Popüler kültür hem kitleleri uyutur hem de onlara direnme alanı sağlar. Popüler kültür ve popüler kültürün kuşkusuz en etkin organı medyadır. Bunun içerisinde özellikle sosyal medya kitleleri uyutma ve onlara direnç alanı sağlama noktasında verebileceğim yegâne örnek. Son zamanlarda sürekli terör olayları ile gündemde olan ülkemizde de insanların tepkilerini gösterdiği başlıca yerler, Facebook, Twitter, İnstagram gibi sosyal medya siteleri. İnsanlar klavye başına geçip öfkelerini özellikle Twitter'da 140 karaktere sığdırırken akıllarına gelmeyen bir şey var. UYUTULDUKLARI. Bu sitelerde öfkemizi boşaltıyor ve görevimizi yapmış sayılıyoruz. Şehit haberleri olduğunda bayrak karatıyor, takım tutar gibi siyasi söylemler paylaşıyoruz.  Tam da sistemin bizden istediği şeyi yapıyoruz. Bir şeylere alıştırılıyor, duyarsızlaştırılıyor ve sonunda da suni bir tepki vererek DİRENÇ GÖSTERİYORUZ. 

                                                                        ***

Bütün bunların yanında enformasyon kirliliğinin en fazla yaşandığı yerler yine sosyal medya siteleri. Manipülasyon ve propagandanın bir numaralı adresleri. Bir şeylere çok kolay inanıyor, birbirimizi çok kolay ayrıştırıyor, karalıyor ya da göklere çıkarıyoruz. Son olarak Fransa'da yaşanan terör olaylardan sonra profillere Fransız bayrağı koyup, koymama tartışması almış başını gidiyor. Bir kısım insan bunu yapıyor, bir kısım insan diğerini eleştiriyor. Birbirimizi ayrıştırma işte bu şekilde vücut buluyor. 

                                                                        ***

Bir diğer konu başlığım ise sosyal medyanın insan ilişkilerini zayıflattığı yönünde. Birbiri ile direkt olarak diyalog kurmak yerine insanlar suni bir ortamda tanışıp konuşuyorlar. Yüz yüze geldiklerinde ise aynı samimiyeti çoğu kez bulamıyorlar. Sorunun cevabı basit aslında. Yüzeysel ilişkiler yüzeysel sonuçlar doğuruyor. 

                                                                         ***

Son olarak, sosyal medyayı kullanmayalım demiyorum. Zaten bu devirde bundan kaçmak neredeyse mümkün değil. Demek istediğim bir şeylerin farkında olmak, körü körüne bir şeylere inanmamak. Bunu başarmak için biraz daha okumak daha fazla okumak, araştırmak ve hayatı bilgisayar ekranından çok daha net görmek gerekiyor. 

İNANDIKLARINIZ MEVCUT GERÇEĞİ DAİMA YOK EDER!

EMRE EROĞLU