Dünya günlerdir Putin’in Ukrayna’ya saldırmasını konuşuyor. Ülkemiz de bu olaya bigâne kalmadı, her kanal bu konuda kendi uzmanını çıkarıp konuşturuyor. Ancak konuşanlar olaya Türkiye açısından bakmak yerine ABD- Avrupa veya Rusya cephesinden bakıyor. İzlediğim programlarda krizi Türkiye zaviyesinden bakıp yorum getiren birilerini göremedim. Elbette olaya milli zaviyeden bakan uzmanlarımız da var ama bunlar tv. Ekranlarında yer bulamıyor.

Yazımın girişinde Rusya’nın değil de “Putin’in Ukrayna’ya saldırması” tabirini kullandım. Herhalde niçin Rusya yerine Putin ismini kullandığımı merak etmişsinizdir. Bana göre bu saldırı bir devletin başka bir devlete değil bir şahsın bir devlete açtığı savaştır. Putin bu savaşa karar verirken DUMA’nın ve Rus halkının onayını almamıştır. Bütün kararları tek adam olarak kendisi almış ve uygulamaya koymuştur. Bu olayı “Tek adamın nasıl yanılabileceği” konusunda bir örnek olarak sizlere yorumlamaya çalışacağım.

Putin istişareyi bir tarafa bırakarak Batının kendi üzerinden sahneye koymak istediği oyunun bir aktörü olmuştur. Giriştiği bu gözdağı verme işi Batılı ülkelerin işine yarayacak, yüz yıllardır birlikte yaşayan, Rusları abi olarak gören Ukraynalılar için düşman olarak birinci sırada yer alacaktır.

Yine Putin’in bu ölçüsüz ve fevri tavrı diğer cenah için kullanılacak tarihi bir geçmişe sahip olmayan Ukrayna ilk Millî Mücadelesini vererek milletleşme sürecine girecektir.

Putin işgali haklı kılmak için tarihi dayanak olarak kullanmakta ve buradan kendisine haklılık payı çıkarmaya çalışmaktadır. Ama Putin’in aldığı örnekler onun iyi bir tarih okuyucusu olmadığını özellikle de yakın tarihi hiç bilmediğini göstermektedir. Şayet iyi bir tarih okuyucu olsa daha otuz yıl önce kendisi gibi kibir deryasında yürüyen Saddam’ın sonunu hatırlardı. Hani Batının desteği ile şımaran, Kuveyt’i işgal eden Saddam’dan bahsediyorum. Saddam’ın ne olduğu ve Irak’ın bugünkü durumu aklı başında olan her kesin bildiği ve yöneticilerin ders çıkaracağı bir olay.

Yine Putin biraz daha eskiye gidip SSCB’nin dağılmasının altında yatan asıl sebebi araştırabilirdi. Sovyetlerin Afganistan’a girmesi o batmaz denilen ve dünyanın ürktüğü bir güç olan devletin dağılmasına sebep olmuştu. Tarih okumakla ders çıkarmanın farklı olduğu ve tarihten ibret almanın önemli olduğu bir kez daha karşımızda…

Suriye ve Libya olaylarında ABD ve Batıya kafa tutan Rusya kendisine kurulan tuzağa çekilerek bir ders verilmek istendi. Tek adam Putin bu tuzağa çok çabuk düştü. En güçlü döneminde ve sindirilmiş ve susturulmuş bir topluluğun oluşturduğu SSCB’nin dahi altından kalkamadığı Afganistan işgaline rağmen, Putin’in ülke içindeki muhalifleri hesaba katmadan hem de ekonomisi çok kötü durumda iken böylesine bir maceraya kalkışması kendi sonunu hazırlamaktan başka bir anlama gelmez.

***

Bizim televizyonlarda konuşan yorumculara gelince… Maalesef milli bir damar göremedik. Kimisi Batıcı, kimisi Rus yanlısı, kimisi de Çin yanlısı… Türk’ün esemesi okunmuyor.

Milliyetçiler halen Turancılar diye ekrana çıkarılmıyor. Çünkü onlar “NE AMERİKA NE RUSYA NE DE ÇİN, HER ŞEY TÜRK’E GÖRE TÜRK İÇİN” diyorlar. Bu milleti sevmek suç olduğu için onlar baştan suçlular.

Bir Kızılderili sözü der ki: “Bir nehirde iki balık kavga ediyorsa mutlaka oradan bir İngiliz geçmiştir.”

Karadeniz’de iki balık kavga ediyor… O halde oradan kim geçmiştir?