

 

Kimi okuyucuların, " ne farkeder" dediklerini işitir gibiyim. İzin veriseniz kendimce bu ayrımı neden yaptığımı sonraki yazılara bırakayım.

 

Bugün asıl lafı getirmek istediğim yer, başlığa da koyduğum "Milli Görüş" düşüncesinin bir medeniyet projesi olduğu konusudur.

 

Milli görüş bir medeniyet projesidir.

 

Bütün bir yeryüzünü kana, gözyaşına boğmuş, arz-ı fesada vermiş, ekini ve nesli tarumar etmiş "güç merkezli" batı uygarlığına karşı

 

"Hakkı üstün tutan" bir anlayışla "hak merkezli" bir medeniyet projesidir, Milli görüş..

 

Bir karşı duruş, bir alternatif sunuştur.

 

Tam da küresel finans kapitalizminin net bir şekilde iflasını ilan ettiği demde bu büyük insanlık projesi daha bir güçlü savunulmalıdır.

 

Burada uzun uzun küresel finans kapitalizminin içine düştüğü girdabı anlatıp zihinleri yormanın manası yok diye düşünüyorum.

 

Bunu hep beraber her gün zaten yaşayıp görüyoruz. İnsanlık çaresizlik içinde kıvranıp duruyor.

 

Davası, "hakkı üstün tutmak, hak merkezli bir dünya kurmak olanlara söylenecek sözümüz var bugün için.

 

Milli görüş medeniyet pojesini ikmal ediniz.

 

Projeyi çok iyi kavrayıp hayata geçmesi için gereken adımları tam bir ehliyet ve liyakatla atınız.

 

Kendinizi yeryüzünü imar edecek tarz da yetiştiriniz.

 

İnanınız ki, dem bu demdir.

 

Kendinizle, gölgenizle kavga etmeyi bırakınız..

 

Basit hesapların hiç işe yaramadığını, aslolanın dünya sınavında başarı elde etmek olduğunu hatırlayınız.

 

Evet dem bu demdir.

 

Hak merkezli yeni bir dünyayı kurmak için yeniden ve bütün güçle adım atmanın tam zamanıdır.

 

Çaba bizden, başarı Allah'tan dır.