1993 yılında Donald Trump'ın ''Zirvede kalmak'' kitabını  okuduğumda çok etkilendim..

Bir  emlakçının,bir inşaatçının,iş adamının, liderin, girişimcinin hayatını anlatıyordu..

Kendi ağacını orman zannetmek yerine, ormanı görmeyi, ona göre karar vermeyi  öneriyordu.

İşin bitmiş halini hayal edip, projelendirip sonra uygulamaya geçmeyi anlatıyordu..

Sadece ben kazanayımdan  ziyade , birlikte nasıl kazanırızı,  düşünüyordu.

İnşaat yapmayı hedeflediği kentin belediyesini ikna ederken;  yapacağı işin kentin simgesi olacağını, dünyanın dikkatini çekeceğini, kentin Avrupa ve Amerika'da çekim merkezi olacağını kent belediyesini ikna ederken mücadelesi hiç de kolay olmuyordu..

Sonunda Belediye başkanı ikna oluyor, gerekli imar değişikliklerini yapıyor inşaat başlıyor..

Tabii kent ve kent halkı Donald Trump'tan çok çok fazla kazanacak şekilde bir proje.. 

Sadece bir Kentin simgesi, stratejik yatırımında ziyade, kendini ülke çapında farklı yapacak, dünya çapında konuşulacak bir proje..

Hiç olmazsa öyle olduğuna inandırıyordu..

Zaman gösterdi ki haklı imiş..
Üstelik bizde olduğu gibi; belediyeden çok müteahhidin kazandığı durumlardan çok farklı..

Üstelik inşaatın yapım süresinde, halka, trafiğe, çevreye zarar vermeyecek şekilde..Belediye bu hassasiyetlerin dikkate alınmasını da garantiliyor..

Ülkemizin çoğu yerinde belediyeye yapılan bir bağış ya da sponsorlukla, belediyeyi kendi emrine sokan sistemden çok farklı!

Ben kitabı okuduğum yıl; O zaman  Gaziantep'te inşaat şirketinde çalışıyordum.. Yeni başlamıştım.. Kitabın etkisi ile de olsa gerek, o anki Gaziantep'te  insanların konut tercihleri ve ihtiyaçlarını düşünürken; Patronuma öyle bir konut olsun ki hem ev hem bağ evi olsun demiştim! Sonra bu proje  uygulandı.. Çok tuttu..

Şirketim de çok kazandı..Şirketi şirket yapan proje idi diyebilirim..

Kitabı bana öneren patronumdu! Kendisi de okumuştu! Kendisi de sıra dışı düşünen bir insan olduğu için uygulamaya çabuk geçilmişti..
Tabii zirvede kalamadı!. Zirvede kalmak zirveye çıkmaktan çok daha zor..

Düşündüm de şimdi o insan,Donald J.Trump  başkan!. Kişilik yapısı çok da toplumsal hayata saygı duyan bir görünüm vermiyor..

Ancak hayata gerçekçi yaklaşıyor.. Bildiğimiz liderler gibi her anlama gelecek şekilde konuşmuyor.. Aklındakini, istediğini çok açık ifade ediyor! Belki iş başa düşünce o da kıvırmanın dayanılmaz faydasını fark eder!

Biz açıklık politikasını sürdüreceğini, şimdilik kabul edelim..

İlk mesajında;

''Cesurca hayâl kurmamız gerekiyor ve bunu yapacağız. ABD'nin çıkarları her zaman önceliğimiz olsa da herkese karşı adil davranacağız. Düşmanlık değil dostluk arayacağız.''

Benim buradan ülkem adına ve dünya adına çıkardığım sonuç;

Bu  adamla iş yapılır..

Kendi ülkesinin çıkarlarını korumak o ülkeye ait!Bizim ülkemizde de yöneticilerimize..

Böyle bir ilişkide;  özgüven olmadan, sadece bizi överek aldıkları avantajlar, ayak üstü sohbet anında yapılan işlerde kesin onlar kazanır..

Kısa vadeli, uyanık ilişkiler yerine, hedefi belirlenmiş, çalışılmış beklentiler, kazançlarımız, karışının kazancı konusunda en net halimizle yapacağımız her türlü müzakereden birlikte kazanılabilecek bir lider..

Kendine güvenen liderler Trump'la  ortak paydayı çabuk yakalar..

En az onlar kadar hayal kurmada cesur olmalıyız..

Adaleti elden bırakmamalı, onları adalete davet etmeliyiz..Çünkü Amerikan başkanı adil olma sözü verdiğine göre; adaletsiz davrandığında ve kıvırdığında bütün inandırıcılığını kaybeder.. Çünkü bu söz arkadaş arasında bir konuşma değil; bütün insanlığa verilmiş bir söz..

Eğer adalet konusunda biz zafiyet gösterirsek baştan kaybederiz.. Gerçekçi olalım güç onlarda!..

Bu şartlar altında, sayın Cumhurbaşkanımız, Başbakan ve Bakanlarımızın Amerikan devleti ile çok daha kolay işbirliği yapacağını düşünüyorum..

Ama zorlu bir Başkan ,ekibi, Senato ve Temsilciler meclisi ile karşı karşıya olduğumuzu unutmadan..

Amerika'da güçler ayrılığı olmasına rağmen yasama ve yürütme Cumhuriyetçilerin elinde olduğu için; Trump, Obama'ya göre çok daha rahat bir Başkanlık yapacak..

Buna kişisel inisiyatif alma kabiliyeti, proaktif kişiliği Trump'ı farklı bir başkan yapacak..

Dünyanın her yerinde özellikle bizi doğrudan ilgilendiren bölgemizde Amerika ile çok yakın temaslarımız oluyor. Trumpla  çok daha fazla iletişim olacağını düşünüyorum..

Bunu İnsanlık, bölgemiz ve ülkemiz adına nitelikli işbirliğine çevirmeliyiz..

Trump'ın yardımcısı Mike Pence; Mesajlarını iyi değerlendirmek lazım..

Türkiye ile ilişkilerimizi eski günlerinde olduğu gibi daha iyi hale getireceğiz..İlişkilerimizi daha da geliştireceğiz demesi çok anlamlı..

Sayın Cumhurbaşkanımız dünya Beşten daha büyük diyor!

İşte şimdi zamanı;Etkili projeler bu durumu çözebilir..

Trump; 'Putin, Obama'dan çok daha iyi bir lider'diyor!

Şimdi Dünyanın en hareketli noktasında, üç proaktif lider!Sorumluluk alabilecek, inisiyatif kullan liderler.. Putin, Trump, ve Erdoğan..

Putinle Erdoğan arayı düzelttiğine göre; Trump'a  karşı temkinli olmasına rağmen önyargısız Tebrik mesajı için Cumhurbaşkanımızın ve başbakanımızın görüşmeleri iyi başlangıç..

Bu üç lider isterlerse bölgede insanlık adına cesurca güçlü hayalleri projelendirebilir ve uygulayabilir!!