Milleti millet yapan ögelerden birisi hatta en önemlisi kültürdür.

Kültür kelimesi D. Mehmet Doğan tarafından hazırlanan Büyük Türkçe Sözlükte;

1-“Bir topluluğun bütün fertlerinin sahip olduğu, olayları ve meseleleri karşılayan, duyuş, düşünüş şekilleriyle, tarih içinde meydana gelen fikir ve sanat verimleri ve değer hükümlerinin bütünü, hars, irfan.”

2-“Bilgi sahibi olan ve düşünen insanın, zevkini, tenkit etme ve hüküm verme kabiliyetini geliştirmesi.”

3-“Bir konuda kazanılan sistemli ve geniş bilgi, maarif” gibi açıklamalarla tanımlanıyor.

Bizim mensubu bulunduğumuz toplum da binlerce yıldan bu yana birlikte yaşamanın getirdiği avantajla sahip olduğu coğrafyada kendisine ait bir kültür oluşturmayı başarmış ve bu kültürü binlerce yıl sonrasına taşıyacak sanat eserleri imar etmiştir.

Bu gün kimlik tartışması yapılan ülkemizde farklı bir kimlik oluşturularak Türk Milleti kavramı dışında başka kavramlar arayanlara bunun yanlış olduğu cevabını tarihi süreç içerisinde varlığını koruyarak günümüze ulaşan sanat eserleri vermektedir.

Doğu ve Güney Doğu Anadolu bölgemizi bizden kopararak farklı etnik kimliklere devretmek isteyenler karşılarında bu ülkeyi bize emanet eden atalarımız Selçuklunun eserleri ile karşılaşmakta ve elleri kolları bağlı çaresiz bir şekilde bilimsellikten uzak zırvalarla kendilerini haklı çıkarma çabası içerisine girmektedirler.

Anadolu coğrafyasına Türk damgası vuran bu tarihi eserler birçok araştırmacı tarafından üzerlerinde yapılan araştırmalarla halkımıza ve bilim dünyasına tanıtılmaya çalışılıyor. Bu çalışmaların birisi rahmetli Servet Somuncuoğlu tarafından yapılan “Sibirya'dan Anadolu'ya Taştaki Türkler” programı oldu. Ardından birçok araştırmacı konuya ilgi duyarak araştırma yaptı. Doç. Dr. Abdülhamit Avşar da “Van Gölü Havzasında Selçuklu İzleri” belgeselini çekerek bu alanda büyük bir hizmet ifa etti.

TRT Belgesel kanalında bölümler halinde yayınlanan bu araştırma büyük ilgi gördü. Yayınlanan bu belgesel ile birlikte bölgenin bir Türk coğrafyası olduğu bir kez daha tapuları ile birlikte ispat edilmiş oldu.

Nasip olursa bu hafta sonu yani 21 Kasım Cumartesi günü saat 13.30'da Kültür Park içinde bulunan İl Halk Kütüphanesinde belgeseli ve belgeselin hikâyesini sahibinin ağzından dinleyeceğiz. Doç. Dr. Abdülhamit Avşar, Türkiye Yazarlar Birliği Konya Şubesinin davetlisi olarak Konya'ya gelecek ve bizlere bu konuyu tekrar anlatacak.

Bir Selçuklu Başkenti olan Konya'da faaliyet gösteren bir sivil toplum kuruluşu olan Türkiye Yazarlar Birliği Konya Şubesi tarafından böylesine güzel bir programın düzenlenecek olması şehrimiz için gerçekten bir kazanç. Bu yıl birçok güzel projeye imza atan Türkiye Yazarlar Birliği Konya Şubesi Başkanı Mehmet Ali Köseoğlu ve ekibine Konya adına teşekkür ediyor, başarılarının ve hizmetlerinin devamını diliyorum.

İnşa Allah bir aksilik çıkmaz da hafta sonunda düzenlenecek olan programda“Van Gölü Havzasında Selçuklu İzleri” programında Anadolu'nun Türklere ait olduğunu gösteren tapu belgeleri tarihi eserleri ve mezarlıkları hep birlikte izleme ve dinleme imkânı buluruz.

Konuya ilgi duyan tüm meraklıları hafta sonu Cumartesi günü saat 13.30'da İl Halk Kütüphanesine bekliyoruz.