Bir yaşlılar haftası daha geçti geçen günler içinde...
Neler oldu, neler kaldı? Diyerek ettik bir müşahede.
Yaşlıların topluca bulunduğu, tüm Huzurevlerinde;
Ziyaret ettik..Yanımızda ki  kamera refakatinde
***
Armağanlar verdik, öpüp kucaklaştık beraber sevgiyle;
Eğlence tertip ettik, hep beraber oynadık zevk içinde...
 
***
Kar yağarken üzerinde bir paltosu, bulunan bulunmayan,
Kiminde normal, kimin de delikli ayakkabısı olan.
Geçerken gördüler eğlenceyi, vitrin televizyonundan!
Der ki “Ermiş muradına onlar, talihli olduklarından”
 
***
              Hüzünlü sinesi, içli çekişle, Gözleri yaş dolmakta
Kaderimiz buymuş deyip, gittiler, üşüyerek soğukta!
.
***
Kiminin evi vardı. Olsa da olmasa da bekleyeni...
Kimi derme çatma duvarsız, teneke barakaydı yeri... 
Kimi evinde yemekler için, koysa da ortaya sini
Yerlere atılmış ekmekle giderir, açlığını kimi...
 
***
Kimi,  sobasın da kömür yakarak, ısınmaya çalıştı,
Kimi, titreme içinde örttü üstüne yırtık yorganı...
Kiminin yoktu kimsesi, kiminin vardı çok evlatları,
Ki bakmayınca fark etmez, hepsi kimsesiz ve yapyalnızdı!
 
***
Hastamı olmuşlar? Kim görür bakar, doktor ilaç ne gezer,
Kıvranırlar kendi kendilerine, bu dünyadan hep bezer...
 
***
Şöyle bir düşündüler haftayı! Yatabildikleri yerde;
Evlat, Devlet, Millet için verdikleri yıllarlık emeğe!
Ne ummuş, ne bulmuşlardı? Üzüldüler olan hezimet'e...
Düşüne düşüne dolar içleri, katılırlardı derde!