Zaman aşımında bulunabilen belgeler ortaya çıkarılabilince her olayda olduğu gibi Kurtuluş savaşımızın tarih anlatımında da gerçeklerin asla uymadığını maalesef görebilmekteyiz.

Bir düşünürün “Kahramanlar tarihi kendilerine göre yazarlar veya yazdırırlar” sözü hakikaten gerçeğe uymakta.

*** 

Bizde de “Kurtuluş savaşı nasıl başladı” anlatımı resmi tarihimizde olsun zamanın tarihçileri olsun bambaşka bir olay olarak anlatılmış olduğu belgelerle sabitleşmiştir.

Şimdi onlar ne demişti üzerinde durmayıp Kurtuluş savaşındaki hakikatleri anlatmaya çalışalım.

***

Yedi düvelinin Osmanlı devletine hâkim olduğu günlerde bilhassa Anadolu'da halk tarafından kurulan derneklerle mücadele başlamış bundan yedi düvel rahatsız olmuştur.

Bu günlerde Padişah Vahdettin Günün Genel Kurmayı Fevzi (Çakmak) Paşayı çağırarak;

“Benim ordum askerim kalmadı elimden bir şey gelmiyor ama Anadolu kurtuluş savaşı yapıyor. 

Ancak sivil halk muntazam bir harp yapamaz bunların başına bir komutan lazım bu komutan kim olabilir fikir teatisinde bulunmuştur. ( Mareşal Fevzi Çakmak'ın anlatımı) 

Böylece, Anadolu'da ki mücadele derneklerinin başına bir komutan gönderilmesi için yapılan düşünce.

 Padişah Vahdettin – Fevzi Paşa ile Padişahın vazifelendirdiği Kurmay paşalar heyeti 1919 Mart ayında çalışmalarını başlatmış ve Padişahın yaveri Mustafa Kemal Paşayı salık vermişlerdir.

Padişah kendisini yaptığı törenle Padişah yetkileri Tarihte Osmanlı vezirlerinden sadece Baş vezir Sokollu'nun alabildiği geniş yetkileri havi  “ Fahri Yaver Hazreti Şehriyarî 9. Ordu Kıtaları Müfettişi Mirliva Mustafa Kemal” rütbesi ve nişanını paşalar önünde verir.

Mustafa Kemal Paşa bu toplantıda, Makamın kordonlu elbisesini de giymiş olur. (BA, DUİT, 76/3, Gömlek 65 (Mustafa Kemal Paşa bin Ali Rıza'ya Osmanî Nişanı verilmesi); DH-ŞFR, Dosya: 98, Belge nr.)

Yapılan atamanın kararnamesi 30 Nisan 1919 da Padişah tarafından onanır.

Zamanın resmi gazetesi olan Takvim-i Vakayi'nin 5 Mayıs 1919 günlü nüshasın da yayınlanır..

Mustafa Kemal Paşa CHF toplantısında anlattığı nutkunun ilk basım Osmanlı yazılı kitapta şöyle bir açıklama vardır. (Kitap bende mevcuttur)

*** 

Anadolu'ya gönderilmesi kararlaştırılan Mustafa Kemal Paşa, kararı alan Heyet'e bu yetkiye ilave daha geniş yetki ister ve alır. Buyurunuz ilk Osmanlıca yazılı nutuktan okuyalım. "

“! Samsun ve havalisindeki asayişsizliği mahallinde görüp tedbir almak için Samsuna kadar gitmek idi. Ben, bu vazifenin ifası, bir makam ve salâhiyet sahibi olmaya mütevakkıf olduğunu ileri sürdüm. Bunda hiçbir beis görmediler. O tarihte Erkânı Harbîyei Umumîyede bulunan ve benim maksadımı bir dereceye kadar istişmam eden zevat ile görüştüm. Müfettişlik vazifesini buldular ve salâhiyete müteallik talimatı da, ben kendim yazdırdım. Hatta Harbiye Nazırı olan Şakir Paşa bu talimatı okuduktan sonra imzada tereddüt etmiş. Anlaşılır anlaşılmaz bir tarzda, mührünü basmıştır.” Dediği gibi! 

Sadece askerî Müfettişlik değil Devlet erkânı yani Vali vb. ye karşıda emir verebilecek salahiyeti almış bulunmakta.

***

Bu durumda Padişah Vahdettin, Genel Kurmay Başkanı Fevzi Çakmak, Cemal Paşa ve Mustafa Kemal paşa! 

Vazifenin ne şekilde verileceği üzerinde mütalaa ile İngilizlerin anlamaması için güya, Anadolu'daki Rum Ermeni ve Türk çatışmalarını durdurmak için gönderiliyor kamuflesini bulurlar. 

M. Kemal Paşanın Anadolu'ya gönderilmesinde, Düvel devletleri kuşkulandırmamak için, Sivas Erzurum havalisinde ki Padişaha karşı ayaklanmaların durum tespiti ve giderilmesi için Müfettiş kisvesiyle gönderileceği gizli celsede belirtilirken, karar 16 Şaban 1338/16 sayılı karar ile Meclisçe de onaylanır!

***

M. Kemal Paşa Samsuna hareket edeceği güne kadar sık sık Padişah ile görüşüp istişarelerde bulunur!

 ***

15 Mayıs 1919'da Sultan Vahdeddin ile yaptığı son görüşmede, Sultan'ın kendisine “Paşa, Paşa, Şimdiye kadar devlete çok hizmet yaptın. Asıl şimdi yapacağın hizmet hepsinden mühim olabilir. Paşa, devleti kurtarabilirsin” dediğini bizzat kendisi daimi sofra dostu Falih Rıfkı Atay'a nakletmiş Atay da bunu ilk kitabında böyle geçmiştir. 

Falih Rıfkı Atay ilk basımı kitabında böyle derken daha sonra değişimli olarak kendi fikrinin Mustafa Kemal Paşa'nın da düşündüğü ve o yolda gitmek istediği şeklinde değiştirerek yazar nedense.

*** 

Birkaç gün sonra Bandırma vapuru hazırlattırılır bir gün öğleden sonra gemi törenle içinde bulunan 25 paşa 50 subay ve 70 asker ile samsuna hareket etmiştir.

Artık Anadolu'ya ayak basıp Kurtuluş savaşını başlatmak işlemi kalmıştır

*** 

Hoşça kalınız