BU MİLLET TWİTTER KUŞUNA DOKUNDURTMAZ

Başbakan yanlış yerden başladı yasaklara.

“Twitter'in kökünü kazıyacağız. Ulusararası tepki de umurumda değil” dediğini duyunca “eyvah” dedim.

Başbakan yanlış yaptı.

Bu milletin en önemli hassasiyetidir kuşu.

Örneğin Urfalılar'ın isot sevdası da böyledir.

Fransızlar, Adana'dan başlamışlar işgale.

“-Ey ahali Fransızlar yurdu işgal etmeye geliyor, Adana'dalar şimdi” diye davul çalmışlar.

Urfalı'dan ses yok.

Rahat, kahvede oyununu oynuyor.

Fransızlar, Antep'e gelmişler, Urfalı'da ses yok, rahatını bozmuyor. Oyuna devam.

“Fransızlar Urfa'ya yaklaşıyor isot tarlalarına girdiler!” diye haber geline tüfeği kapan koşmuş.

O hesap bizim milletin kuşuyla ilgili hassasiyetini bilmezmiş gibi Başbakan ,"Twitter'i kökünden kazıyacağız!” dedi...

Simgesel olarak çok önemliydi Twitter.

Dolayısıyla Başbakan'ın en yakın arkadaşları bile kuş simgesi olan Twitter yasağını aynı gece deldi.

Yasak-masak dinlemedi teknoloji ve Başbakan'ın efevari sözleri kuş gibi uçup gitti.

BAŞBAKAN'IN HAFIZASI

Devlet hafızası vardır.

Dolayısıyla da devleti yönetenlerin bir hafızası olmak zorundadır.

Yıllarca takip ettim Mesut Yılmaz'ın Başbakanlığı dönemini.

Bizim Konyalı'nın hiç hazetmediği Mesut Yılmaz'ın bir kere bile olsa, “ben öyle demek istememiştim, böyleydi” gibi açıklamasına şahit olmadım.

Ne Süleyman Demirel'den duydum,  ne  de rahmetli Ecevit'ten aynı minvalde geri adım atmayı.

Ama maşallah Başbakan Erdoğan çok mahir bu konuda.

Dün “ak dediğine bugün kara” diyor.

Ha bundan dolayı da pek sıkılmıyor.

Normal şartlarda bırakın bir siyasetçiyi sokaktaki adam yapsa Başbakan'ın yaptıklarını, “Adam mısın sen söylediğin her sözü yiyorsun” der defterden siler geçeriz.

İddia ederim son 12 yılda Başbakan'ın çok önemli konular olmak üzere en az 50 konuda ak-kara çelişkisi yaşamıştır.

Partisinin Ankara mitinginde konuşuyor, “Bu Ce-ha-pe var ya Ce-ha-pe, kiralık aday koydu Ankara'ya!” diyor.

Mansur Yavaş'ı kastediyor 'kiralık' derken.

Oysa kendi partisinde o kadar çok vardı ki bu 'kiralıklardan',

Meclis Başkan Vekili Sadık Yakut, Devlet eski Bakanı Kürşat Tüzmen MHP'liydi mesela geçmişte.

Kendisine defalarca mitinglerde küfreden DP'nin eski Genel Başkanı Süleyman Soylu bizzat kendi yardımcısı şimdi.

“Harun gibi geldiler, karun gibi gidiyorlar” diye kendisini hırsızlıkla suçlayan HAS Parti Genel Başkanı Numan Kurtulmuş da AKP Genel Başkan Yardımcısı.

Eski ANAP'lı Cemil Çiçek Meclis Başkanı, Abdülkadir Aksu Genel Başkan Yardımcısı.

Eski DYP'li Hüseyin Çelik Genel Başkan Yardımcısı.

Eski Kültür Bakanı Ertuğrul Günay ve 7 arkadaşı daha düne kadar AKP'liydi. Üstelik hepsi CHP'liydi geçmişte.

Demem o ki, Başbakan'ı hafızası çok yanıltıyor, belli ki çok çalışıyor, kafası karışık.

Urla'daki villaların havuzuyla, Çatalca'daki villaların işleriyle, kupon arsalarla, sıfırlanacak paralarla da uğraşınca böyle oluyor demek.

Başbakan biraz dinlense memlekete de kendine de iyilik yapar eminim.